Rapor: Jeotermal elektrik santrallerinin yüzde 61’i tarım arazilerine kurulu
CHP Jeotermal Enerji Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda, JES’lerin yüzde 61’inin tarım arazilerine kurulduğu ve tarımsal üretimi olumsuz etkilediği vurgulandı.
CHP Jeotermal Enerji Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı rapora göre jeotermal elektrik santrallerinin (JES) yüzde 61’i tarım arazilerine kurulu durumda. Sözcü’nün haberine göre CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç’un başkanlığında kurulan ve Aydın Milletvekilleri Süleyman Bülbül, Hüseyin Yıldız, Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu, Muğla Milletvekili Mürsel Alban, İzmir Milletvekili Mahir Polat ve Parti Meclisi üyesi Gizem Özcan’dan oluşan komisyonun yaklaşık üç ay çalışması sonucu ortay çıkan rapor kamuoyuyla paylaşıldı.
Aydın, Manisa, Muğla, Denizli ve İzmir illerinde yapılan saha incelemelerine, doğa hakları mücadelesi veren STK’lar ve JES şirketleriyle yapılan görüşmelere ve bilimsel raporlara yer verilen araştırmada, JES’lerin yarattığı tahribata dikkat çekildi. 88 sayfalık raporda, temiz enerji olarak adlandırılan JES’lerin, Türkiye’de usulsüz ve denetimsiz çalıştırıldığı tespiti yer aldı.
Raporda, JES’lerin kurulu bulunduğu alanların yüzde 61.65’i tarım arazisi olduğu belirtilirken, tarımsal üretimin olumsuz etkilendiği vurgulandı. Bununla birlikte, tarımsal üretim ile hayvancılığın geliştirilmesi ve desteklenmesi yerine jeotermal kaynakların kullanımının teşvik edildiği kaydedildi.
Raporda, JES’lerin işletildiği bölgelerde yaşayan vatandaşların tarım ürünlerinin kalitesinin düştüğü, atıkların derelere bırakıldığı, çevrede pis kokuların oluştuğu yönündeki beyanları şöyle yer aldı:
“Önceki yıllarda 200 kg zeytin veren ağaçtan artık 20 kg zeytin alabiliyoruz. Zeytin, incir, üzüm gibi tarımsal ürünlerinin kalitesi düştü.”
“Su kaynaklarında kirlenme ve azalma yaşanıyor. Dere yataklarına bırakılan atıklar nedeniyle tarımsal sulama yoluyla ürünler zarar görüyor. JES’lerden kaynaklı hava kirliliği nedeniyle özellikle solunum yollarıyla ilgili sağlık sorunları yaşanıyor. Kimyasalların sebep olduğu hastalıkların, kanser vakaları arttı. Sondaj kuyuları ev, okul gibi kamusal binaların çok yakınında bulunması nedeniyle risk taşıyor.”
Raporda, JES’lerden çıkan atık suların dere yataklarına döküldüğü iddialarına da değinildi. Firma yetkililerinin iddiaları kabul etmedikleri belirtilen raporda, fotoğraf ve video kayıtlarının mevcut olduğu belirtilerek, Manisa Alaşehir İlçe Jandarma Komutanlığının bir JES firmasının atık sularını Alhan Çayına bıraktığına dair olay yeri tutanağına yer verildi.