Sendika değiştirdikleri için işten atılan ya da ücretsiz izine çıkarılan Gebzeli Metal işçileri yetkililerle görüşmek için Ankara’ya geldi. ILO ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkilileri ile görüşen Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, sendikal hakların engellenmesi ile ilgili ILO’ya ilettikleri dosyanın Mayıs ayında toplanacak olan ILO Genel Kurulu’na geleceğini belirtti.
DİSK Birleşik Metal-İş sendikasına üye oldukları için işten atılan ve ücretsiz izne çıkarılan Gebzeli metal işçileri Ankara’da Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkilileriyle görüştü.
Görüşmenin detaylarını değerlendiren Birleşik Metali İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Yaşanan ayrımcılıklar bir dosya oluşturularak ILO’ya ve bakanlığa iletildi. Biz bunların sonuçlarını birkaç gün bekleyeceğiz. Bu sırada fabrika önü direnişlerimiz devam edecek” dedi. Sorunların düzeltilmemesi halinde daha sert, daha belirgin eylemler yapacaklarını söyleyen Serdaroğlu, ILO’ya ilettikleri dosyanın Mayıs ayıda toplanacak olan ILO Genel Kurulu’na geleceğini belirterek “Maalesef ki Türkiye’nin yine kötü ülkeler içerisinde yer alacağını düşünüyoruz. Böyle bir duruma düşürülmesi hükümetin yapmış olduğu yanlışlıklardan kaynaklanıyor” dedi.
Serdaoğlu, şu ifadeleri kullandı:
- Bizim yaşadığımız genel anlamda Türkiye’de bir çok fabrikada iş yerinde de yaşandığı için biz sayıları iki buçuk milyonu bulan ücretsiz izindeki işçiler adına, sendikalaşma özgürlüğünü, Anayasa’daki örgütlenme hakkını kullanamayan ve işverenlerin saldırısına uğrayan binlerce işçi adına da gelmiş olduk. O açıdan yaptığımız girişim önemli. Ortaya çıkacak sonuçlar da önemli. Biz şimdi bu dosyanın Mayıs ayıda toplanacak olan ILO Genel Kuruluna geleceğini, maalesef ki Türkiye’nin yine kötü ülkeler içerisinde yer alacağını düşünüyoruz. Ülkenin böyle bir duruma düşürülmesi hükümetin yapmış olduğu yanlışlıklardan kaynaklanıyor.
Ücretsiz izin işverenler tarafından kötü niyetli kullanılıyor
- Çalışma Bakanlığı’na da defalarca söyledik, ‘Ücretsiz izinle işverenlerin kötü niyetli olarak işçileri tabiri caizse terbiye etmek ve cezalandırmak için kullanacakları bir yöntem olacak. Ücretsiz izinleri yasal ve kalıcı bir duruma getirmeyin’ dedik. Biz bunları öngörü olarak ortaya koymuştuk bugün de fiili olarak yaşıyoruz. Türkiye’de ücretsiz izinler işverenlerin işçileri terbiye etmek için kullandığı bir uygulamaya dönüşmüş durumda.
Düzelezse daha sert eylemlerle devam edeceğiz
- Ayrıca Türkiye’de sendikal özgürlükler de kullanılamıyor. ILO’nun ilgili 87. ve 98. Maddelerindeki toplu sözleşme ve grev hakları da maalesef ki Türkikiye’de kullanılamıyor. İnsanlar bugün de ücretsiz izinle tehdit edilerek sendikadan istifa ettirilmeye çalışılıyor. Tüm bunlar, yaşanan ayrımcılıklar bir dosya oluşturularak ILO’ya ve bakanlığa iletildi. Biz bunların sonuçlarını birkaç gün, belirli bir süre bekleyeceğiz. Bu sırada fabrika önü direnişlerimiz devam edecek. Cuma günü de Manisa’da aynı şekilde sendika üyesi olanlara uygulanan ücretsiz izinlerle ilgili bir basın açıklaması yapacağız. Burada da yanlışlıkları dile getireceğiz. Eğer bunlar düzeltilmez, hükümetin gündemine girmezse daha sert eylemlerle, daha belirgin, daha ses getiren eylemlerle bu sorularımızı dile getirmeye devam edeceğiz.
İşverenlerin hükümet baskısını hissetmesini istiyoruz
- Daha önce ikisiyle de telefonda görüştük. Meseleyi biliyorlardı. Yaşadığımız sıkıntıları ben hem Numan Bey’le hem Ahmet Bey’le görüştüm. Onlar zaten bildikleri için biz dosyaları incelemeleri için tüm detayları ile teslim ettik. ILOI, biz bunları ilgili kurumlara ileteceğiz dedi. Çalışma Bakanlığı da müfettiş görevlendireceğini belirtti. Müfettişler de zaman zaman zaten bizim şikayette bulunduğumuz yerlere geliyorlar. Ancak ayrıntılı raporları bize henüz ulaştırmadılar. Biz bu raporlar eksikse yeniden müfettiş gönderilmesi, işverenlerin yasadışı tutumları nedeniyle cezalandırılması ve mutlaka sendikal haklarını kullanan işçilerin ise toplu sözleşme düzenine geçmeleri için hükümet baskısının hissedilmesini ve müfettiş raporlarıyla işverenin bu baskı altında yaptığı yanlıştan dönmesini sağlamaya çalışacağız. (ANKA)