A3 Haber

CHP Sözcüsü Öztrak: Siyasi zübüklüğün kitabını yazmış İçişleri Bakanı…

CHP Sözcüsü Öztrak: Siyasi zübüklüğün kitabını yazmış İçişleri Bakanı…

CHP Sözcüsü Öztrak: Siyasi zübüklüğün kitabını yazmış İçişleri Bakanı…
Ekim 18
18:18 2021

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Türkiye’nin sorunları çoktur. Ama çözümsüz değildir. Çözümün olmazsa olmaz ilk adımı, varlığının hikmetini kaybetmiş, milletin ufkunu karartmış Erdoğan Şahsım Hükümetini biran evvel sandıkta göndermektir. CHP iktidara hazırdır. Yeni kurumlarla, yeni kurallarla, yeni Kadrolarla ülkemizi ayağa kaldırmaya hazırdır” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin genel merkezinde Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sürerken, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) geçtiğimiz Cuma günü yapılan görüşme üzerine Öztrak, “İktidara yürüyen bir parti olarak, Genel Başkanımızın başkanlığında, geçtiğimiz Cuma, TCMB’ye bilgi almak, bankanın bağımsızlığı için kaygılarımızı paylaşmak ve yanlış politikaların, milletimize çıkaracağı fatura konusunda uyarılarda bulunmak üzere, TCMB’ye bir ziyarette bulunduk. Merkez Bankası Başkanı, bizim ziyaretimizden sonra çıkmış, döviz rezervlerinin nasıl hesaplanacağını konuşmuş. ‘SWAP’ları çıkıyorlar, kamu parasını çıkıyorlar, yani eksiye düşürmek için her şeyi çıkıyorlar. Dünyada böyle bir tanımlama yok’ demiş. Madem dünyada böyle bir tanımlama yok, neden bu tabloyu Uluslararası Para Fonu’na raporluyorsunuz?” diye sordu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kamu çalışanlarına yönelik yaptığı açıklamaya ilişkin Öztrak, “Genel Başkanımız, Erdoğan Şahsım Hükümeti tarafından hukuku ve yasaları çiğnemeye zorlanan devlet memurlarına hem sahip çıktı hem de hukuksuz emirlere uyan yasaların işlemesini engelleyen memurları açıkça ikaz etti. Çünkü bu hükümeti de bu hükümete güvenip kanunsuz iş yapanları da uyarmak muhalefetin görevidir” dedi.

Öztrak’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

  • MİLLİ PARAMIZIN ŞEREFİ, HAYSİYETİ, İTİBARI GÜN GÖRMÜŞ KAR GİBİ ERİYOR: Milletimizin sesi, ülkeyi yönetenlerin oturdukları sarayların duvarlarını bir türlü aşamıyor. Milletimizin dertleri ülkeyi yönetenlerce görmezden geliniyor. Milletimizin çektiği çileler küçümseniyor. Yönetenler milletimizi hakir görüyor. Fakir fukaranın çift diplomalı evlatları işsiz, ama yandaş vakıfların tornasından geçen hamili kart sahipleri devletin kadrolarına doluşuyor. Paralel devlet yapılanmaları, devletin birliğini tehdit ediyor. Devletin tüm kaynak ve imkanları küçük bir azınlık elinde talan ediliyor. Kirli eller beytülmale uzanıyor. Yargı ve yasama çalıştırılmıyor. Devlette denge ve denetim kalmadı. Hesap sorulamıyor, kurumlar birer birer çökertiliyor. Yönetimde keyfilik alıp başını gitti. Kimse yarınından emin değil. İşsizlik azdı, milli paramızın şerefi, haysiyeti, itibarı gün görmüş kar gibi eriyor.
  • ÖNÜMÜZ KIŞ, HELE BU KİFAYETSİZ YÖNETİM ALTINDA KAPKARA KIŞ: Milli olması gereken dış politikamız şahsileşti. Liyakatsizlik ve ideolojik vesayet dış politikamızı esir aldı. Milli menfaatlerimiz yerine kişisel ikballeri korumak öncelikli oldu. Yaşanan tüm bu gelişmeler, Erdoğan Şahsım Hükümetinin varlığının hikmetini kaybettiğini, görevini yapacak takatinin de arzusunun da kalmadığını gösteriyor. Bu durumda yapılması gereken belli. Emaneti bir an evvel asıl sahibine vermek gerekiyor. Sandığın namusuna halel getirmeden, dürüst ve adil bir seçimle sözü aziz milletimize bırakmak gerekiyor. Bu geciktikçe milletin derdi, çilesi, feryatları her geçen gün artacaktır. Milletimizin acıları büyüyecektir. Önümüz kış, hele bu kifayetsiz yönetim altında kapkara kış.
  • KİBİR HASTALIĞINA TUTULAN ERDOĞAN, BÜYÜK LAFLAR EDİP DURUYOR: Dolar, hızla 10 TL’ye koşuyor. Her gün iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Akaryakıt bayiinde satılan kalorifer yakıtı son bir yılda yüzde 82 zam görmüş. Elektriğe son bir yılda yüzde 28 zam gelmiş, şu sıralar yüzde 45 zam geleceği de dillendiriliyor. Benzine ve mazota daha yeni 40, 41 kuruş zam geldi. Ama bugün yarın akaryakıta yeni zamlar yolda. Akaryakıt istasyonları iki haneli yakıt fiyatları için pano ve pompalarda değişikliğe başladı bile. İnsan söylediği sözün esiridir. Onun için atalarımız, ‘büyük lokma ye, büyük söz söyleme demiş.’ Ama kibir hastalığına tutulan Erdoğan, büyük laflar edip duruyor.
  • UTANCINI KAYBEDEN VİCDANINI DA KAYBEDER: (Erdoğan’ın “Almanya’da Fransa’da kuyrukları…” sözlerini anımsatarak) Bu görüntüler Almanya’dan veya Fransa’dan değil, Erdoğan’ın yönettiği 2021 Türkiye’sinden. Geçtiğimiz Cuma akşamı, araç sahipleri akaryakıt istasyonlarında çift sıra uzun kuyruklar oluşturdu. Boş damacana bulan istasyona koştu. Erdoğan’ın partisinde Yeliz ismiyle maruf bir milletvekili de benzin kuyruklarına utanmadan ‘bereket yoğunluğu’ dedi. Bir diğer AK Partili vekil ise akaryakıt zamlarına ‘mini mini zam’ deyiverdi. Aynı vekil, devlet yurtlarında küçültülen yemek porsiyonları için de ‘Peygamber efendimiz de midenin 3’te birini boş bırakın demişti’ diye buyurdu. Utancını kaybeden vicdanını da kaybeder.
  • TÜGVA PARALEL DEVLET OLUŞTURMAKTIR: TÜGVA’daki rezaletler ortaya saçıldı, pis kokular arşa çıktı. Erdoğan’ın gemisi su almaya başlayınca, gemideki eski yolcular bilgileri, belgeleri birer birer dışarıya sızdırmaya başladı. Bundan sonra daha çok bilgi ve belge sızacağına eminim. Ama şu anda rezaletin iki boyutu var. İlki kamuya memur alımlarında TÜGVA eliyle gerçekleştirilen torpiller. Milletin fakir fukara çift diplomalı evlatları memuriyet mülakatlarında elenirken bunlar kendi yandaşlarını devlet memuriyetlerine elleriyle yerleştirmişler. Milletin evlatlarının geleceği, memuriyeti çalınmış. Devletin askeriye, adliyesi, mülkiyesi TÜGVA mensuplarına peşkeş çekilmiş. Bu devlet içinde yeni bir paralel devlet oluşturmaktır.
  • SİYASİ ZÜBÜKLÜĞÜN KİTABINI YAZMIŞ İÇİŞLERİ BAKANI…: Hafta sonu Genel Başkanımız (Kemal Kılıçdaroğlu), Erdoğan Şahsım Hükümeti tarafından hukuku ve yasaları çiğnemeye zorlanan devlet memurlarına hem sahip çıktı hem de hukuksuz emirlere uyan yasaların işlemesini engelleyen memurları açıkça ikaz etti. Çünkü bu hükümeti de bu hükümete güvenip kanunsuz iş yapanları da uyarmak muhalefetin görevidir. Ama Genel Başkanımızın yaptığı, Erdoğan ve saray sosyetesini çok rahatsız etti. En çok da bir zamanlar Gülen örgütüne övgüler düzen, sonra da etmedik hakaret bırakmadan Erdoğan’a kapı kulu olan, siyasi hayati dönmekle geçmiş, siyasi zübüklüğün kitabını yazmış İçişleri Bakanı’nı. Bakan adeta histeri nöbeti geçirerek adap ve edebi bir yana bırakarak sayın Genel Başkanımıza sarf ettiği hakaret ifadeleri, içine girdikleri çukurun seviyesini göstermesi bakımından ibretlikti. Anlaşılan memurlara en çok kanunsuz emir veren de yine bu bakanmış.
  • İKTİDARA YÜRÜYEN BİR PARTİ OLARAK, GENEL BAŞKANIMIZIN BAŞKANLIĞINDA, TCMB’Yİ ZİYARET ETTİK: İktidara yürüyen bir parti olarak, Genel Başkanımızın başkanlığında, geçtiğimiz Cuma, TCMB’ye bilgi almak, bankanın bağımsızlığı için kaygılarımızı paylaşmak ve yanlış politikaların, milletimize çıkaracağı fatura konusunda uyarılarda bulunmak üzere, TCMB’ye bir ziyarette bulunduk. Merkez Bankası Başkanı, bizim ziyaretimizden sonra çıkmış, döviz rezervlerinin nasıl hesaplanacağını konuşmuş. ‘SWAP’ları çıkıyorlar, kamu parasını çıkıyorlar, yani eksiye düşürmek için her şeyi çıkıyorlar. Dünyada böyle bir tanımlama yok’ demiş. Madem dünyada böyle bir tanımlama yok, neden bu tabloyu Uluslararası Para Fonu’na raporluyorsunuz? Tablonun ismi ne? Uluslararası Rezerv ve Döviz Likiditesi Tablosu. Anlaşılan beyler rezerv tablosunun aslını IMF’ye gönderiyor, çakmasını millete pazarlıyor.
  • DİMYATA PİRİNCE GİDERKEN, ELDEKİ BULGURDAN OLMAK BU OLSA GEREK: Şimdi Libya’dan Doğu Akdeniz’e, Suriye’den Afganistan’a işler istendiği şekilde ilerlemiyor. Özellikle Suriye’de büyük bir bataklığa saplandık. 5 milyon Suriyeliye ülkemizde, milyonlarcasına da Suriye’de bakıyoruz. Milyarlarca dolar yok yere heba ettiler. Oluşan sosyal ve demografik yük de cabası. Suriye’de sahada da işler aleyhimize gelişiyor. İdlib başta olmak üzere Suriye’de, askerlerimize yönelik saldırılar artıyor. Fırat’ın batısında Rusya, Fırat’ın doğusunda ise ABD var. Sahada sıkıştıkça milletin kesesinden, emperyal güçlerin gönlü hoş tutulmaya çalışılıyor. Rusya’nın gönlünü almak için, ikinci S-400 paketi ileri sürülüyor. ABD’nin gönlünü almak için F-16 kartı açılıyor. Ama Erdoğan Afrika’ya giderken, F-16 meselesinin F-35’lerle alakalı olduğunu söyledi. ABD’ye F-35 almak için ödediğimiz 1,4 milyar dolar için, ABD böyle bir geri ödeme yöntemi önermiş. Son teknoloji 5. Nesil F-35’ler yerine, 1980’lerin teknolojisi 4. Nesil F-16 ile idare ediverin denmiş. Dimyata pirince giderken, eldeki bulgurdan olmak bu olsa gerek. Yunanistan ise bu stratejik zafiyetimizi kullanmaya uğraşıyor. Hava kuvvetlerini hızla modernize ediyor. F-35 almak için pazarlıklara başlıyor.
  • “DAHA NELER OLACAK NELER” DİYEN ODUR: (Siyasi cinayetler üzerine sorulan soruya) Ülkede bu gerginliği daha önce yaptığı açıklamalarda siyasetçileri açıkça tehdit eden AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’dı. Hatırlayın, Sayın Meral Akşener’e yönelik saldırının ardından ‘daha neler olacak neler’ diyen odur. Genel Başkanımıza yönelik ‘ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçsin, kendileri için daha iyi olur’ tehdidini savuran da odur. Ülkenin polis ve istihbarat teşkilatları bu tehditleri savuran AK Parti Genel Başkanı’nın emrindedir. Dolayısıyla bu tehditler ciddiye alınmalıdır. Bu çerçevede öncelikle savcılıkta ifadesine başvurulması gereken Erdoğan’dır. Erdoğan ifadesini verdikten sonra da Genel Başkanımız yazılı olarak beyanını verir.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER