Kadına yönelik şiddete karşı hazırlanan ve yarım milyondan fazla indirilen Kadın Destek Uygulaması (KADES) kullanıcıları, taciz ve takip durumlarının kapsama alınmamasını eleştirdi. Kullanıcıların önemli bir kısmı uygulamanın hata verdiğini belirtti ve durumun düzeltilmesini talep etti.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı acil müdahale uygulaması olan KADES, “kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet, taciz gibi kötü eylemleri biraz da olsun engelleme” amacıyla kullanıcılara sunuldu. Akıllı telefonlar üzerinden Google Play Store ve Apple Store uygulamasından indirilen KADES, kimlik numarası girildikten sonra Emniyet Genel Müdürlüğü aktivasyon kodu ile aktif hale getiriliyor. Uygulama ile kadınların acil durumlarda cihaz konum bilgisini açarak, bir tuşla 155 Polis İmdat Acil Çağrı Merkezi’ne ulaşması ve en yakın ekip veya devriyenin sevk edilerek olaya müdahalesi sağlanması amaçlandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, polis sorumluluk bölgesindeki vakalarda ihbar alındıktan sonra olaya müdahale süresinin ortalama beş dakika olduğunu söyledi. Kadına yönelik şiddeti önleme kapsamında olumlu bir adım olarak görülen uygulamayı, yarım milyondan fazla kullanıcı indirdi.
Uygulama, kullanıcılardan Google Play Store’da 5 üzerinden 3,9, Apple Store’da 3,1 yıldız aldı. Kullanıcıların en çok eleştirdiği nokta, uygulamanın şiddetle sınırlı tutulması ve taciz ve takip durumlarının kapsama alınmaması oldu. Kullanıcıların önemli bir kısmı, kimlik bilgilerinin hatalı olduğu uyarısıyla karşılaştıklarını, aktivasyon kodunu girmek için verilen beş dakikalık sürede kod gelmediğini, bir saat sora gelen kodun da geçerliliğinin bitmiş olduğunu söyledi ve bu sıkıntıların giderilmesini talep etti. Kullanıcıların önemli başka bir talebi de internetin olmadığı durumlarda uygulamanın kullanılabilir hale gelmesi yönünde oldu.
Kullanıcıların yaşadıkları durumlardan yaptıkları yorumların bazıları şöyle:
- “Polis geldi ve beni azarladı ‘senin suçun’ dedi. Ben babamdan şiddet görüyorum yeter artık devlet verdiği sözü tutsun.”
- “Şiddet gördüm ve polisleri aradım beni alıp önce hastaneye sonra karakola ifade vermeye götürdüler ve ben dört aylık hamileydim ifademi aldıktan sonra beni evime yolladılar. Saat gece yarısını geçmişti, hamile bir kadın gecenin o saatinde bir başına bırakılır mı? Üzerimde para da yoktu o halde korka korka evime gittim, şiddet gördüğüm eve… Bu ülkede zerre adalet yok”
- “Darp edeceği zaman yanında kim varsa, şahit oluyorsa, alıyor telefonlarını. Önlemler çok güzel lakin insanlıktan nasibini alamamış insanlar her türlü alicengizlik buluyorlar. Bizzat kocam demekten utanıyorum, dövdüğünde ‘hadi gelsin polis ne yapabilir ki veririm ifademi gelirim eve kaldığım yerden boğazını sıkarım, hadi et ihbar.’ Bir de namus boyutu var ki kadın ne yapsın. Direk ‘namussuzluk’ yaptı derim gelsinler.”
- “Maalesef ki kullanmak durumunda kaldım ama uygulamayla kalmayıp 155’i de aradım polisler gelip beni aldılar hastaneye oradan karakola götürdüler. İfade için ben ifademi bitirmeye yakın anca aradılar ve bende karakolda olduğumu ifade verdiğimi söyledim. Uygulama güzel ama zaman olarak geç kalınıyor.”
- “Geçen gün acilen kullanma ihtiyacı duydum ama uygulama çalışmadı. Tekrar kapatıp 155’i aradım sinirden stresten adresi vermekte zorlandım. Ekiplere adresi bulmakta zorlandıkları için birkaç defa beni tekrar aradılar bayağı zaman geçti yani çok geç de ola bilirdi. Uygulama iyi ama kontrol edilmeli ve caydırıcı cezalar gelmeli ki böyle uygulamalara da gerek kalmamalı.”
- “Tuşa basıyorsun, bir polis seni arıyor. Ölme eşeğim ölme, yardım gelecek. Üst komşu için aradim 45 dakika adresi bulamadılar, tam bir rezaletti. Gerçi bu ülkede hangi sistem çalışıyor ki bu çalışsın. Her şey gibi bunun da göstermelik olduğu ispatlandı.”
Dikkat çeken başka bir nokta da kadınlar için hazırlanan uygulamaya, “şiddet görebiliriz” diyen erkeklerin kendileri için de hizmet sunulmasını istemeleri oldu. “Doğrulama talebiniz onaylanmadı, uygulama kadınlara yöneliktir” ifadeleri ile karşılaşan bazı erkeklerin uygulamayı indirdiği ve aile yakını kadınların kimlikleri ile kayıt olduklarını söyledikleri görüldü. (ANKA)