A3 Haber

Kontrol tutkusu: Basındaki çürümenin sonu nereye varacak?

Kontrol tutkusu: Basındaki çürümenin sonu nereye varacak?

Kontrol tutkusu: Basındaki çürümenin sonu nereye varacak?
Nisan 30
08:15 2021

Basın İlan Kurumu Türkiye’deki kamu ilan ve reklamlarını ulusal ve yerel gazetelere dağıtımından sorumlu.
Özellikle de basılı yayın yapan gazeteler için Basın İlan Kurumu’nun verdiği ilan ve reklamlar gazetelerin devamlılığı için büyük önem taşıyor.
Resmi kaynaklara göre, 10 Ocak ile 1 Haziran 2020 arasında Basın İlan Kurumu “basın ahlak esaslarını ihlalden” toplam 39 ulusal ve yerel gazeteye 316 günlük ceza verdi.
Gazeteci Faruk Bildirici’nin yaptığı araştırmaya göre ise, “basın ahlak esaslarının ihlali” gerekçesiyle verilen cezalarda İstanbul 318 gün ile birinci durumda.
İstanbul’un peşinden 80 gün ile Balıkesir, 30 gün ile Tekirdağ, 16 gün ile Sakarya, 15 gün ile Gaziantep’teki gazeteler geliyor.

AKP iktidarının kendisi gibi düşünmeyen/yazmayan gazeteleri kamu eliyle “gizlice” cezalandırma çabasının her geçen gün arttığı açık.
Gelirlerinin büyük bölümünü kamu ilanlarından elde eden gazeteler ise cezalar yüzünden ekonomik olarak önemli sıkıntılar yaşıyor.
Asıl mağdur olanlar ise bu gazetelerde çalışanlar.
Maaşlarını alamadılar, işten çıkarıldılar.

İktidarın medyayı kontrol altında tutma çabası direnen gazetelere en büyük destek muhalefetten geldi.
Özellikle CHP’li belediyeler basın kuruluşlarının yaşadığı bu ve benzeri sıkıntıları aşmak için işçi ve memur sendikalıyla birlikte önemli sayılacak “dayanışma” içine girdiler.
İmzalanan toplu sözleşmelerde kamu çalışanlarına ulusal/yerel gazete verilmesi maddesinin bulunması bunlardan en önemlisiydi.
Devlet, belirlediği koşulları yerine getirmeyen gazetelere resmi ilan vermiyor.
Buna belediyelerin bayram kutlama ilanları da dahil.
Bu yüzden özellikle yerel gazeteler yaşamak için çırpınıyor.
Zaten küçük sermayeli, bir-iki kişinin çabasıyla ayakta durmaya çalışan yerel gazeteler için yerel yönetimlerin verdiği ilan/reklamlar can suyu.
Bu destekle pek çok yerel gazete ayakta duruyor.

Gelin görün ki, Türkiye’de hemen her işte olduğu gibi, yerel yönetimlerin gazetelere verdiği bu destek de çığırından çıktı.
Zaman içinde AKP iktidarının Basın İlan Kurumu eliyle kontrol etmeye çalışma alışkanlığı yerel yönetimlere de sıçradı.
Belediye yönetimini eleştirenler “kara listeye” alınırken, yönetimi “alkışlayanlar” neredeyse ilana boğuldu.
Böylece iktidarın ardından yerel yönetimler de gazeteciliği “kendinden olma” koşuluna bağladılar.
Bırakın herhangi bir gazete bayisinde, yeri yurdu bile belli olmayan, kaç adet bastığı bilinmeyen onlarca gazete türedi.
Ve sonunda öyle bir hale geldi ki, artık hepsi birbirinin kopyası, kendilerini destekleyen yerel yönetimlerin “borazanı” haline geldi.

Türkiye’nin her köşesinde yerel yönetimlerin benzeri yöntem uyguladığı açık.
Gaziantep’te Fatma Şahin’in, Manisa’da Cengiz Ergün’ün yönettiği belediyeler “aleyhine” yayın yapan gazetelerin yaşama şansı hiç yok.
Onları övenlere ise destekte sınır yok.
Türkiye’nin her yerinde böyle de İzmir’de farklı mı sanıyorsunuz?
Elbette değil.
Uzunca bir süredir İzmir’de de yerel yönetime sırtını dayamadan gazetecilik yapmak neredeyse imkansız.
Gelin bunu somut örnek ile açalım.

İzmir’de yayınlanan haftalık/aylık gazetelerin tek alıcısı yerel yönetimlerdir.
Bayilerde bulamayacağınız neredeyse elliye yakın gazete vardır.
Günlük olarak yayınlananların dışındaki bu gazetelere bir örnek de e-gazetem adlı yayın organıdır.
Sahipliğini, kendisini Türkiye’nin önemli internet haber sitelerinden Oda TV’nin İzmir temsilcisi olarak tanıtan Gamze İşler’in yaptığı gazetenin yayın hayatına başlama tarihi 22 Nisan 2020.

Benzerleri gibi, aylık gazetenin alıcısı da yerel yönetimler.
Kim o yerel yönetimler?
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi İZBETON.
İZBETON’un asli görevi midir diye sorarsanız, ben de bilmiyorum.
Ancak belgelere göre, e-gazetem Temmuz 2020’den itibaren istisnasız her ay İZBETON’a gazete satmış.
Önce bin adetle başlayan gazete satışı, 2020’nin sonunda 2 bin adete, 2021’in Şubat ayından itibaren ise 8 bin 500 adete yükselmiş.

Peki ne özelliği var da e-gazetem bir anda İZBETON’un alım listesine girmiş?
Bunu bilen yok.
Ancak İZBETON’a Gamze İşler tarafından 15 Şubat 2021’de kesilen faturaya göre, 14 Şubat 2021’de basılmış e-gazetem tanesi 2 liradan 8 bin 500 adet olmak üzere toplam 17 bin liraya satılmış.

Ben de sizler gibi 14 Şubat 2021’de basılan gazetede İzmir için çok önemli bilgi/haber var diye düşündüm.
Gazetenin internet sitesine girip baktım.
O tarihli e-gazetemin 1. sayfasına göre İzmir Büyükşehir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer hortumun vurduğu Alaçatı’ya gitmiş, Beydağ Belediyesi sahlep üretimini artırma kararı almış, Seferihisar Belediyesi Karakılçık Buğdayı’nın ekimine başlamış.
Ankara Büyükşehir, Kuşadası ve bazı belediye haberleri daha.
Bildiğiniz belediye bülteni…

İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İZBETON’un tanesine 2 lira vererek satın aldığı ve karşılığında 17 bin lira ödediği e-gazetem haberleriyle satılmış olabilir mi?
Görünüşe göre olamaz.
O zaman nedir bu işin sırrı diye meraklanmak da hakkımız.
Düşünüp taşınıp üç soruya vardım.

Birincisi e-gazetem künyesinde Yayın Kurulu Üyesi olarak görünen İYİ Parti Konak Belediye Meclis üyesi Burcu Bostancıoğlu dikkatimi çekti.
Acaba Bostancıoğlu siyasi ağırlığını koyup böyle bir desteğin alınmasını sağlamış olabilir mi?
Elbette olabilir.
İkincisi İZBETON yönetimi ya da genel müdürü böyle bir desteğe karar vermiş olabilir mi?
Elbette olabilir.
Üçüncüsü ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin en üst düzey bürokrasisi gazeteye destek verilmesine karar vermiş olabilir mi?
Bu da elbette olabilir.
Ortalıkta dolaşan söylentilere göre, üst düzey bürokrata yönlendirilen bazı sorular bu desteğin ana kaynağı.
O sorular bende de var ama belge olabilecek nitelikte değil, doğrulattırdığımızda elbette yayınlarız kuşkunuz olmasın.

Şimdi size ikinci bir olay anlatacağım.
Okuduklarınızdan sonra bu ilişki ağı ve yükseliş hakkında biraz daha bilgi sahibi olabilirsiniz.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait METRO A.Ş. uzun zamandır dergi çıkarıyor.
İstasyonlarda ücretsiz dağıtılan dergi için her yıl ihale yapılıyor.
Son yapılan ihalenin numarası 2019/567355.
18 Kasım 2019’da yapılan açık ihaleye göre, İZMİR METRO Dergisi’nin 9 Aralık 2019 ile 9 Aralık 2020 tarihleri arasındaki basım işini İleri Basım Matbaacılık kazandı.

168 bin 140 liralık yaklaşık maliyetli ihalenin bedeli de 134 bin 400 lira olarak belirlendi.
Aradan geçen bir yıl içinde İZMİR METRO Dergisi 111. sayısını yayımlayarak 2020 yılını tamamladı.

İZMİR METRO Dergisi’nin 2020 yılı basımı için 18 Kasım 2019 açılan ihaleyi kazanan kim?
İleri Basım Matbaacılık.
Adresi İstanbul Büyükçekmece’de.
İZMİR METRO Dergisi İstanbul’da basılıp İzmir’e geliyor diye düşündünüz değil mi?
Ben de öyle düşündüm ama değil.

İleri Basım Matbaacılık aslında İstanbul Yenibosna’da Eylül 2002’de İleri Haber Ajansı ismiyle kurulmuş.
Kurucuları Fevzi Kahraman, Hamit Arvas, Ömer Faruk Çağlar ve Bilal Aydın.
Bazı isimler tanıdık gelmiş olabilir, ama ileride kim olduklarını yazacağım.
Bir şimdilik şirkette kalalım.

İleri Haber Ajansı, 4 Ocak 2018’de adını İleri Basım Matbaacılık Ambalaj olarak değiştirdikten sonra faaliyetine bu isimle devam etmiş.
Son olarak 28 Ağustos 2020’de tek pay sahipli şirket haline dönüşmüş.
Kim o tek sahip?
Mehmet Önal…

İleri Basım Matbaacılık’ın aslında İleri Haber Ajansı’nın değiştirilmiş hali olduğunu ve son sahibinin kim olduğunu yazdım.
Bu kişilerin ortak bir özelliği var.
O da Hüseyin Hilmi Işık tarafından kurulan daha sonra damadı Enver Ören’in yürüttüğü Işıkçılar Cemaati’ne mensup olmaları.
Daha açarsak bugün bünyesinde Türkiye Gazetesi ve TGRT televizyonu da dahil olan İhlas Holding bünyesinde bulunmaları.
Zaten İleri Basım Matbaacılık’ın tek sahibi Mehmet Önel, aynı zamanda İhlas Matbaacılık’ın da Satış Müdürü.

İZMİR METRO Dergisi’nin 2020 basım ihalesini kazanan İleri Basım Matbaacılık’ın kazandığı ihalenin süresi ne zaman doldu?
9 Aralık 2020’de.
İZMİR METRO Dergisi 2021’de yeniden yayınlandı mı?
Evet.
Resmi kayıtlarda 2021 yılı için ihale yapıldığına dair hiç bilgi yok.
Bilenlere sorduğumuzda, dergi için açık ihale yapılmayarak doğrudan temin yöntemi ile basım işinin verilmiş olabileceğini söylediler.
Kurum yetkililerine ulaşmamız olanaklı olmadığı için bilemiyoruz.
Ancak İZMİR METRO Dergisi, 6 Nisan 2021’de 112. sayısını da yayınladı.
Baskı yine İleri Matbaacılık.

Burada şu soruların yanıtlarını aramanın zamanı…
Her yıl açık usul ile baskı işini ihale eden İZMİR METRO, 2021 yılı için neden ihale yapmadı ya da doğrudan temin yolunu kullanmayı seçti?
Acaba sadece baskıyı yapan İleri Matbaacılık iken, derginin hazırlanması sürecinde başka bir aracı var da onun mu görünmesi istenmiyor?
İZMİR METRO Dergisi’ni yayına hazırlayan, basım işlemini yaptırdıktan sonra idareye teslim eden acaba İZBETON’a tek seferde tanesi iki liradan 8 bin gazete satan e-gazetemin sahibi Gamze İşler olabilir mi?
İleri Matbaacılık Gamze İşler’e baskı işini fatura ediyor, o da üzerine kâr payını ekleyerek İZMİR METRO Dergisi’ni basıyor olabilir mi?
Olabilir.
Bu konuda her iki kurumun faturaları bizi gerçeğe götürecek o çok açık.

Bu nasıl bir para kazanma hırsıdır ki, iktidarı öve öve bitiremeyen Türkiye Gazetesi ve TGRT’nin de sahibi olan holdingin matbaasıyla kendisini Atatürkçü hatta sosyal demokrat belki de solcu olarak tanımlayan biri ortaklık kuruyor?
Benim aklım almadı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, üst düzey bürokratı, İZBETON ve İZMİR METRO gibi kuruluşları halka açıklama yapmak zorundadır artık.
Ve bunca gazete ayakta durmak, kendilerine kesilen cezaları ödeyebilmek için emekçilerinin işine bile son vermek zorunda kalmışken, kim kime “yürü ya kulum” demiştir.
Bu işleri organize edenlerin asla unutmaması gereken tek bir kural var.
İki liraya satın aldığınızı sandığınızı, üç lirayı bastıran bir gecede satın alır…

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER