A3 Haber

Ayhan Bilgen: İhtiyaç kendisini hissettiriyorsa çalışmalarımız bir siyasi partiye dönüşebilir

Ayhan Bilgen: İhtiyaç kendisini hissettiriyorsa çalışmalarımız bir siyasi partiye dönüşebilir

Ayhan Bilgen: İhtiyaç kendisini hissettiriyorsa çalışmalarımız bir siyasi partiye dönüşebilir
Aralık 01
11:05 2021

HDP’li eski milletvekili ve eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, yeni bir siyasi hareketin içinde olduğunu, Aralık ayı içerisinde yeni oluşumu deklare edeceklerini ve bunun, 2023’te gerçekleşmesi durumunda gelecek seçimlere yetişecek bir siyasi partiye dönüşebileceğini açıkladı.

BBC Türkçe’den Ece Göksedef’in sorularını yanıtlayan HDP’li Bilgen, siyasi hareketin içinde farklı partilere mensup isimlerin olduğunu söyledi ve “HDP içinden bir fraksiyon gibi bir şey hedeflemiyoruz. Türkiye’nin sorunlarının çözümüne odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da tabii en belirleyici sorunlardan biri olduğu için önem veriyoruz. Ama buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de çok karşılığı olduğunu düşünmüyoruz” dedi.

Halen HDP üyesi olan Bilgen, 2007’de içinde bulunduğu “Yeni Siyaset Girişimi”nin AKP’ye katılması için teklif yapıldığını ancak kendisinin muhalefette kalmayı tercih ettiğini söyledi.

Bilgen’in açıklamalarından satır başları şöyle:

