A3 Haber

Şehircilik Bakanlığı’nı Danıştay bile durduramadı: İzmir’de dolgu alana yapılaşma izni 

Şehircilik Bakanlığı’nı Danıştay bile durduramadı: İzmir’de dolgu alana yapılaşma izni 

Şehircilik Bakanlığı’nı Danıştay bile durduramadı: İzmir’de dolgu alana yapılaşma izni 
Mart 15
09:23 2021

Mülkiyeti Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş’ye ait  Buca’daki arazi önce özelleştirildi. Daha sonra jeolojik etüt raporlarında “taşıyıcı zemin niteliği taşımıyor” ifadeleri yer almasına rağmen 41 bin metrekarelik alan çok katlı yapılaşmaya açıldı. Danıştay 6. Dairesi ve Danıştay Dava İdareleri Kurulu planları iptal etti. Ancak buna rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir kez daha 5 kat ticaret ve konut merkezi imarını onayladı.

İzmir’de Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki deprem 80 kilometre ötede Bayraklı’da zayıf zeminlerdeki binaları yıkarak büyük acılara neden oldu. Depremin üzerinden üç hafta bile geçmeden İzmir’de zayıf zeminli arazilerde imar izinleri verildi. Geçen hafta Çınarlı’da eski Karayolları arazisine verilen imardan sonra Buca’da da aynı durumun yaşandığı ortaya çıktı. İnönü Mahallesi’nde 7777, 7778 ve 7779 ada 1 nolu parsellerde jeolojik etüt raporlarında “taşıyıcı zemin niteliği taşımıyor” şeklinde ifade edilen alanlara 5 katlı ticaret ve konut merkezi imarı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce onaylanarak askıya çıkarıldı. Planların 9 Nisan 2021 tarihinde kadar askıda kalacağı belirtildi.

Planı Özelleştirme İdaresi yaptı

Egeligazete’de yer alan habere göre, Buca’da eski tütün depoları için daha önce yapılan ve sınırsız kat iznini içeren imar planları Danıştay 6’ıncı Dairesince üç kez iptal edildi. Danıştay son olarak 14 Ekim 2019’da söz konusu parsellerde yapılan planlara yürütmeyi durdurma kararı verdi. Özelleştirme İdaresince tekrar plan düzenlemesi yapıldı. Son planlarda bina yükseklikleri 5 kat ve emsal de 2 olarak belirlendi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 16 Kasım 2020’de Özelleştirme İdaresinin yaptığı planları bir kez daha onayladı. İmar planı değiştirilerek ticaret ve konut alanına çevrilen parsellerin 1995 yılında yapılan planlarda “resmi tesis” alanı olarak görüldüğü de belirtildi.

Jeolojik etüt raporları “taşıyıcı zemin niteliği yok” diyor

İmar plan raporunda zemin için ibretlik ifadelerin yer alması da dikkat çekti. Alanı kapsayan jeolojik ve jeoteknik raporlarındaki ifadeler şöyle: “Bu alanlarda kalınlığı 0.00-3.50 m arasında kontrolsüz dolgu tabakası taşıyıcı zemin niteliğinde olmadığından, yapı yükleri alüvyon ve rezidüel birimlerin mühendislik parametreleriyle çözülmeye çalışılmalıdır.” Söz konusu alanla ilgili bu ifadelerin yer aldığı jeoloji raporlarının 2 Nisan 2015 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylandığı ifade edildi. Bu jeoloji raporuna rağmen alanda 5 kat ve 2 emsalle yapılaşmaya izin verildi.

Şehir Plancıları Odası da dava açmıştı

Söz konusu alandaki imar plan değişikliği ile ilgili olarak Şehri Plancıları Odası İzmir Şubesi de dava açmıştı.

Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kamusal kullanım kararı korunmak yerine özelleştirme süreçlerinden nasibini almış, planlama aracılığıyla sermayeye devri konusunda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yoğun çaba harcanmıştır.  Kent içerisinde yurttaşların sosyal ve teknik altyapı ihtiyacını karşılayacak kamusal bir mülkiyetin çok sayıdaki mahkeme kararına rağmen ısrarla yeniden onaylanması hukuksuzluğun alışkanlık haline getirildiğinin somut örneğidir. Üst ölçekli plan kararlarına aykırı olarak parsel bazında onaylanan imar planları ile bütünde onaylanmış planların bütün dengesinin bozulacaktır. Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 7.maddesinin a bendinde ‘Planlar, kamu yararı amacıyla yapılır’ şeklindeki hüküm dikkate alındığında onaylanan imar planlarının herhangi bir kamu yararı içermemektedir. Mevcut ulaşım sisteminde ciddi sıkıntılar bulunan Buca İlçesi’nde bu büyüklükte onanmış ‘Ticaret Alanı’ kararıyla sorunların derinleşeceği, oluşabilecek sorunların yine bütüncül olmayan yöntemlerle çözülmeye kalkılacaktır. Yapılan bütün bu iş ve işlemler planlamayı kamu ve toplum yararı hedefinden uzaklaştırmakta, kent içerisinde kalmış kentsel alanın yaşanabilirliliğine katkı koyacak kamusal alanların yok edilmesinin her türlü mevzuata da aykırıdır.”

 

 

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER