Saadet Partili Ali Aktaş, “Ülkem için hayallerim ve endişelerim var. Bunları en gür şekilde siyaset kürsüsünden ifade edebilirim” diyerek Cumhurbaşkanlığı’na aday olduğunu açıkladı.
Saadet Partisi’nden Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Ali Aktaş, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanlığına aday olduğunu duyurdu.
“Ülkem için hayallerim ve endişelerim var. Bunları en gür şekilde siyaset kürsüsünden ifade edebilirim. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı adaylığımı açıklamak istiyorum. Seçimlere 2 yıl var. Bu sürede Türkiye’ye dair vizyonumu sizlerle paylaşmak istiyorum” diyen Aktaş, açıklamanın devamında şu ifadeleri kullandı:
- Ahlak, Adalet, Özgürlük, hakça paylaşılan Ekmek ve İhtiram dolu bir Türkiye hayal ediyorum. Ülkeme dair endişelerim var; adaletsizlikten çürümüş bir memleket, yandaş dayanışmasıyla yozlaşmış bir siyaset, genç kuşakları saran büyük bir umutsuzluk görüyorum.
- Cumhurbaşkanı adayı olmanın; hele kazanmanın zor olduğunu elbette biliyorum. Yapmak istediğim şey; siyasetin imkanları içerisinde fikirlerimi anlatmak ve kitlelere duyurmak için çalışmaktır. Özellikle genç kuşakların değişim umudunu büyütmeyi tasarlıyorum
- Farklılıkları özgürleştirerek bir arada yaşamayı, hukuk devletini, kurumsallaşmış bir demokrasiyi, ekmeği hakça paylaşmayı, kendim için istediğimi başkası için de talep etmenin değerini; çıktığım bu yolda uygun siyaset kürsüsünden anlatmayı hedefliyorum.
- Ülkemizin bir iktidar değişimine çok ihtiyacı var. Muhalefetin kendi içerisinden çıkardığı bir ortak aday etrafında birleşmesini çok arzu ediyorum. Böyle bir aday çıkartıldığı zaman kendi adaylığımı sonlandırıp o isme iştiyakla destek olmaya da hazırım.
- Başka Türkiye yok. Ve millet sadece iktidar destekçilerinden ibaret değildir. Üniversitede Anayasa Hukuku Hocamızın öğrettiği gibi ” Millet, bizden önce yaşamış olanlar, halen yaşamakta olanlar ve gelecekte yaşayacak olanların toplamıdır.
- Türkiye’yi; din, ırk, mezhep, ideolojik görüş farklılıkları üzerinden bölenler değil; ortak kurumlar, değerler ve hukuki ilkeler etrafında bütünleştirenler ancak geleceğe taşıyabilir. Bu anlayışa muhtacız.