A3 Haber

Leyla Aydemir davasının seyrini değiştirebilecek “ses kaydı” iddiası araştırılacak

Leyla Aydemir davasının seyrini değiştirebilecek “ses kaydı” iddiası araştırılacak

Leyla Aydemir davasının seyrini değiştirebilecek “ses kaydı” iddiası araştırılacak
Mayıs 28
17:16 2021

Ağrı’da, yeğeni Leyla Aydemir’i (4) öldürdüğü iddia edilen amcası Yusuf Aydemir, hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet ve 4 yıl hapis cezasının Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’nce bozulmasının ardından bugün yeniden hakim karşısına çıktı. Cezaevinde 15 ay boşuna yattığını savunan Aydemir, beraatini istedi. Leyla Aydemir’in ailesinin avukatı Erdoğan Tunç da eline ses kaydı geçtiğini, bu kaydın araştırılıp, arama- kurtarma çalışmalarına katılan AFAD üyelerinin tanık olarak dinlenmesini talep etti. Duruşma, ses kaydıyla ilgili araştırma yapılması için 8 Ekim’e ertelendi.

Ağrı merkezde yaşayan Şükran ve Nihat Aydemir çiftinin 7 çocuğundan 6’ncısı Leyla, Ramazan Bayramı için gittikleri, dedesinin yaşadığı Bezirhane köyünde, 15 Haziran 2018’de kayboldu. Bulunması için tüm Türkiye’nin seferber olduğu Leyla’nın, 18 gün sonra köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkisinde cansız bedenine ulaşıldı. Leyla’nın ölümünün ardından başlatılan soruşturma kapsamında 2’si öz amcaları olmak üzere 7 sanık hakkında dava açıldı.

Amca ceza aldı, 6 sanık beraat etti

Ağrı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, geçen yıl 2 Ekim’de görülen karar duruşmasında amca Yusuf Aydemir, ‘çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘çocuğa karşı cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan da 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Amca Musa Aydemir ile baba Nihat Aydemir’in kuzeni Mehmet Ali Aydemir, köylüleri Besim Dursun, eşi Hatun Dursun ile Yıldırım Artam ve eşi Ayşe Artam ise beraat etti.

Mahkemenin bozma gerekçesi

Hakkındaki suçlamaları reddeden Yusuf Aydemir ile ilgili karar, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’nce bozuldu. Tüm sanıklar hakkında verilen hükümler bozulurken, sanık Yusuf Aydemir’in de tahliyesine karar verildi. Bozma gerekçesi, gerçek fail veya faillerin tespitinde gereğinin yapılması için Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulmasına karar verilmesi gerekirken, sanığın mahkumiyetinin kararlaştırılması olarak gösterildi.

Bölge adliye mahkemesi Başsavcılığı’ndan itiraz

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığı, Leyla Aydemir’in amcasının tahliyesiyle ilgili karara itiraz etti. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi’ne gönderilen başsavcılığın itiraz dilekçesinde, sanık Yusuf Aydemir’in tahliyesine yönelik verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu bildirildi. Yusuf Aydemir ile maktulün babası arasında uzun zamandır husumet bulunduğunun, bunun gizli tanıklar ile tüm dosya kapsamındaki taraf ve tanık ifadelerinden anlaşıldığının vurgulandığı itiraz dilekçesinde; dava dosyasındaki tanık ve gizli tanık beyanlarının birbirini doğruladığı, maktulün son olarak sanık tarafından kaçırıldığının ve akabinde öldürüldüğünün anlaşıldığı ileri sürüldü.

İtiraz reddedildi

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi kararında, “Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’nin istinaf incelenmesi sonucu 21 Aralık 2020 tarih, 2020/2803 Esas ve 2020/2781 Karar sayılı bozma hükmü kararı ile birlikte sanık Yusuf Aydemir’in tahliyesine yönelik kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen itirazın ‘reddine’, kararın itiraz edene Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’nce tebliğine, dosyanın Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesine iadesine, dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 5271 sayılı CMK’nın 271’inci maddesi gereğince kesin olmak üzere, 24 Aralık 2020’de oy birliğiyle karar verildi” denildi.

