A3 Haber

Erdoğan’ın Kıbrıs’ta vereceği “müjde” aslında neydi, Aliyev kandırdı mı?

Erdoğan’ın Kıbrıs’ta vereceği “müjde” aslında neydi, Aliyev kandırdı mı?

Erdoğan’ın Kıbrıs’ta vereceği “müjde” aslında neydi, Aliyev kandırdı mı?
Temmuz 30
08:02 2021

Türkiye’de ve dünyada olup bitenleri yalnızca bilindik medya üzerinden izlerseniz genellikle eksik bilgi sahibi olursunuz.
Çoğu zaman konuyu önemsememekten olanlar zaman içinde unutulur gider.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta “Kıbrıs Barış Harekatı”nın 47. yıldönümü kapsamında Lefkoşa’ya gitti.
Erdoğan’ın daha önce açıklayacağını duyurduğu ‘‘müjde’’ de merakla bekleniyordu.
KKTC temaslarına parlamentonun özel oturumunda yaptığı konuşmayla başlayan Cumhurbaşkanı’nın ‘‘müjde’’si, KKTC’ye yapılacak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Millet bahçesi oldu.

Erdoğan, ‘‘KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın ne doğru düzgün Cumhurbaşkanlığı binası veyahut da doğru düzgün parlamento binası var. Bunu KKTC’ye yakıştırmıyoruz. Bir de muhteşem bir millet bahçesini orada yapalım, gerçekleştirelim. Devlet olmanın ifadesi budur’’ dedi.

Erdoğan’ın “müjde”sine tepkiler gecikmedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Millet porsiyonları küçültsün ki; Bir Saray da KKTC’ye yapılsın” derken, İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın, “Kıbrıs davası büyük davadır. Kıbrıs’a külliye; yandaş müteahhitlere müjde, Türk milletine ise hayal kırıklığıdır” dedi.
En büyük tepkiyi de KKTC 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Devletlerin itibarı binalarının ihtişamı ile ölçülmez. Demokrasisi, özgürlüklere, insan haklarına, hukuka, adalete saygısı, yurttaşlarının refah düzeyi ile ölçülür” diyerek dile getirdi.

Aslında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son yıllarda vereceğini söylediği “müjdeler” eskisi gibi gündemi değiştiren, yeni bir yaklaşım getiren haberler değildi.
Erdoğan’ın son yıllarda sıklıkla verdiği müjdelerin başında Karadeniz’de “bulunan” petrol ve doğalgaz yatakları geliyor.
Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nı da “müjde” olarak duyuran Erdoğan, Şubat 2021”de “Cumhuriyetimizin 100. yılında Ay’a gidiyoruz” açıklamasıyla da dikkat çekmişti.
Erdoğan son üç yılda öğrencilere, çiftçilere, emeklilere, kadınlara yapılan tüm devlet yardımları, kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım projelerini de “müjde” diye duyurmayı tercih ediyor.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs’ta açıkladığı “müjde” konusunda perde arkasında yaşananları aslında Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Başkanı Prof. Hasan Oktay açıkladı.
Youtube üzerinden yayın MGTV’de Mustafa Gürbüz’ün programına konuk olan Prof. Hasan Oktay, Erdoğan’ın Kıbrıs’ta vereceği asıl “müjdenin” Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in 20 uçakla Kıbrıs’a gelmesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıma sürecinin başlayacak olması olduğunu açıkladı.

YouTube video

Ama öyle olmamıştı.
Erdoğan İlham Aliyev’i Kıbrıs’a beklerken aniden program değişti.
Aliyev Erdoğan’a destek olmak için Kıbrıs’a gitmek yerine, kendisini davet eden Rusya lideri Vladimir Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gitti.

Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’i Moskova’da ağırlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ve Azerbaycan arasındaki ekonomik ilişkilerin, koronavirüs salgınının yol açtığı krizden sonra aktif olarak toparlandığını en yakın zamanda bir Rus heyetinin ticari ve ekonomik iş birliği konularını görüşmek üzere Bakü’yü ziyaret edeceğini ifade etti.
Putin ayrıca, Aliyev’e Dağlık Karabağ konusunda uzlaşmacı çözümler için teşekkür etti ve
“Uzlaşmacı çözümler bulduğunuz için size teşekkür etmek istiyorum” dedi.

Prof. Hasan Oktay’a göre Aliyev Türkiye’yi kandırdı mı sorusu akıllara geldi ama bu soruyu hiç kimse açıktan dillendiremedi.
Oktay’a göre Dağlık Karabağ’da Türkiye’nin önemli desteğini alan Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev bu fırsatı doğru kullanamadı ve 20 Ocak 1990 da Ebulfez Elçibey ve arkadaşlarının direnişi ile Rus askerleri Azerbaycan topraklarını terk etmesinden sonra 10 Kasım 2020’de Rus askerleri tekrar Azerbaycan topraklarına barış gücü adı altında geri döndü.
Bu dönüş, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in stratejik hatasıydı.
Yaşananlar nedeniyle Türkiye ile Azerbaycan yönetiminin arası da söylendiği kadar iyi değildi.

Türkiye-Azerbaycan-Rusya üçgeninde kurulan ekonomik ve siyasi ilişkileri, Türkiye-ABD arasında Afganistan üzerinden yürütülen yakınlaşma çabalarını, Suriye, Libya ve Akdeniz’deki “Mavi Vatan” tartışmalarını anımsarsınız.
Emevi Camii’nde namaz kılmak üzere yola çıkılan dış politikada geldiğimiz nokta “sonsuz sessizlik” aşamasına gelmiştir artık.

KAFKASSAM Başkanı Prof. Hasan Oktay’ın anlattıkları Kıbrıs’taki “müjdenin” aslında Rusya tarafından nasıl ters yüz edildiğinin diplomatik halidir.
Tıpkı Suriye’de Rusya’nın Türkiye’ye uyguladığı “uyutma” politikası gibi.
Neden bu duruma düştük?
Neden “tek millet” olduğumuzu söylediğimiz Azerbaycan yönetimi bile Türkiye yerine Rusya’yı tercih ediyor?
Sonsuz sessizlik Türkiye’nin kaderi mi?
Bütün bu soruların yanıtını Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılından önce buluruz umarım.
Aksi halde bizi yeni hüsranlı müjdeler bekliyor olacaktır.

KAFKASSAM Başkanı Prof. Hasan Oktay’ın MGTV’deki açıklamalarının tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER