İzmir Tepecik’te yaşayan Romanların elektrikleri, birikmiş borçları nedeniyle yoğun polis konvoyu eşliğinde görevlilerce kesildi. Pandemi döneminde yoksulluk ve açlığın tavan yaptığı mahallenin neredeyse yarısı kış şartlarında karanlığa gömüldü. Duruma isyan eden Romanlar, ısınmak için tüpleriyle mahallede eylem yaptı.

Hande Turan | İzmir’in Konak ilçesine bağlı Tepecik Mahallesi’nde (Yenişehir) elektrik faturasını ödeyecek maddi gücü olmayan Roman yurttaşların elektrikleri, polis konvoyu eşliğinde kesildi. Hali hazırda yoksulluk ve açlığın yoğun olarak yaşandığı mahallede pandemi döneminde bu durum daha da artarken kış şartlarında çocuğu ve hastası olan aileler duruma isyan etti. Mahalleli Gediz Elektrik yetkililerine orta yol bulmak için çağrıda bulundu. Faturalarının vadelendirilmesini isteyen yurttaşlar elektrik tüpleriyle mahallede eylem yaptı.

“İnsanlarda iş yok, güç yok…”

Mahallede büyük tepkilere yol açan sayaç sökümlerinin kış şartlarında mahalleliyi zorladığını aktaran Yenişehir Mahalle Muhtarı Süleyman Çatalbaş, orta yol bulunması için yetkililere seslendi. Çatalbaş, “Mahallede yaşayan vatandaşlarımızın yarısı şuan elektriksiz. Bugün mahallede yaşayan herkesi toplayıp onlarla konuştum. Bilinçli elektrik tüketimini anlattım. İnsanlarda iş yok, güç yok.. Zaten normal zamanda gündelik işlerde çalışıyorlardı şimdi pandemide o da yok. İnsanlar aç, sofralarına koyacak ekmekleri dahi yok. Faturalarını da ödeyemiyorlar. Çocuğu, hastası olan aileler ne yapacak? Çocuklar soğuktan donsun mu? Hastaların makinelerini bağlayamıyorlar elektrik olmayınca, hastalar ölsün mü? Ne yapacağımızı şaşırdık… Elektrik firmasıyla da iletişime geçtik. Geçmişteki borçlarımızı vadelendirin, 48 aya bölün dedik. Orta yol bulmaya çalıştık ancak bir karşılık alamadık. Kaçak elektriğe biz de karşıyız ancak vatandaşın durumu yok. Bazısı mecbur kalıyor bu soğuklarda. Bakkalımıza 12 bin lira, komşuya 5 bin lira ceza gelmiş. Birilerinin bize el uzatmasını istiyoruz. Biz gaz lambalarına, tüplere mi mahkum olalım? Yaşadığımız yeri mi terk edelim ne yapalım?” diye konuştu.

“Polis baskısıyla sayaçların sökülmesi bir infialdir”

İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, Romanların yaşadığı sıkıntılara yönelik hem yerel yönetimleri hem de iktidarı eleştirdi. Cıstır, “Roman mahallelerinde artık sadece yoksulluk değil açlık var adeta. Günü birlik para kazanan bu toplumun, iktidarın popülist söylemlerinden ziyade vatandaşa dokunan gerçek çözümlere ihtiyacı var. Bu durum bugün Tepecik’te patlayan bir vaka ancak Türkiye’nin bütün mahalleleri için geçerlidir. Polis baskısıyla sayaçların sökülmesi bir infialdir. Devletin güvenlik kuvvetleriyle, yoksulluğu adeta zulmedercesine karşı karşıya getirilmesine itirazımız var. Nice Holdinglerin, çetelerin, vergi borçları affedilirken, bize yapılan reva mı? Zaten yoksulduk, zaten yoksunduk. Pandemi sürecinden de en çok etkilenen grup Romanlar oldu. Hepten duvara çarptık. Bırakın fatura ödemeyi, aş kaynatamama durumuna geldiler. Hem yerel hem de genel otoriteye soruyorum, hani ‘Avrupa bizi kıskanıyor’ diyoruz ya; Bu tarafımızı da kıskanıyor mu?” diye konuştu.

“İnsanlık suçudur”

Cıstır, “Başta eğitim, barınma ve istihdam olmak üzere göreceli olarak, iktidarların bizi çok uzun yıllardır ne kadar terk ettiğini, bu pandemi sürecinde yoksulluğumuzun ve yoksunluğumuzun daha görünür hale gelmesiyle aslında hem kendimizle hem de iktidarın popülist yaklaşımlarının duvara çarpmasıyla yüzleştik. Çünkü popülizm bir yere kadar, gerçekten bizim vatandaşımıza dokunulmadığının kanıtıdır bu olay. Hükümetin Roman Eylem Planı’nın ve Roman Açılımı’nın ihtiyaca yeterince cevap vermediğini görmekteyiz. Hem insani hem de siyasi açıdan otoriteleri eleştiriyoruz. İnsanlarımız asgari ücretle dahi geçinmiyorken, Romanlarla ilgili bu sorunlar ana akım medyaya gelmemesi de ayrı bir hezeyandır. Son zamanlarda Erman Toroğlu vakasını da ele alacak olursak Romanları aşağılayan bir bakış açısıyla da hepimizin yüzleşmesi gerekiyor. İşsiz güçsüz gençlerimizin gelecek kaygıları çok yüksekken, yaşamak için motivasyonları çok düşük. Bu toplumun gelecek hayali yok. Bunu da yok eden, bu toplumun önüne hedef koyamayan şimdiye kadar ki tüm iktidarlardır. Bu insanları soğukta, elektriksizliğe terk eden başta Gediz Elektrik olmak üzere, bu konuda bu kurumu koruyan, kollayan tüm iradeleri kınıyorum. Bu bir insanlık suçudur” dedi.