Boğaziçi Üniversitesi’nde “kayyum rektör” atamasına karşı çıkan akademisyenler, iki yeni fakülteyle akademik özerkliğin bir kez daha ihlal edildiğini vurguladı.

A3 Haber Merkezi | Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör atanmasına karşı “özerk üniversite” talebiyle mücadele eden öğrencilerin ve üniversite bileşenlerinin eylemleri kararlılıkla sürüyor.

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin bugünkü eylemlerinde okunan metinde, Cumhurbaşkanlığı kararıyla üniversiteye hukuk ve iletişim fakültelerinin açılacak olması ve yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üniversite öğretim üyelerinden Prof. Ayşe Buğra’ya sarf ettiği “provokatör” sözleri kınandı.

“Üniversitenin iradesi hiçe sayıldı”

Metni okuyan Doç. Ahmet Ersoy, 1 Ocak 2021 gece yarısı duyurulan rektör atama kararından sonra, 6 Şubat tarihinde, yine bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararıyla Boğaziçi’ne iki yeni fakülte açılacağını öğrendiklerini belirterek, 12 Eylül Askeri Rejimi’nden sonra ilk defa Boğaziçi Üniversitesi’ne dayatılan bu kararla, üniversitenin iradesinin hiçe sayıldığına vurgu yaptı.

Bu anti-demokratik kararın, üniversite akademik kurullarının bu yönde bir talep ve hazırlığı olmadan ve üniversite senatosunun onayı alınmaksızın verildiğini ifade eden Ersoy şunları söyledi: “Hukuk ve iletişim fakültelerinin açılma kararı kurumumuzun kamuya ilan etmiş olduğu uzun vadeli stratejik planlarında yer almamaktadır. Dahası yeni fakülte kurmak için YÖK ile üniversitemiz arasında gerçekleşmesi gereken müzakere ve planlama süreçleri de yürütülmemiştir. Bu adımla anayasamız tarafından korunan akademik özerklik ilkesi bir kez daha açık şekilde ihlal edilmiştir. Kabul etmiyoruz!”

“Prof. Ayşe Buğra’ya saldırıyı kınıyoruz”

Üniversitelerde yeni bir bölümün ya da yeni bir programın açılmasının da şeffaf müzakereleri ve hesap verilebilirlik ilkesini temel alan karar alma süreçlerini gerekli kılacağına dikkat çeken Ersoy, süreçlerin ancak bu şekilde yürütüldüğünde evrensel kriterlere uygun bir öğrenim ve bilimsel araştırma ortamı yaratılacağını, sadakate değil, liyakate dayalı bir akademik kadro oluşturulabileceğini ifade etti. “Bu süreçlerin sağlıklı olarak işleyebilmesinin en önemli teminatı özerklik ilkesinin kurumsallaşmasıdır” diyen Ersoy, tam da bu nedenle, beş haftadır akademik özerkliği savunduklarını ve demokratik bir üniversite talep ettiklerini belirterek, vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

Ahmet Ersoy tarafından okunan metinde, yeni fakültelerle ilgili kararın iptali ve atanmış rektörün istifası bir kez daha talep edildi. Üniversitedeki polis ablukasının kalkmasını, tutuklu ve ev hapsindeki öğrencilerin özgür bırakılmasını isteyen öğretim üyeleri, Erdoğan tarafından provakatörlükle itham edilen Prof. Ayşe Buğra’ya da sahip çıkarak, “Buğra’ya yapılan saldırıyı esefle karşılıyor, kınıyoruz” dediler.