TMSF’nin, Işıklar Holding’in borçlarına karşılık aldığı, sonrasında da açık artırma ile Palmed Sağlık Hizmetleri’ne sattığı arsanın üzerine yapılmak istenen hastane ile ilgili yaşananları “Bit yeniği hikayesi” başlıklı yazımda anlattım.
Bütün bu gelişmelerden sonra iptal edilen ruhsat yüzünden yarım kalan hastane yatırımına daha sonra ne oldu?
Kimler aldı?
Şimdi ne yapılıyor.
Anlatmayı sürdüreyim…

İptal edilen ruhsat ve sonrasında yaşanan olaylardan sonra Palmed Sağlık Hizmetleri şirketi önemli bir karar aldı.
Şirketi devretmek.
Bunun için de pazarlığa oturdular.

14 Mart 2011’de alınan ortaklar kurulu kararına göre, Palmali Holding Company Ltd. ve Palmali Gemicilik ve Acentecilik, Palmed Sağlık Hizmetleri’ndeki bütün hisselerini Sanport Gayrimenkul Geliştirme İnşaat ve Ticaret Şirketi’ne devretti.
Devredildiğinde şirketin sermayesi 28 milyon 200 bin lira idi.

Trilyonluk yatırımı üstelik de bunca sorun varken almak cesaret işiydi.
Öyle ya inşaat ruhsatındaki askeriyenin şerhini kaldırtmak, yeniden başlamak ve bitirmek epey bir çaba gerektiriyordu.
Bütün bunları düşünmediklerini zannetmek saflık olur.
Öyleyse vardı bir bildikleri diyelim.

2011’de Palmed Sağlık Hizmetleri’ni satın alan Sanport Gayrimenkul.
9 Kasım 2009’da İstanbul Bahçelievler Yeni Bosna Basın Ekspres Yolu Kavak Sokak Ser Plaza’da kuruldu.
Adres önemli.
Çünkü bu adres aynı zamanda iktidara yakınlığı ile bilinen ancak 2019 yerel seçimlerinden sonra kapanan Star Gazetesi’nin de adresi.
Tesadüf değil elbette…

Sanport Gayrimenkul’u 2009’da kuran isimler şunlar:
Haydar Sancak, Mehmet Sait Sancak, Fuat Sancak, Necat Sancak, Ekrem Sancak ve Merhem Sancak.
Kuruluş sermayesi de 6 milyon lira.
Şu an yönetim kurulu başkanı da Mehmet Sait Sancak.
Soy isimler yabancı gelmedi sanırım.
Evet, siz de benim gibi bağlantıyı hemen kurdunuz.
Sancak ailesi tarafından satın alınan Palmed Sağlık Hizmetleri’ne ne oldu dersiniz?
Önce sermaye artırıldı, ardından da birleşme kararı alındı.
Kiminle?
Elbette Sanport Gayrimenkul ile.
Sonuçta, 2011’de alınan Palmed Sağlık Hizmetleri tüm aktif ve pasifleri ile devir alınarak 28 Eylül 2012’de kapatıldı.
Böylece TMSF’nin, Işıklar Holding’in borçlarına karşılık aldığı, sonrasında da açık artırma ile Palmed’e sattığı İstanbul Ulus’taki arsa ve üzerindeki yatırım Sanport Gayrimenkul’un oldu.

Sanport Gayrimenkul Palmed Sağlık Hizmetleri’nden aldığı arsa ve binaları tamamlamak için kardeş sayılabilecek bir şirketten yardım aldı.
Kimdi bu şirket?
Sancak İnşaat Turizm.
21 Şubat 2003’te İstanbul Bağcılar Göztepe Mahallesi Namık Kemal Caddesi Karanfil Sokak’ta kurulan şirketin ortakları yine tanıdık isimlerdi.
Ethem Sancak, Mehmet Saik Sancak, Ekrem Sancak, Haydar Sancak, Necat Sancak, Fuat Sancak, Abdurrezzak Sancak, Munir Sancak, Abdulhalik Sancak, Abdulbaki Sancak, Merhem Sancak, Mehmet Şakir Sancak, İbrahim Sancak, Ruşdi Sancak, Sadi Sancak, Yusuf Sancak ve Mesut Sancak.
250 milyar liralık sermayesi bulunan şirketin hisseleri de A ve B grubu olarak ikiye ayrıldı.
A grubu pay sahipleri Ethem Sancak, Mehmet Sait Sancak, Haydar Sancak ve Abdurrezzak Sancak olurken, diğer Sancaklar ise B grubu hisse sahibiydi.
Temmuz 2020’de yapılan genel kurul sonrası şirketin yönetim kurulu başkanlığını Haydar Sancak, yardımcılığını ise Mehmet Sait Sancak’ın yürütmesine karar verildi.

2011’de Palmed Sağlık Hizmetleri’ni satın alan Sanport Gayrimenkul’den Sancak İnşaat’a geçen Işıklar Holding’in arsasına ilerleyen zaman içinde ne oldu dersiniz?
Aynı yıl Medical Park Hastaneler Grubu’nun sahibi iş insanı Ethem Sancak, inşası yarım kalmış binayı satın aldı.
İlginçtir ki, İstanbul Belediyesi ve Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Ethem Sancak’ın hastaneyi “askeri bölgede” inşa etmesine engel olmadı.
Şerh mi kaldırıldı, karar mı değişti bilmiyoruz.
Bildiğimiz hastane inşaatının tamamlandığı ve hizmete alındığı.
Unutmadan belirtmekte yarar var.
Palmed Sağlık Hizmetleri’ne izin verilmemesi sonrası füze rampalarına engel olacağı gerekçesiyle şerh konulmasına neden olan askeri araziye ne oldu?
Türkiye Rusya’dan aldığı S-400 füzelerini oraya koymayı planlıyor.

Işıklar Holding’in arazisinin yolculuğu böyle bitmedi elbette.
Ethem Sancak’a ait Medikal Park Sağlık Hizmetleri, Eylül 2014’te olağanüstü genel kurul yaptı.
Adını MLP Sağlık Hizmetleri olarak değiştirdi.
Medikal Park adında hizmet veren Türkiye’nin dört bir yanındaki şirketler de bu birleşmeden paylarına düşeni aldılar.
Kamuoyu Aydınlatma Platformu’ndaki (KAP) son bilgilere göre MLP Sağlık artık halka açık ve yabancı ortaklı büyük bir şirket.
Ortakları arasında ELINOR B.V., SULLIVAN B.V. gibi Hollandalı finans şirketlerinin yanında Sancak Turizm ve bir dönem Trabzonspor Kulübü Başkanlığı da yapan Muharrem Usta da bulunuyor.
O arazide şimdi Liv Hospital hizmet veriyor.

İki günlük yazının özetini yapalım öyleyse…
2002 ekonomik krizi yerli sermaye Işıklar Holding’i de vurdu.
Holding yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi.
TMSF, Işıklar Holding’in borçlarını kapatmak için gayrimenkullerini satışa çıkardı.
2004’de İstanbul Beşiktaş Ulus’taki holdingin arsa ve binaları satıldı.
Satışı Palmed Sağlık Hizmetleri kazandı.
Palmed Sağlık Hizmetleri 2005’te alana sağlık tesisi yapılması için başvurdu.
Beşiktaş Belediyesi’nin verdiği izni İstanbul Büyükşehir Belediyesi, askeri makamlardan gelen “inşaat yüksekliğinin deniz seviyesinden 102 metreyi geçmemesi” gerekçesine dayanarak iptal etti.
Zorda kalan Palmed Sağlık Hizmetleri’nin sahibi Azeri iş insanı Mubariz Mansimov şirketi Ethem Sancak’ın da ortağı olduğu Sancak Turizm’e devretti.
Sancak Turizm “iptal” gerekçeleri sorununu çözdü.
Sonunda yabancı ortaklı MLP Sağlık Hizmetleri tartışmalı yerde hastane kurdu.
2002’de başlayan hikâye 2021’de şimdilik bu durumda.

Bu süreçte başka ne mi oldu?
Hızla yükselen Mubariz Mansimov devletin tepelerine kadar ilişki kurdu.
Türk vatandaşı olup Mubariz Gurbanoğlu ismini aldı.
Mart 2020’de “örgüt üyesi olmak” iddiası ile tutuklandı.
Mart 2021’de örgüt üyesi olmadığına karar verildi ancak “bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmekten” beş yıl ceza aldı.
Ayrıca ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı var.

Görünen odur ki, AKP’yi iktidar yapan ekonomik kriz, sadece yerli sermayeye zarar vermedi.
İktidarı cemaat ile paylaşarak büyüyen AKP döneminde de “iki devlet tek millet” söyleminin temsilcisi iş insanı da payına düşen kazığı yedi.
Üstelik 2005’de kazık yedi 2020’de de üzerine dayak.
Şimdi soralım bakalım.
Örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden biri, üstelik de cemaatin iktidarda en güçlü olduğu dönemde neden trilyonluk işini kaybetti?
Birinden biri yanlış olmalı ama hangisi? Yaşayıp göreceğiz…