Site icon A3 Haber

İbrahim Kalın: Göç anlaşmasını güncellemek Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir ruh katar

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye-AB ilişkilerini yeniden canlandırmak için göç anlaşmasını önemli ölçüde revize etmek gerektiğini belirterek “Yeni bir anlaşma, Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir ruh katmak için bir başlangıç noktası olabilir. Bu da hem kendi bölgelerimize hem de transatlantik ittifakına yeni bir jeopolitik dinamizm getirebilir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) için bir makale kaleme aldı. Bu haftanın Avrupa’ya yasadışı geçişleri durdurmak ve Suriyeli mültecilere barınma ve koruma sağlamak amacıyla hazırlanan Türkiye-AB Göç Mutabakatının 5’inci yıldönümü olduğunu belirten Kalın, “Bu anlaşma, yasadışı göçmenlerin sayısını kayda değer derecede azalttı, insan kaçakçılarını büyük ölçüde durdurdu ve birçok hayat kurtardı. Ancak AB’nin yavaş işleyen bürokrasisi ve bazı üye ülkelerin dar siyasi gündemleri nedeniyle hiçbir zaman tam olarak uygulanmadı” ifadelerini kullandı.

“Yeni bir anlaşma, Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir ruh katar” 

Sadece bir sonraki göçmen akışını durdurmak için değil, aynı zamanda Türkiye-AB ilişkilerini yeniden canlandırmak için göç anlaşmasını önemli ölçüde revize etmenin zamanının geldiğini kaydeden Kalın, “Yeni bir anlaşma, Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir ruh katmak için bir başlangıç noktası olabilir. Bu da hem kendi bölgelerimize hem de transatlantik ittifakına yeni bir jeopolitik dinamizm getirebilir. Umarım 25-26 Mart’taki AB Zirvesi’ne hazırlanan AB liderlerinin stratejik perspektifi bu yönde olur” ifadelerini kullandı.

Anlaşmanın etkin olabilmesi için birbiriyle ilişkili üç konunun ele alınması gerektiğini kaydeden Kalın, öncelikle, mülteci krizinin kaynağının Suriye savaşı olduğunu görülmesi ve bu sorunun çözülmesi gerektiğini anlattı.

Suriye’nin hayal edilemeyecek kadar büyük bir yıkım yaşadığını vurgulayan Kalın, “Bu savaş, göç, DEAŞ terörünün yükselişi, PKK ve YPG terörist saldırılarının artışı, etnik ve mezhepsel gerilimler ve bölgesel rekabet gibi küresel sonuçlar doğuran çok sayıda krizin kaynağı oldu” ifadelerini kullandı.

“Hiçbiri ulaşılamayacak hedefler değildir”

Üçüncü ve en önemli konunun ise gerekli güncellemelerin yapılmasıyla 18 Mart mutabakatının Türkiye-AB ilişkilerini canlandırma potansiyeline sahip olduğunu belirten Kalın şu ifadeleri kullandı:

“Fikir ayrılıklarımızı bir kenara bırakalım” 

Bazı üye ülkelerin kaprisleri ve kısır siyasi gündemleri uğruna bu fırsatı geri tepmemek gerektiğini belirten Kalın, şunları belirtti:

Exit mobile version