  • Benim AKP’ye katılma girişimim, talebim, beklentim olmadı. Sadece 2005-2007 arasında, içinde Ertuğrul Günay, Mehmet Bekaroğlu, Haluk Özdalga gibi isimlerin olduğu bir platformumuz vardı; “Yeni Siyaset Girişimi” diye. Oradaki bir grup arkadaş daha sonra AKP’ye katıldı. O dönemde bizim de katılmamız yönünde bir teklif oldu, bir değerlendirme yapıldı. Ama ben Türkiye’de muhalefet ihtiyacı olduğunu düşünen biriyim. Kendi açımdan bunu tercih ettim.
  • Tabii ki bizim bir çalışmamız, bir arayışımız, bir takım temaslarımız, görüşmelerimiz var ama Sayın Arınç’la bu eksende bir görüşmemiz söz konusu değil. Ben az önce de ifade ettiğim gibi CHP’nin de duayen siyasetçileriyle, bugünkü aktif yöneticileriyle, DEVA ve Gelecek Partileri’nde görevli yönetici en üst düzeyde isimlerle de, geçmişte AKP’de siyaset yapmış isimlerle de, HDP yöneticileriyle de, şu an itibariyle aktif yöneticilerle temaslar içindeyim.
  • Türkiye’de siyasetin tıkandığını düşünüyorum. Bunu iktidar ya da muhalefet ayrımı yapmaksızın söylüyorum. Yapısal sorunları olduğunu düşünüyorum siyasetin ve bu yapısal sorunları aşamadığımız takdirde bunun bedelini, siyasete olan güvenin çökmesiyle hepimiz ödeyeceğiz, bütün ülke ödeyecek. Dolayısıyla genel değerlendirmeler, birlikte çalışma arayışı değil, bu sorunların nasıl çözülebileceğine dair, neye ihtiyaç olduğuyla ilgili değerlendirme ve bilgi paylaşımıdır.
  • Türkiye’de toplumun, iktidarı eleştirirken muhalefeti de yetersiz görüyor olmasından kaynaklı, yeni, dinamik bir toplumsal kesim oluşuyor. Özel olarak iktidar ya da muhalefet karşıtlığı değil, Türkiye’deki siyaset yapma tarzına itirazı olan insanlar, parti kültürüne, siyasetin çıkar ilişkilerine, kişisel rant aracına dönüşmüş olmasına tepki duyan kesimler var.
  • Bu kesimleri, anket firmalarımız, kararsızlar diye tarif ediyor. Bu insanlar kararsız filan değil, bu insanlar son derece kararlı, son derece politik bilinçli, yurttaş sorumluluğu olan, ahlaki hassasiyeti olan insanlar. Siyasette seviye istiyorlar.
  • Bu kesimin bir fanatik tutumu olmadığı için, bir angajmanı olmadığı için ufkunun daha açık olduğunu, herhangi bir parti angajmanı olmadan ülke çıkarlarının gerektirdiği siyasal girişimlere açık olduklarını düşünüyorum. Bu açıdan da bu kesimin siyasete katılabileceği bir zeminin inşasına, bir platformun inşasına ihtiyaç var.
  • Ama bunun önce fikrî olarak netleşmesi lazım. Örneğin bu kesim ne istiyor, kimlik siyasetine nasıl bakıyor, kutuplaşmaya, kamplaşmaya karşı neden tepkili, ekonomik sorunların çözümünde mevcut siyasetçileri neden yetersiz görüyorlar? Bu kesimin beklentisini, siyasete katılımını kolaylaştıracak formülleri bulmak zorundayız. Bu formüller bugünkü siyasi partilerin daha çok kimlik eksenli siyaseti olmaması gerektiği arayışındayız. Ama bunun hem düşünsel anlamda netleşmesi hem toplumsal örgütlülüğe dönüşmesi gerekiyor.
  • Bu bir siyasi partiye dönüşebilir mi? Bence 120’nin üzerinde siyasi parti olmasına rağmen hâlâ kararsız seçmen varsa ya da partilerine kerhen oy veren seçmen varsa siyasette aslolan toplumun önünü açmak ve siyasete uzak duran kesimleri siyasete taşımaktır. Hâlâ bir boşluk varsa, hala kararsız seçmen anketlerde ciddi bir yekûn oluşturuyorsa… Keşke mevcut partiler bu kesimlere hitap edebilse ve onların siyasete olan güvenini artırarak siyasete katabilse.
  • İhtiyaç kendisini hâlâ hissettiriyorsa, toplumsal destek de buna imkan veriyorsa bir siyasi partiye dönüşebilir… Bu mevcut partiler her yeri tapulamışlar gibi bir yaklaşım zaten demokratik kültüre aykırıdır. Ortada boşluk varsa da burada “Neden böyle bir şey yapıyorsunuz?” diye suçlanmak yerine aslında toplumun siyaset dışındaki kesimlerini siyasete taşıdığımız için takdir edilmemiz, desteklenmemiz lazım. Bunu ne kadar başarabiliriz, tabii ki toplumsal teveccühe, ilgiye bağlı.
  • Israrla şunun altını çiziyoruz, Türkiye’de öncelikle yeni farklı bir siyasal fikre ve siyasal harekete ihtiyaç var diyoruz. Bu siyasal fikir ve siyasal hareket bizim şu anda görüştüğümüz arkadaşlarla ortaklaştığımız, çabası içine girdiğimiz boyutudur.
  • Bunun bir partiye dönüşmesi, ilk seçime yetişmesi konusu tartışma düzeyinde devam ediyor. Toplumla tartışarak olgunlaştırmamız lazım. Kapalı kapılar ardında benim ya da arkadaşlarımın kararını vereceği bir şey değil bu. Toplumsal sahiplenmeyle o aşamaya gelmeli. Yoksa bir hevesle, 125 partiden bir tanesini de biz kurabilir, buna gücümüz yeter. Ama bizim aradığımız böyle bir parti değil.
  • Şu kadarını söyleyeyim ki; siyasette geçmişte deneyimi olan ama kamuoyunda yıpranmamış, aleyhinde negatif algı olmayan ve birlikte uyumlu alışabilecek, farklı geçmişi ve farklı siyasi aidiyeti olan insanlar zaten çok fazla yok ne yazık ki. Toplumun ekseriyetinde de şöhretler kadrosu beklentisi yok. Sessiz çoğunluğun kendisini özne yapmak istiyoruz, kurtarıcı siyasetçileri önlerine koymak niyetinde değiliz, bu tarzı sorunlu görüyoruz. Yerel özneler çıksın istiyoruz, geçmişte akademide, sivil toplumda, medyada çalışmış isimler kendileri katılsın…
  • Şu anda İstanbul ve Ankara’da daha çok temaslarımız ama artık yerellere de gitmeye başlayacağız, illerde de toplantılar yapmaya başlayacağız. Kapalı toplantılar tabii bunlar. Şu ana kadar 40 civarında arkadaşla çalışmaları sürdürmek konusunda bir irade oluştu.
  • Biz her şeyi açık tartışıyoruz, hiçbir kişiye angajmanımız yok, ben de dahil olmak üzere. Genç bir arkadaşımız, bir kadın arkadaşımız, yerelden bir arkadaşımız bunun öncülüğünü yapma konusunda sorumluluk üstlenir; risk alırsa gayet tabii başkasının peşinden gitmeye de hepimiz açığız. Böyle açık tartışıyoruz, peşinen bir kişi kültü ve onun etrafında, onun tanıdıkları üzerinden bir siyaset tarzı tercih etmeyeceğiz.
  • Biz özgün olarak HDP içinden bir klik gibi ya da HDP’den bir çizgi, bir fraksiyon gibi bir şey hedeflemiyoruz. Toplumsal merkezi önemsiyoruz. Türkiye’nin sorunlarının çözümüne odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da tabii başta, en belirleyici sorunlardan biri olduğu için önem veriyoruz. Ama buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de çok karşılığı olduğunu düşünmüyoruz. Sadece Kürt sorununa odaklı, sadece HDP tabanına talip bir siyasi hareketin başarı şansını da görmüyoruz doğrusu.

 

 

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER