Yargıtay’dan evlilikte cinsel iliÅŸki kararı: Erkek kusurlu sayılamaz

İstanbul’da Yargıtay, davaya ilişkin verdiği kararda, cinsel birliktelik istememenin erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği şerhini düştü.
Kadının eÅŸine karşı yönlendirdiÄŸi suçlamalar arasında “cinsel birliktelik istemediÄŸini söylemesi” de kusur olarak gösterildi. ErkeÄŸin de karşı dava açtığı dosya, yerel mahkemede karara baÄŸlanarak çift boÅŸandı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi’ne gelen dava dosyası burada da onandıktan sonra erkeÄŸin itirazı üzerine Yargıtay’a geldi.
“Bu kusur olamaz”
Erkek, Yargıtay’a yaptığı itirazda, kusurun belirlemesini, tazminatları ve nafaka miktarlarına itiraz etti. Kadın ise tazminatların miktarı, yoksulluk nafakasının miktarı ve toptan ÅŸekilde ödenmesine karar verilmesini istedi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kadın tarafından tazminatların miktarının istinaf edilmediÄŸini ve kesinleÅŸtiÄŸini belirterek buna yönelik temyiz dilekçesini reddetti. ErkeÄŸin kusurlu olduÄŸunu belirterek boÅŸanma davasını onayan Hukuk Dairesi kusur olarak yüklenen maddelerden birine ise ÅŸerh düştü. Yargıtay kararında dava dosyadaki kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece erkeÄŸe kusur olarak yüklenen “Cinsel birliktelik istemediÄŸini söylediÄŸi” vakıasının ispatlanmadığı belirtti. Daire üyeleri, boÅŸanma davasında bu gerekçenin erkeÄŸe kusur olarak yüklenemeyeceÄŸi belirterek içtihatlara giren ÅŸerh düştü. ErkeÄŸin diÄŸer kusurlu davranışlara göre yine de ağır kusurlu olduÄŸunun anlaşıldığı belirtilirken, erkeÄŸin eÅŸine “seninle birlikte olmak istemiyorum” sözünün ağır kusur olarak görülemeyeceÄŸinin altı çizildi.
Eşi aşağılamak boşanma sebebi
Sabah’tan Halit Turan’ın haberine göre bir süredir geçimsizlik yaÅŸayan çift, karşılıklı boÅŸanma davası açtı. Aile Mahkemesi, erkeÄŸin davasını kabul etti. Davalı – karşı davacının kararı temyiz etmesiyle devreye giren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. EÅŸi aÅŸağılamanın boÅŸanma sebebi olduÄŸuna dikkat çekilen kararda ÅŸu ifadelere yer verildi:
- “Davacı-karşı davalı kadın, evlilik birliÄŸinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boÅŸanma talebinde bulunmuÅŸ, davalı-karşı davacı erkek karşı davasıyla zina hukuki sebebine dayalı boÅŸanma istemiÅŸtir. Mahkemece davacı-karşı davalı kadının davasının reddine, davalı-karşı davacı erkeÄŸin ise boÅŸanma talebinin kabulüyle tarafların boÅŸanmalarına karar vermiÅŸtir.
- Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı erkeÄŸin eÅŸini ‘Sen ancak benim paramla varsın, sen ben yoksam hiçsin’ diyerek aÅŸağıladığı ve eÅŸine yönelik süregelen fiziksel ÅŸiddetinin olduÄŸu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-karşı davalı kadının evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boÅŸanma davasının ispatlandığının kabulü gerekir. O halde davacı-karşı davalı kadının boÅŸanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doÄŸru olmayıp bozmayı gerektirmiÅŸtir. Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına oy birliÄŸi ile hükmedilmiÅŸtir.”