CHP’li Özgür Özel, Erdoğan’ın ziyareti nedeniyle Mersin’de güvenlik görevlilerinin şarjörlerinin toplandığını söyledi. Özel, “Millet İttifakı’nın adayı merak ediliyorsa umut oradadır” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, partisinin Mersin İl Başkanlığı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına ilişkin yapılan tartışmalara değinen Özel, “Vatandaşın tekrar etmediği, sürdürmediği hiçbir gündem devam edemez. Ülkenin en önemli gündemi erken seçimse, bıçak kemikte demektir. Herkes Millet İttifakı’nın adayını soruyorsa, umut da oradadır” diye konuştu.
“Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu”
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bugün Mersin’de olduğunu belirten Özel, “Bugün Mersin’e gelirken, Mersinliler bir gerçeklikle tanıştılar. Yüzlerce araçlık konvoyun neler yaşattığını yakından gördüler. Mersin’de bir tatsızlık yaşandı. Cumhurbaşkanı’nın koruma ekibi dışında Mersin’de güvenlik güçlerinin, polislerin silahlarındaki şarjörler toplandı. Bu, kendi polisine itimat etmeyen bir görüntüyle tanışmış olundu” dedi.
İktidarın ekonomi ve tarım politikalarını eleştiren CHP’li Özel, “Artık mızrak çuvala sığmıyor, gıda fiyatları öyle bir noktaya geldi ki, her sene Adalet ve Kalkınma Partisi bir düşman bulup, suçu onun üstüne yıkıyor” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu, TÜİK var. Onun verdiği rakamlar görünüşte yüzde 19-20. Ama gerçek enflasyon, yüzde 40-60 arasında ölçülüyor. Bir de mutfak enflasyonu var ki o cüzdanı, mutfağı yakıyor. Buna karşı hemen algı operasyonuna başladılar. ‘Biz Türkiye’yi iyi yönetiyoruz ama birileri sözümüzü dinlemediği için fiyatlar yükseliyor. Bizim suçumuz yok, utanmaz şeftali, Reis’ten habersiz yüzde 68 zamlanmış, suç onda. Kabak denilen laf dinlemez zamlanmış, suç onda. Devlet Bey’e de söyleyin, Türkiye’nin en büyük beka sorununu her gün tekrarlayalım, salatalık denen vatan haini bizden habersiz zamlanıyor’ diyorlar. Suçu kendinde değil, bulgurda, nohutta, salçada bulan, vatandaşın aklıyla alay eden bir anlayış var. Bu vatandaşımız tarafından da her gün üzüntüyle, esefle, acıyarak karşılanıyor”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “semazen” gösterisine “utanmazlar”, “soysuzluk”, “kepazelik” diye tepki göstermesine de yanıt veren Özel, “Kendisi siyasette en sık ve en uzun süre dönen kişi olduğu için kendisinden başka iyi dönüş yapana tahammülü yok herhâlde. Tahmin ediyoruz, Bahçeli’nin semazen ile ilgili sorunu, kendisinin bir siyasi semazen olmasından kaynaklıdır” dedi.
“Yurt açacak gücü yok”
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yoksullar için konut stokunda ciddi sıkıntılar yaşandığını söyleyen Özel, “Ama TOKİ esas kuruluş gayesini terk ettiği için bu alanda çalışmıyor” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
- Bu TOKİ yoksula ev yapmadığı için ev ve kira fiyatları fahiş artmaktadır. Türkiye’nin yurt sorunu ortada. Her şeyi yapan TOKİ, cemaatlerin önünü açmak için yurt yapmıyor. Tayyip Erdoğan, her yerde üniversite açtı diye övünüyor. Her yerde üniversite açacak gücün var da yurt açacak gücün niye yok.
“Millet İttifakı’nda kavga olmayacak”
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Millet İttifakı’na yönelik “Zillet” nitelemesini eleştiren Özel, “Senin desteklediklerin milleti bıktırdıkça bıktırdı, milletin umudu bu ittifakta” ifadelerini kullandı ve sözlerine şu ifadelerle devam etti:
“Ülkenin en önemli gündemi erken seçimse…”
- Vatandaşın tekrar etmediği, sürdürmediği hiçbir gündem devam edemez. Ülkenin en önemli gündemi erken seçimse, bıçak kemikte demektir. Herkes Millet İttifakı’nın adayını soruyorsa, umut da oradadır. Tek aday mı olur çok aday mı olur liderler oturacak, konuşacak. Kavga olmayacak, hayal kırıklığı olmayacak. Herkesin göğsünü gere gere oy vereceği bir cumhurbaşkanı adayı olacak.
“Partili Cumhurbaşkanı’ndan sonra partili Diyanet İşleri Başkanı…”
- Atatürk’ün kurduğu Diyanet’in başında son dönem hem meczuplaşan hem de alanı dışına taşan azminin karşılığını aldı. AKP, bu ülkeyi üç şeyle tanıştırdı. Partili cumhurbaşkanı, partili genelkurmay başkanı, şimdi de partili Diyanet İşleri Başkanı. Dini siyasete alet etmenin en ileri noktasına geldiler. Demokrasilerin en kötü tarafı, kontrolden çıkan, kendi alanı dışında konuşan vesayet odaklarıdır. Diyanet İşleri Başkanı tekrar atandı, anayasamızın toplumu din konusunda aydınlatma görevini kendisine verdiğini söylemiş. Anayasamızda böyle bir şey yazmıyor. Anayasanın Diyanet İşleri Başkanlığı’na verdiği görev şu: Laiklik ilkesi doğrultusunda bütün siyasi görüşlerin dışında kalarak, kanunda gösterilen görevi yerine getirir. Fesli deli Kadir’i ziyaret eden, hediyeler veren birisidir.