ABD Başkanı Joe Biden’ın aralıkta toplayacağı liderler zirvesinde davetli ülkelerin bulunduğu liste açıklandı. Listeye göre davet edilmeyen ülkeler arasında Türkiye de var.  Liderler zirvesinde, dünya demokrasisi “nasıl sürdürülebilir” tartışılacak.

A3 Haber Merkezi| Biden yönetiminin dünya demokrasisi “nasıl sürdürülebilir” konusunun masaya yatırılacağını “Global Demokrasi Zirvesi”ne davet edilen ülkelerin listesi açıklandı.

Biden yönetimi dünyada demokrasilerin ve temel hakların güçlendirilmesi amacıyla bu zirveyi toplayacağını duyurmuştu. Zirveye Çin, Rusya, İran, Macaristan, Filipinler ve Myanmar’ın davet edilmeyeceği kesinleşmişti. STK, dünya liderleri, toplum liderlerinin katılması beklenen zirveye davet edilen 107 ülke arasında Türkiye’nin ismi de yok.

G-20’de “insan hakları” vurgusu

ABD’nin de aralarında olduğu 10 ülke büyükelçisinin tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması için Türk hükümetine çağrıda bulunmalarının ardından “istenmeyen kişi” ilan edilmek istenmesiyle Türk-Amerikan ilişkilerindeki gerilimin doruğa çıktığı bir dönemde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Roma’daki G-20 zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden’la görüşmüştü.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. İlhan Uzgel’e göre Erdoğan-Biden görüşmesine ilişkin en önemli ve yeni mesajı Amerikan tarafı “insan hakları vurgusu” yaparak verdi. Uzgel, Türk-Amerikan ilişkilerindeki yeni dinamiğin bundan böyle “insan hakları ve hukukun üstünlüğü” olacağını vurgulamış ve şunları söylemişti:

• “Kavala ya da büyükelçilerin istenmeyen adam ilan edilmesi krizi bitti, gitmedi. Amerikan yönetimi bundan böyle insan hakkı ihlalleri üzerinde daha çok duracak ve Ankara’ya bu yöndeki uyarılarını artıracak. Baskı da olacak elbet. Bu yüzden eğer Erdoğan yönetimi Amerika ile ilişkilerdeki gerilimi bitirmek istiyorsa mutlaka evrensel hukuk ilkeleri doğrultusunda adım atmak zorunda. Erdoğan’ın ev ödevi; insan hakları ihlallerine son vermesidir. Erdoğan’a bundan böyle insan haklarından kaçış yok. Kavala’nın tutukluğu konusunda ne yapacağı Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini belirleyecek görünüyor.”