Eski TBMM Başkanı, önceki başbakan yardımcılarından ve 2020’nin Kasım’ında Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyeliğinden istifa eden Bülent Arınç, “Sessiz kalmak benim tercihimdir. Mevcut durum sözün tükendiğini de gösteriyor” dedi.

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, bugün yayımlanan yazısında, 14 Ağustos tarihli yazısında Bülent Arınç’ın Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyeliğinden atıldığını yazdığını hatırlatarak, “Sayın Arınç, bir mesaj Arınç gönderdi ve YİK’den kendisinin istifa ettiğini, bu nedenle atıldı sözcüğünün fevkalade incitici olduğunu ifade etti” dedi.

Zeyrek’in yazısının ilgili bölümü şöyle:

Ben ayrılma sürecini bildiğim için o sözcüğü tercih etmiştim ama Arınç açısından düşününce “atıldı” sözcüğünün kastı aştığını fark ettim. O nedenle o sözü “ayrıldı” olarak değiştirmek istiyorum. Bu arada Arınç’ın mesajındaki şu cümleyi de aktarmak isterim: “Sessiz kalmak benim tercihimdir, mevcut durum sözün tükendiğini de gösteriyor.”

Arınç’ın ayrılma sürecinde neler olmuştu?

Arınç, eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala’nın uzun tutukluluklarını eleştirmişti. Erdoğan, Arınç’ın açıklamalarına tepki göstermiş; ardından AKP Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Demirtaş için “terörist” diyerek, Arınç’ın sözlerine atfen “Bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasının tavsiye edilmesi hakikaten beni rencide etmiştir” diye konuşmuştu. Bu gelişmelerin ardından AKP içinden “istifa etsin ya da azledilsin” baskısı altında olan Arınç, Erdoğan ile görüşerek istifa kararını iletmişti.