A3 Haber

İzmir depremi çocuk hakları raporu: ‘Enkaz turizmi’ çocukların gizlilik hakkını ihmal ve istismar ediyor

İzmir depremi çocuk hakları raporu: ‘Enkaz turizmi’ çocukların gizlilik hakkını ihmal ve istismar ediyor

İzmir depremi çocuk hakları raporu: ‘Enkaz turizmi’ çocukların gizlilik hakkını ihmal ve istismar ediyor
Kasım 12
19:55 2020

Çocuk hakları alanında çalışan dört kurum, “30 Ekim 2020 İzmir-Seferihisar Depremi Çocuk Hakları Temelli Gözlem Raporu”nu kamuoyu ile paylaştı. Depremde yaşamını yitiren 115 kişiden 27’si çocuk olduğu belirtilen raporda, çocukların haklarının istismar edildiğine dikkat çekilirken “Dışarıdaki insanların bölgeyi seyirlik alan haline çevirdiği gözlemlenmiştir. Alanda bulunan yetişkin ya da çocukların sürekli olarak video ya da fotoğraflarla kayıt altına alındıkları görülmüş” denildi.

İzmir’de Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,9 şiddetindeki depreminin yaraları sarılıyor. Depremde evleri yıkılan ve hasar görenler için oluşturulan çadır kentte ise yurttaşlar yaşam mücadelesi veriyor. Süreçte ise yine en çok etkilenenler çocuklar oldu. Depremde yaşamını yitirenlerin 27’sinin çocuk olduğu açıklandı.

BUSOS, Çocuk Hakları Merkezi, Derin Yoksulluk Ağı ve Rengarenk Umutlar Derneği tarafından bölgede yapılan incelemeler sonrası rapor hazırlandı. Raporda, çocukların maske kullanımının çok az olduğu ve gerçekleştirilen sosyal aktivitelerde çocuklar ve görevlilerin fiziksel mesafeyi ihmal ettikleri belirtilerek, “Yüz boyama ve benzeri yakın temas gerektiren, çocukların sağlığını tehlikeye atan etkinliklerin ise alanda fazlasıyla yapıldığı çalışanlarca ifade edilmektedir” denildi.

Çocuk haklarına yönelik koordineli ve etkili bir çalışmanın sağlanması için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından örgütlenmiş bir koordinasyonun kurulması önemli olduğu vurgu yapılan raporda, “Bu koordinasyonun, geçici barınma alanlarında kalan çocuklara ilişkin hak temelli hizmet ve psikososyal destek çalışmaları yürütebilmek için insan haklarına dayalı şekilde ayrıştırılmış verilerle bir envanter çalışması yapması gerekmektedir. Bu envanter çalışması; uzun süreli çalışmalarda çocuklarla iletişim ve bağın devamlılığı açısından da önemlidir. Çalışmalar sırasında Covıd-19 önlemlerinin alınması şarttır” belirtildi.

Enkaz turizmi halini aldı

Raporda, çocukların haklarını istismar edildiğine dikkat çekilerek, “Dışarıdaki insanların bölgeyi seyirlik alan haline çevirdiği gözlemlenmiştir. Alanda bulunan yetişkin ya da çocukların sürekli olarak video ya da fotoğraflarla kayıt altına alındıkları görülmüş, çadır alanlarının neredeyse enkaz turizmi halini alması, çocukların unutulma haklarını hiçe saymaya, çocukların özel hayata saygı ve gizlilik haklarını ihmal ve istismar edilmesine yol açtığı için endişeye yol açmaktadır” ifadelerine yer verildi.

“Bazı çocuklar istismara maruz kaldı”

Ayrıca raporda, “Belediye yetkililerince geçici barınma alanlarında bazı çocukların istismara maruz kaldığı bilgisi de aktarılmıştır. İki çocuklu bir kadının kaldığı çadırın yan çadırında, orta yaşın üstünde evli bir çiftin olduğu, bu çadırın sakinlerinden birinin çocuklarla istismarı düşündürecek biçimde yakın temas halinde olduğu, diğer eşin ise travmatize olması nedeniyle hiç iletişim kurmadığı bildirilmiştir. Bu durum yetkililer tarafından şüpheli görülmüş ve takibe alındığı bildirilmiştir. Başka bir çadırda ise bakım verenin çocuğu boynundan kaçmasın diye çadıra bağladığı öğrenilmiş, alandaki görevlilerin de buraya yönlendirildikleri bildirilmiştir” denildi.

Âşık Veysel Dayanışması adıyla çocukların güvenli ve steril bir şekilde oturup kitap okuyabileceği bir çocuk kütüphanesi oluşturulduğu fakat izin verilmediği iddia edilen raporda, “Âşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda çalışan gönüllüler, bu alanda bulunan tenis kortunun ilk etapta çocuklarla yapılan etkinlikler için kendileri tarafından kullanıldığını fakat sonrasında Gençlik ve Spor Bakanlığınca bakanlık kullanımı için ayrıldığını, sahaya bayrak asılması ve kale yerleştirilmesi ardından sahanın başka bir işlevi yerine getirmek için kullanılmadığını ifade etmişlerdir. Bu ifadeler yanında alandan edinilen diğer bilgilere dayanarak gönüllülerin kim olduğunun devlet tarafından denetlendiği ve erişimin bazı gruplar için nedensizce kısıtlandığı görülmektedir” ifadelerine yer verildi.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER