A3 Haber

Ahmet Kurtuluş cinayeti davasında ilk duruşma görüldü: “Devlet” adına öldürdüğünü sanmış

Ahmet Kurtuluş cinayeti davasında ilk duruşma görüldü: “Devlet” adına öldürdüğünü sanmış

Ahmet Kurtuluş cinayeti davasında ilk duruşma görüldü: “Devlet” adına öldürdüğünü sanmış
Ocak 28
17:58 2021

İzmir’de eski AKP İzmir İl 2. Başkanı ve iş insanı Ahmet Kurtuluş’u elektronik kelepçeyle ev hapsinde tutulduğu dairesinde tabancayla vurarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Yener Toğa’nın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılanmasına başlandı. Suç örgütüne katılmak için çok uğraştığını itiraf eden sanık Toğa, polis yeleği giyerek öldürdüğü Ahmet Kurtuluş için “Allah rahmet eylesin” derken, kendisinin devlet adına çalıştığını zannettiğini ileri sürdü.

İzmir’de yargılandığı 69 sanıklı ‘organize suç örgütü’ davası kapsamında, Narlıdere’de site içerisindeki dairesinde elektronik kelepçeyle ev hapsinde tutulan 41 yaşındaki eski AKP İzmir İl 2. Başkanı ve iş insanı Ahmet Kurtuluş, 30 Mayıs 2019 tarihinde üzerinde polis yeleği ile gelip, kendisini Denetimli Serbestlik Bürosu elemanı olarak tanıtan Yener Toğa tarafından tabancayla vurularak, öldürüldü.

Cinayetin ardından İzmir Emniyet Müdürlüğü, 100 kişilik özel ekip kurdu. Katil zanlısı Yener Toğa,  Bornova’da yakalandı. Soruşturma kapsamında Toğa ile olaya karıştıkları belirlenen Barış Yedibela, Erdal Kabakum, Hıfzı Ak, Hasan Akın ve Mafer Keleş tutuklandı. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede de organize suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş ve yardımcısı Lider Camgöz ile Yener Toğa, Barış Yedibela, Erdal Kabakum, Hıfzı Ak, Hasan Akın,Mafer Keleş, Uğur Uygun ve Yaşar Yıldız hakkında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’, ‘örgüte bilerek isteyerek yardım etme’, ‘tasarlayarak öldürme’, ‘ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma’ suçlarından ceza verilmesi istendi.

İzmir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın bugün görülen ilk duruşmasına sanıklar SEGBİS ile bağlanırken, öldürülen Ahmet Kurtuluş’un eşi Gülçin Kurt ve taraf avukatları geldi.  İfadesi alınan Yener Toğa, örgüt elebaşılarından Lider Camgöz ile temas kurarak örgüte katılmak istediğini söylediğini, Camgöz’ün kendisinden birini vurmasını istediğini anlattı.

“Devlet için çalışacaksın”

Savunmasında telefonla görüştüğü Lider Camgöz’ün kendisine devlet için çalışacağını söylediğini belirten sanık Yener Toğa, “Olaydan 1,5 sene önce Serkan Kurtuluş’un adını ilk kez gazetede gördüm ve hakkında araştırmalar yaptım. Sonrasında da hep ona ulaşmaya çalıştım. Erzurum’da berberlik yapıyordum. Bir ara sağlığım bozulunca ameliyat oldum. İşe döndüğümde müşterim kalmamıştı. Muhammet Yaşar’a, Serkan Kurtuluş’a ulaşmak istediğimi söyledim. O da bana biri vasıtasıyla numarasını buldu. Arayıp Lider Camgöz ile konuştum ve onlara katılmak istediğimi söyledim. 2 saat sonra geri arayıp devlet için çalıştıklarını, FETÖ’cülere karşı mücadele ettiklerini söyledi. Öyle söyleyince daha da hoşuma gitti. Ardından birini vurmam gerektiğini, halledebilirsem beni Gürcistan’a yanlarına alacaklarını söyledi. Kim olduğunu sorduğumda FETÖ üyesi olduğunu, imha edilmesi gerektiğini söyledi. Ben de kabul ettim. Konuşmayı Yaşar’a anlattığımda bana, ‘Devlet için çalışacaksın’ dedi” ifadelerini kullandı.

“Poşetlere baktığımda birinde polis yeleğini, diğerinde ise tabancayı gördüm”

Ahmet Kurtuluş’u öldürmeden önce iki farklı yerden farklı kişilerden poşetler aldığını belirten Toğa, “Otobüsle İzmir’e geldim. Arkadaşım Burak Yedibela’nın çalıştığı okula gittim. Neden geldiğimi sorduğunda ailevi sıkıntılarım olduğunu söyledim. Kordon’da Burak ile gezerken Lider Camgöz arayıp çok uzaklaşmamamı ve beni almaya geleceklerini söyledi. 1 saat sonra Kahramanlar Fuar Kapısı’na giderek beklemeye başladım. İçinde iki ihtiyar olan (Hıfzı Ak, Erdal Kabakum) bir ticari araç yanaştı ve bindim. O sırada Lider yine aradı ve arabadakilere bir şey söylememem konusunda uyardıktan sonra atacağı iki adresten iki poşet alacağımı söyledi. İlk olarak Konak’ta bir adrese gidip birinden poşet aldık. Ardından Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önünde bekleyen birinden diğer poşeti aldım. Beni Whatsapp üzerinden sürekli arayan Lider, adres ve fotoğrafı atacağını, baktıktan sonra silmemi söyledi. Ben de öyle yaptım. Adrese yaklaşırken poşetlere baktığımda birinde polis yeleğini, diğerinde ise tabancayı gördüm. Tabancayı hemen belime koydum. Arabadan inince de yeleği giyip siteye girdim” dedi.

“Adamı vurdular gidip bakın” deyip kaçmış

Kurtuluş’u öldürmeden önce silahın birkaç kez tutukluk yaptığını söyleyen Toğa, “Güvenliğe Ahmet Kurtuluş’un oturduğu daireyi sordum. Oraya gittiğimde kapıyı çaldım ve kendisi açtı. Adres beyanı için geldiğimi söyleyip kimliğini getirmesini istedim. O kimliği getirmeye gittiğinde silahı çıkarıp arkama sakladım. Gelince de ona doğrulttum ve tetiğe bastım. Ancak silah ateşlemedi. Emniyeti açıp tekrar denedim, bu sefer de tutukluk yaptı. O sırada Kurtuluş kaçmaya çalışırken şarjörü doldur boşalt yaptıktan sonra tekrar tetiğe bastım ve ateş aldı. Sonrasını hatırlamıyorum. Hemen dışarı çıktım. Binanın önünde iri yapılı biri beni tuttu ve bırakmadı. Ben ‘Adamı vurdular gidip bakın’ deyince yukarı yöneldi ve ben de kaçtım. Bu sırada polis yeleğini çöpe attım. Önce dolmuşa, sonra taksiye binip Barış’ın yanına Kahramanlar semtine gittim. Bendeki garipliği sorması üzerine biriyle kavga ettiğimi söyledim. Bunlar olurken beni arayan numarayı birçok kez aradım ama ulaşamadım. Silahı Kahramanlar’da bir yere gömdükten sonra elimdeki barutu temizlemek için idrarımı elime yaptım” şeklinde konuştu.

“Emniyete giderken bana illegal iş yaptırıldığını anladım”

Hasan Akın’ın evindeyken polislerin geldiğini söyleyen Yener Toğa, “Gece saatlerinde Lider beni arayıp aldıracağını söyledi. İlerleyen saatlerde beni arayan bir numaraya konum attım ve gelip aldılar. Geceyi Hasan Akın’ın evinde geçirdim. Ertesi gün iftar yapacaktık ve ben de arkadaşlarım Barış Yedibela ile Uğur’u da davet ettim. Gece Hasan ile ben evdeyken polisler geldi ve bizi gözaltına aldı. Emniyete giderken bana illegal iş yaptırıldığını anladım” dedi.
Mahkeme başkanının Kurtuluş’a ait otopsi raporunu okumasının ardından Toğa, “Allah rahmet eylesin” şeklinde karşılık verdi.

“Bir garibanı Narlıdere’ye bırakır mısın?”

Toğa’yı Narlıdere’ye götüren araçta bulunan Erdal Kabakum ise, suçsuz olduğunu söyledi. Kabakum, “Hıfzı’ya bir telefon geldi. Arayan kişinin bir garibanı Narlıdere’ye bırakıp bırakamayacağını söylediğini aktardı. Biz de Hıfzı ile birlikte çıktık. Buluştuktan sonra Toğa, ilk olarak Konak, ardından da Bozyaka’da birinden bir şeyler aldı. Söylediği adrese bıraktık. Hiçbir şeyden haberim yok. Suçsuzum” dedi.

Aracı kullanan Hıfzı Ak ise, “Serkan Kurtuluş ile cezaevinde tanıştım. Yıllarca ailesini de onu ziyarete götürdüm. Beni arayıp yardıma ihtiyacı olan biri olduğunu söyledi. Cinayet işleyeceğini bilsem 65 yaşında böyle bir şey yapar mıyım? Bölgedeki kameraların incelenmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

Diğer sanıklar ise suçsuz olduklarını savunarak, suçlamaları kabul etmedi.

Cumhuriyet savcısı hakkında zorla getirme kararı olmasına rağmen duruşmalara katılmayan Uğur Uygun ile tutuksuz sanık Yaşar Yıldız’ın tutuklanması yönünde mütalaa verdi. Mahkeme heyeti de tutuksuz iki sanığın tutuklanmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Haklarında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ suçlamalarıyla farklı davalar bulunan Serkan Kurtuluş ve Lider Camgöz, sahte pasaportla giriş yaptıkları Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te geçen 12 Haziran’da Interpol tarafından yakalanmıştı. (DHA)

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER