Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen Atatürk’ü anma töreninde konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ekonominin durumuna da değinerek, “Ekonomide yaşadıklarımızın kendi mecrasının ürünü olduğunu kim söyleyebilir. Israrla ekonomimizi kötüleyenlerin gayeleri üzüm yemek değil bağcıyı dövmek” dedi.

Saray’da düzenlenen anma töreninde konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gizli ya da açık ‘saldırıların’ hedefinde ekonomi olduğunu öne sürerek, “Türkiye’yi faiz, kur, enflasyonla modern kapitülasyonlara mahkum etmeye çalışanlara karşı mücadele ediyoruz” dedi.

“​Gazi’nin tavsiyesine uygun şekilde ilim ve akıl yolundan giderek hatırasını yaşatmak yerine onu dogmalaştırmak suretiyle mirasının içini boşaltmaya çalışanları milletimizin takdirine havale ediyoruz” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Yıllarca bu ülkeyi bir avuç elit eliyle adeta babalarının malı gibi kullanmaya alışmış olanlar, her yolu deneyerek üzerimize geldiler” iddiasında bulundu.

Türkiye bir asır önce başlattığı İstiklal Harbi’ni yeniden ve daha güçlü sürdürdüğü için böylesine derin ve alçakça kuşatmaya maruz kaldı” diyen Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

• Allah şahittir ki, ‘Ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, millet bölünmeyecek, vatan parçalanmayacak, ülkemiz büyüyecek, devletimiz güçlenecek’ derken hep samimiydik. Batı basınında ülkemize yönelik eleştirilerin gerçeğe dayandığını söyleyen kimse çıkamaz.

“Son 18 yılda üzerinde en çok durduğumuz konuların başında ekonomi geliyor”

• Türkiye’yi faiz, kur, enflasyonla modern kapitülasyonlara mahkum etmeye çalışanlara karşı mücadele ediyoruz.
• Son 18 yılda üzerinde en çok durduğumuz konuların başında ekonomi geliyor. Gizli, açık saldırıların bir tarafında mutlaka ekonomi var. Siyasi ekonomik hiçbir göstergesi ülkemizle mukayese edilemeyecek pek çok devletin önümüze geçirilmesi bu mücadelenin bir parçasıdır.
• AB tam üyelik süreci başta olmak üzere uluslararası tüm siyasi ve ekonomik platformlarda bunu yaşadık, yaşıyoruz. Uluslararası kuruluşların kredi notlarının objektif verildiğini söyleyebilecek kimse çıkamaz. Ekonomide yaşadıklarımızın kendi mecrasının ürünü olduğunu kim iddia edebilir.
• Genel ekonomik sıkıntılar, salgınla birlikte daha da ağırlaşırken Türkiye en az kayıpla süreci yönetmeyi başarmıştır. Osmanlı’nın yıkılmasında özellikle 1838 Baltalimanı Anlaşması’nın ardından artık kontrolü mümkün olmayan kapitülasyonların ve borç sarmalının büyük etkisi vardır.

“IMF’ye borcu sıfırladık”

• Cumhuriyetin ve Gazi Mustafa Kemal’in en büyük hizmetlerinden biri kapitülasyonları kaldırmak olmuştur. Biz bunu bir adım daha öteye taşımanın gayreti içindeyiz. IMF’ye borç 23.5 milyar dolardı. Biz geldik, 2013 mayısında IMF’ye olan borcu sıfırladık ve artık bizim IMF ile borç noktasında en ufak bir ilişkimiz kalmadı. Paranızı alırsınız, hesapları kontrol edersiniz ama bize siyasi akıl vermezsiniz.

“İşsizlik azalmaya devam ediyor”

• Şimdi de tarihi mücadele veriyoruz. Tüm gücümüzle çalışıyoruz. Üretim, yatırım, büyüme odaklı kalkınma anlayışı ile siyasi engelleri birer birer aşarak yolumuza devam ediyoruz. Hiçbir vatandaşımızın işinin, aşının, hakkının zayi olmasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Bizim kalkınma politikalarımızın merkezinde daima istihdam yer almıştır.
• İşsizlik azalmaya devam ediyor. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizi 83 milyonun tamamına teşmil ederek planlıyoruz. Bunun Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e en büyük armağan olacağını düşünüyorum.”