A3 Haber

Babacan: İktidarı kaybetmemek için her şeyi yapıyorlar

Babacan: İktidarı kaybetmemek için her şeyi yapıyorlar

Babacan: İktidarı kaybetmemek için her şeyi yapıyorlar
Kasım 16
20:34 2020

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Biz ve arkadaşlarımız gerçekten büyük bir mücadele verdik, pek çok iyi işe imza attık. Onları bizler yaptık, çoğu zaman da size rağmen yaptık. Demokratikleşme çalışmalarında da, ekonomi yönetiminde de, size rağmen ülkemizi geliştirdik kalkındırdık” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Biz ve arkadaşlarımız gerçekten büyük bir mücadele verdik, pek çok iyi işe imza attık. Onları bizler yaptık, çoğu zaman da size rağmen yaptık. Demokratikleşme çalışmalarında da, ekonomi yönetiminde de, size rağmen ülkemizi geliştirdik kalkındırdık”dedi.

Babacan partisinin Van İl Kongresinde konuştu. Babacan’ın gündeminde askeri helikopterden atılarak öldürüldüğü iddia edilen Servet Turgut vardı. Babacan şunları söyledi:

“Bugünkü iktidar işkenceye sıfır tolerans ilkesiyle çıktığı yolda, işkenceciye sıfır ceza noktasına vardı maalesef. Bu da yetmezmiş gibi yapılan işkencelerin, alenen teşhiri ve adeta devlet tarafından sahiplenilmesi de söz konusu olabiliyor. Polis karakolunda çekilen işkence fotoğraflarını ayan beyan servis edildiği bir ülke haline geldik. Biz soruşturma yapılsın kötü muamele cezasız bırakılmasın derken fotoğraflarla neredeyse guru duyarcasına paylaşımlar yapılabiliyor. İşkence adeta bir ceza politikası haline dönüştü. Kamu gücünü kullanan hiç kimsenin vatandaşa kötü muamele yapma hakkı yoktur. Son yıllarda Van’dan gelen işkence görüntüleri hepimizi yaraladı. Masum insanları sövdüler dövdüler ve köylümüzün gururunu kırdılar sonrada kan revan içinde fotoğraflarını çekip tüm Türkiye’ye gösterdiler. Ama gerçek ortaya çıktı. İşkence yaptıkları insanlar sade ve sadece mantar toplamaya giden köylülerdi.”

“Göstermelik dava açıldı”

“Bu gariban insanlara işkence yapan insanlara göstermelik bir dava açıldı. Mahkeme yargılana sanık hakkında hemen beraat kararını verdi. Yani bu ülkede bir mahkeme adeta ‘İşkence suç değildir’ diye yargıda bulundu. Gerçekten içler acısı bir durum yazıklar olsun diyorum.

Biraz önce arkadaşlarımızla beraber Servet Turgut’un evini ziyaret ettik. Eşini, altı kızını, bir oğlunu gördük. Başsağlığı diledik. Aile gerçekten perişan. Mersin’de bulunan Osman Şiban’ı telefonla aradık, ona ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Son derece üzgünüz.Sorumluları yargılayın. 64 yaşındaki bir insanın ölümünü her yönüyle açığa ve açıklığa kavuşturmak zorundasınız. Gereğini yapmazsanız bu millet sizi ülkeye işkenceyi geri getiren bir iktidar olarak hatırlayacaktır unutmayın.”

“Ne kadar hastalıklı alan varsa yeniden nüksetti”

“2002’de hükümet ilk kurulduğunda gerçekten berbat bir tablo vardı. Güçlü bir irade koyduk ve bunu gerçekten kısa bir süre de olsa Türkiye’de gerçekleştirdik, işkenceye sıfır tolerans. Fakat döndü dolaştı maalesef, her alanda olduğu gibi, Türkiye’nin eskiden ne kadar hastalıklı alanı varsa o hastalıklar yeniden nüksetmeye başladı.

2002-2015 yılları arasındaki reform döneminde hukuki iyileştirmelerden birisi de anadil konusunda atılan adımlardı. Şunu gururla söylemek istiyorum ki demokratikleşme yönünde atılan tüm adımlar, ben arkadaşlarımın işin içinde olduğu, yönetimde olduğu dönemde gerçekleşti. Şimdi bizim dönemimizde bakıyoruz, ne var ne yoksa başarılı, iyi sonuç hepsine sahip çıkmaya çalışıyorlar. Bakın bizden sonra dikkat edin, hem hukuk ve demokrasi göstergelerinde hem de ekonomik göstergelerde Türkiye sürekli olarak geriliyor. Şimdi de kalkıyorlar yaptıkları iyi icraatları sıralarken o eski dönemde, bizim dönemde yapılanları sıralıyorlar. Bizden sonraki dönemde zaten iyi bir şey kalmadığı için, mecburen hep önceki dönemlerden örnek veriyorlar.

Biz ve arkadaşlarımız gerçekten büyük bir mücadele verdik, pek çok iyi işe imza attık. Onları bizler yaptık, çoğu zaman da size rağmen yaptık. Demokratikleşme çalışmalarında da, ekonomi yönetiminde de, size rağmen ülkemizi geliştirdik kalkındırdık. O dönem Van Yüzüncü yıl Üniversitesi’nin de aralarında olduğu 4 üniversite de Kürt Dili ve Edebiyatı bölüm açıldı. Kürtçe öğretmenlerinin atamalarını hiç duymuyoruz. Milli Eğitim Bakanı sadece 2 öğretmen atamış. Bu ülkede Kürtler var. Kürtçe var ana dillerini konuşmak isteyen milyonlarca insan var. Neden sadece 2 öğretmen atanıyor, buna ‘mış’ gibi yapmak deniyor. Her şey göstermelik. Küçük ortaklarını rahatsız etmekten korkuyorlar. İktidarı kaybetmemek için her şeyi yapıyorlar. “

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER