A3 Haber

Karanlıkta güne başlamak: Türkiye’nin saat politikası depresyona mı yol açıyor?

Karanlıkta güne başlamak: Türkiye’nin saat politikası depresyona mı yol açıyor?

Karanlıkta güne başlamak: Türkiye’nin saat politikası depresyona mı yol açıyor?
Aralık 04
11:50 2020

Halk arasında “günler kısaldı” derler, “geceler de uzadı” diye tamamlarlar cümleyi.
İşte öyle günlerin tam ortasındayız.
Kuzey yarımkürede en uzun gecenin yaşandığı 21 Aralık’a az bir zaman kalmışken, sabahları kör karanlıklarda uyanmaya başladık.
Saatin alarmı çalıyor, gözlerinizi güçlükle açıyorsunuz, bir bakıyorsunuz ki her yer karanlık, uyanmakta güçlük çekiyorsunuz.
İşte bu noktada beynimizde neler oluyor?

Konuyu işin uzmanına soralım dedik.
Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Tayfun Uzbay, sabah karanlıkta uyanmak zorunda olmanın stresi artırdığını söylüyor.
Nedenini şöyle açıklıyor: “Zaten pandemi stresi altındayız, bir de bunun üzerine sabah karanlıkta kalkmak ilave stres yüklüyor. Karanlıkta melatonin salgısı devam ederken uyanmak, beyni, immün sistemi ve bedeni yoruyor. Bu uygulama toplum sağlığı açısından yanlış, kimseye bir faydası yok, aksine zararlı. Tekrar gözden geçirilmeli.”

Biraz daha açmasını rica ediyoruz Prof. Uzbay’dan… İşte anlattıkları:

  • Melatonin beyinde pineal bez ya da epifiz dediğimiz bölgeden salgılanır. Vücudun biyolojik saati ve ritmi ilişkili çok önemli bir salgıdır. Karanlıkta salgılanmaya başlar ve gece boyunca salgısı devam eder. Yeterli ve düzenli salgılanması konforlu ve rahat bir uyku sağlar. Gün ışıyınca melatonin salgısı azalırken, adrenalin, noradrenalin salgısı artarak uyanmamızı tetikler. Konforlu ve derin bir uyku sizi zinde ve dinamik bir güne hazırlar. Saat farkı fazla olan ülkelere yapılan yolculuklarda jet-lag dediğimiz soruna yol açan da melatonin salgısının zaman farkı nedeniyle ritmini şaşırması.
  • Türkiye’nin günlerin iyice kısaldığı şu günlerde hala yaz saati uygulamasına devam etmesi sabahları artık karanlıkta uyanmaya çalıştığımız anlamına geliyor. Yazın sabah uyanmak daha kolaydır, çünkü aydınlık oluyor, kışın uyanmak daha güçtür. Özellikle Batı bölgelerinde, İstanbul’da, İzmir’de, Bursa’da karanlıkta uyanmak zorunda kalıyoruz. Kışın havanın genellikle kapalı olması sabah aydınlığını daha da geciktiriyor. Karanlıkta melatonin salgısı devam ettiğinden hem daha güç uyanıyoruz hem de zinde kalkamıyoruz. Yarı uykulu yarı uyanık halde, çok dikkatsiz araç kullanılıyor. Bu kaza yapma riskini de artırıyor. Sürücülerin direksiyonda uyumasına bağlı trafik kazalarının en çok olduğu zamanların, sabaha karşı, günün aydınlanmasına yakın zamanlar olmasının nedeni de budur. Sersemliği aşmak için çoğu kişi kahveye yükleniyor. İnsanlar karanlıkta işlerine gitmeye çalışıyor, hatta işlerindeki ilk saatlerini gece gibi karanlık bir süreçte geçiriyor. Buna okul zamanı okullarına gidip ders dinlemek zorunda olan öğrencileri de katabiliriz. Sabah erken saatlerde başlayan dersler daha zor geçiyor. Dikkat toplama ve dersi anlama sorunu ortaya çıkıyor. Sabah zinde uyanmak, özellikle çocuklar ve mental aktiviteye dayalı iş sürdürenler açısından çok önemli.
  • Melatonin salgısına rağmen güçte olsa uyanmak, başka bir deyişle uykunun tam olarak alınamaması günün ilk saatlerinde yorgun ve isteksiz hissetmenize neden oluyor. Bu iş verimini de düşüren bir şey. Ayrıca melatonine rağmen uyanma ve güne başlama bir stres etkeni. Çünkü melatonin, gün ışığı ile azalıyor ve konforlu bir uyanıklık başlıyor. Pandemi günlerinde özellikle büyük şehirlerdeki insanlar yeterince stresli. Pandeminin yüklediği stres nedeniyle insanlar zaten başta depresyon olmak üzere birçok ruhsal bunalıma yatkın duruma geldi. İlave stresi artırıcı etkenlerden kaçınmak gerekir.
  • Yaz saati uygulamasına kışın da devam etmenin bu çerçevede gözden geçirilmesinde fayda var. Ülkenin doğu bölgelerinde yaşayanlar için bu bir sorun teşkil etmiyor, hatta onlar için daha iyi gibi görünüyor ancak nüfus, iş gücünün ve endüstrinin ülkenin batı bölgelerindeki yoğunluğuna dikkat etmek gerekir. Bu yönüyle yaz saatini sürdürmenin nüfusun ve iş gücünün önemli bir kesiminin ruh sağlığını ve iş verimini olumsuz etkilediği görülüyor.
  • Türkiye büyük bir ülke, başka büyük ülkelerde olduğu gibi belki orta hattan itibaren iki farklı saat dilimi de kullanılabilir.
  • Ayrıca bu konunun tembellikle falan da bir ilgisi yok. İnsan biyolojisi ile ilgili düzeltilmesi son derece kolay bir sorun.

About Author

Ahmet Çınar

Ahmet Çınar

Related Articles

TÜM HABERLER