Leyla’nın amcası: 15 ay boşuna yattım

Türkiye’nin yakından takip ettiği Leyla Aydemir davası, bugün Ağrı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlandı. İlk duruşmaya tutuksuz sanıklar Yusuf Aydemir, Musa Aydemir, Mehmet Ali Aydemir, Ayşe Artam, Hatun Dursun, Besim Dursun ve Yıldırım Artam katıldı. İlk kararın bozulma nedeninin okunduğu duruşmada Ağrı Barosu, mahkemeye katılmak için müracaatta bulundu. Leyla Aydemir’in anne ve babasının yer almadığı duruşmada söz alan sanıklardan, Leyla Aydemir’in amcası Yusuf Aydemir, beraatini istedi. Aydemir, “15 ay boşu boşuna cezaevinde yattım. Leyla benim ciğerimdir, yeğenimdir. Olayın sorumlularının bir an önce bulunmasını istiyorum” dedi.

“Ölü bulunacağını hiç düşünmemiştim”

Leyla Aydemir’in ailesinin avukatı Erdoğan Tunç’un “Taziye evine gittikten sonra Leyla’yı en son nerede gördün?” sorusuna Yusuf Aydemir, “Leyla’yı ilk evden çıkarken gördüm. Annemin evinin önündeki babasının arabasının etrafında oynuyorlardı. Ondan sonra da görmedim. Bundan 10- 15 dakika sonra ağabeyi Nihat Aydemir’le bayramlaştım. Ondan sonra da Leyla’nın kaybolduğunu öğrendik. Ben çocuğun canlı bulunacağını düşünüyordum. Derede ölü bulunacağını hiç düşünmemiştim. Başka diyeceğim yoktur. Beraatimi istiyorum” yanıtını verdi.

Duruşmaya katılan tutuksuz sanıklar da suçsuz olduklarını savunarak, beraatlerini istedi.

Adli tıp raporuna göre cinsel istismar yok

Aydemir ailesinin avukatı Tunç, davayla ilgili kamuoyunda ortaya çıkan cinsel istismar iddialarıyla ilgili mahkeme heyetinden açıklama istedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Adli Tıp Kurumu raporlarına baktıklarında böyle bir durum olmadığının yazılı olduğunu bildirdi.

Avukat: ses kaydı araştırılsın, AFAD üyeleri dinlensin

Avukat Erdoğan Tunç ayrıca eline ses kaydı geçtiğini, bu kaydın araştırılıp, AFAD üyelerinin de tanık olarak dinlenmesini istedi. Tunç, “Elime geçen ses kaydında, arama- kurtarma çalışmaları sırasında bir AFAD üyesinin olaya kısmen şahit olduğu hatta telefona çektiği iddiası var. Bu iddianın araştırılmasını ve AFAD üyelerinin tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum” dedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutuksuz yargılanmalarının devamına karar verip, ses kaydıyla ilgili araştırma yapılması ve dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 8 Ekim’e erteledi.

“Ses kaydı 2 AFAD yetkilisine ait”

Leyla Aydemir’in ailesinin avukatı Erdoğan Tunç, duruşma sonrası mahkemeye sunduğu ses kaydıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Ses kaydının 2 AFAD görevlisine ait olduğunu belirten Tunç, “Davada yeni gelişme yaşandı. Dün elime ses kaydı ulaştı. Bu ses kaydında arama- kurtarma çalışmasında yer almış 2 AFAD personelinin kendi aralarında konuşurken esmer adamdan şüphelendiklerine dair sesler yer alıyor. Ayrıca ihbarcı, yaptığı değerlendirmede bu bahsi geçen esmer adamın, Yusuf Aydemir olduğu yönünde iddialarda bulundu. Son olarak ses kaydının iddiası şu. Leyla Aydemir’in kilerde saklı tutulduğu esnada birtakım ağlama sesleri çıktığını, bunu gören görevlinin ise telefona çektiğini ancak sonrasında bu görüntüleri kimse ile paylaşmayıp susmayı tercih ettiğini ifade ettik mahkemede. Talebimiz üzerine mahkeme heyeti ses kaydının çözümü için Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazdı. 8 Ekim’de görülecek duruşmada bu ses kaydı ile ilgili ayrıntılı teşhisler yapılacak. Bahsi geçen isimler duruşmada tanık olarak dinlenecektir. Onun dışında esasa etki edebilecek bir gelişme bulunmamaktadır. Cinsel istismara ilişkin çıkan iddialarla ilgili de Adli Tıp Kurumu’nun netleştirmesi açısından açıklanmayan kısımlara görüş yazmasını talep ettik. Mahkeme heyeti ise cinsel istismarın dosyada yer almadığını, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun bu konuda kesin karar verdiğini dolayısıyla talebimizin dosyaya katkı sunamayacağını söyleyip, bu talebimizi reddetti” dedi.

“Leyla cinsel saldırıya maruz kalmadı”

Duruşma sonrası sanık avukatları adına açıklama yapan avukat Mehmet Fatih Kaya ise cinsel istismar iddiasına değinerek, “Şu anda kamuoyu, farklı argümanlarla yanıltılmaktadır. Bu dava bütün Türkiye’ye mal olmuştur. Biz savunma avukatları olarak şunu söylemek istiyoruz. İstinaf mahkemesinin bozma kararı sonrası yapılan birtakım açıklamalarla Leyla Aydemir’in cinsel istismara uğradığı iddia edildi. Ne yazık ki bu söylemler, ailenin yaralanmasına ve Türk kamuoyunun yanlış yönlendirilmesine sebep oldu. Sosyal medya mecralarına baktığımız zaman kamuoyunun fazlası ile zarar gördüğünü tespit ettik. Elimizde adli tıp raporu var. Şu anda bu karardan daha etkili şekilde sonuca götürecek bir kurum yoktur. Adli Tıp Kurumu raporuna baktığımız zaman Leyla Aydemir’in cesedi bulunduğu zaman popo ve cinsel organ kısmında birtakım lezyonlar bulunduğu yazılmıştır. Ancak bakıldığı zaman bu husus, mevcut verilerle çocuğun anüs ve vajinadan penis veya sahir cisim sokulmak suretiyle cinsel saldırıya maruz kaldığının tıbbi delillerinin bulunamadığı ve bu doğrultuda minik Leyla’nın cinsel saldırıya maruz kaldığına dair belirti, tespitin olmadığı ortadadır. Söz konusu rapor adli tıp tarafından tanzim edilmiş rapordur. Bu raporun suretini de tekrar kamuoyu ile paylaşacağız” diye konuştu.

Mahkemenin verdiği kararın istinafta bozulması sonrası müvekkilinin tahliye edildiğini hatırlatan Kaya, “İstinaf mahkemelerinin bozduğu karar, ilk kez bozduğu karar faillerin ilk kez yargılandığı bir dava değildir. Bir dosyanın istinaf tarafından bozulması da yerel mahkemenin yetersiz olduğu anlamına gelmiyor. Türkiye’nin birçok yerinden sosyal medyadan yargı yerinin değiştirilmesi hususunda çağrıda bulunuldu. Bu hususu bazı kesimlerin kesinlikle kötüye kullandığı kanaatindeyiz. Bizler sanık avukatları olarak deliller doğrultusunda müvekkillerimizin beraat edecekleri kanaatindeyiz. Yalnız faillerin bulunması hususunda gereken bütün özveriyi gösteriyoruz. Duruşma itibarıyla bazı kesimlerin bazı argümanlarla dosyayı şekillendirmeye çalışması doğru değildir” dedi.

UCİM Başkanı Özkan: Leyla’nın bu mahkemede artık sesi yok

Leyla Aydemir’in yeniden görülen davası sonrasında UCİM Genel Başkanı Saadet Özkan dernek üyeleri ile birlikte açıklama yaptı. Özkan, “Salona girdiğimizde çocuk için konuşacak hiçbir ses yoktu. Sanık avukatları ısrarla davada bizleri istemedi. Mahkeme heyeti davada arkadaşlarımıza hiçbir şekilde söz vermemeye çalıştı. Peki bu çocuğun sesi kim olacak ? Bugün bu çocuk öldürüldü. Bir çocuk aramızda yok. Onun cansız bedeni bir dere kenarında gördük. Leyla’nın bu mahkemede artık sesi yok. El çektirildi. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Kapının önünde olsak bile 8 ekimde yine bu kapıda Leyla için yine adalet nöbetinde olacağız” diye konuştu. (DHA)

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER