Site icon A3 Haber

Türk Yoğun Bakım Derneği: Virüs silah değiştirdi, yoğun bakımlarda kırmızı alarm çanları çalıyor

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. İsmail Cinel, “Son dalga hiçbirisine benzemiyor. Genç hastalar daha fazla doku tahribiyle geliyor. Virüs silah değiştirdi. Çocuk hastalarımız da artıyor. Yoğun bakımlar alarm veriyor. Lütfen herkes artık bir adım geri dursun, seferberlik varmış gibi kurallara riayet etsin” dedi.

Türkiye, salgının başladığı 13 aydan bu yana, vaka ve ağır hasta sayısında en yüksek sayılara ulaştı.

Vaka sayısının 62 bin 606, ağır hasta sayısının ise 3 bin 240’a ulaştığı bu hafta itibariyle artık herkesin seferberlik varmış gibi salgınla mücadelede özellikle kurallara riayet etmek anlamında bu işi ciddiye alması gerektiğini söyleyen Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. İsmail Cinel, artık çok daha genç yaşta hastaların kaybedilmeye başlandığını ve yoğun bakım ekiplerinin de ağır bir travmatik süreçle karşı karşıya kaldığını vurguladı.

“Kırmızı alarm çanlarının çaldığı açık ve net”

DHA’ya değerlendirmelerde bulunan Prof. Cinel, şunları kaydetti:

“Ağır hasta sayısı altı haftadır her gün artıyor”

“Şimdiki gidişte karşımızda mutasyona uğramış bir virüs var, toplumda hızlı yayılabiliyor ve dokuları biraz daha fazla tahrip ediyor” diyen Prof. Dr. Cinel, bunun sonuçlarının ise daha ağır olduğunu söyledi ve ekledi:

Seferberlik hali…

“Herkesin artık bir adım geri çekilmesi gerektiğini” söyleyen Prof. Cinel, bunun da seferberlik duygusuyla yapılabileceğini söyledi:

“Göz hekimini yoğun bakımda çalıştırarak verim alamazsınız”

Türkiye’nin yeni kısıtlamalarla biraz frene bastığını ama bunun da yeterli olup olmayacağının görüleceğini söyleyen Prof. Dr. İsmail Cinel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yoğun bakımlar hastanelerin sigortasıdır”

Ağır hasta sayılarının çok yüksek seyretmesinin yoğun bakımları ‘hastanelerin sigortası olmaktan çıkaracağını’ da belirten Prof. Cinel, “Sayı belli bir sayının üzerine çıktığı anda yoğun bakımlar sigorta olma özelliklerini kaybederler. Tüm hastane için sigorta fonksiyonunu göremeyen yoğun bakım demek, tıka basa dolu yoğun bakımlar demektir. Tıbbi kalitenin, istemeden düşmesi demektir. Yoğun bakımcıları da psikolojik olarak ciddi anlamda çok örseler bu, yılgınlığa, bitkinliğe düşürür. Düşünsenize bir yoğun bakımda mesela ayda ortalama 100 vefat yaşarken, bir bakıyorsunuz 300-400’lere çıkıyor. Bu hastalara 20 gün 30 gün emek vermiş yoğun bakımcının içinden bir parça kopar. Hele de hastalar daha gençse, etkisi daha yıkıcı oluyor. Çocuklara dahi yöneldi bu virüs, silah değiştiriyor. Aşı demek, bilim demek. Mutlaka aşıya ulaşmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Yataklar tamamen dolarsa sistem kilitlenir”

Prof.  Cinel, Türkiye’nin salgında yoğun bakımlar açısından zaman kazanmaya ihtiyacı olduğunu söyledi:

“İlk iki dalgadaki gibi özel hastaneler daha fazla destek olmalı”

Birinci pik sırasında ve Kasım-Aralık ayındaki pikte, özel hastanelerin salgın sürecinde sisteme çok büyük desteği olduğunu, ancak bu dalgada bu desteğin düştüğünü de belirten Prof. Cinel, özel sektöre de çağrıda bulunarak sözlerini şöyle noktaladı:

Exit mobile version