İki köpeğin çocuğa saldırmasının ardından Erdoğan’ın açıklamaları ve medyada yer alan birtakım haberler hayvan hakları savunucularının tepkisini çekti.

Gaziantep’te pitbull cinsi iki köpeğin 4 yaşındaki kız çocuğuna saldırmasının ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamalıyız” açıklaması ve akabinde bazı medya kuruluşlarının da sokak hayvanlarını suçlayıcı ifadeler kullanması, hayvan hakları savunucularının tepkisine neden oldu.

Birgün’den Berkay Dündar’ın haberine göre Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, esas sorunun hayvanları sahiplendikten sonra terk eden insanlarda olduğunu belirterek şunları söyledi:

• Sahipsiz hayvanların isteriz ki bir yuvası olsun. Ancak insanlar ısrarlı bir şekilde evcil hayvan mağazalarından yavru ve cins hayvan alıp daha sonra bunları sokaklara terk ediyor.

Sorunun çözümüne de değinen Şenpolat, “Bunun en kısa, bilimsel çözümü ‘kısırlaştır, aşılat, yaşat’ programlarının devlet, ve belediyeler tarafından yapılmasıdır. Hapishanelere koyulması çözüm değil. İnternet üzerinden satışlar devam ettiği sürece benzer sorunlar devam edecektir” dedi.

Yasaya aykırı

Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nden Avukat Hacer Gizem Karataş ise Erdoğan’ın yaptığı açıklamanın bizzat AKP’nin yasalaştırdığı “Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesine” aykırı bir açıklama olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Sokakta yaşayan hayvanların sayısına bakıldığında Türkiye’de bu kadar hayvanın barınabileceği kapasitede barınak da yok. Dün yapılan çağrı aslına hayvan kıyımı talimatıydı. Çözümü hayvan katlinde aramak doğru değil. Ancak mücadeleden vazgeçmiyoruz, bu hukuksuzluğa karşı elimizden ne geliyorsa yapacağız.

Saldırganlaştırılıyor

Karataş, yaşanan olaylarda suçun sürekli sokakta yaşayan köpeklere yıkıldığını ifade etti:

Uzun bir süredir sokakta yaşayan köpekler ile ilgili olarak bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu konuyla ilgili olarak esas sorumlunun kim olduğu veya çözümün ne olduğu gibi sorular kamu kurumlarının işine gelmediği için asla sorulmuyor. Köpeklerin öldürülmesi veya işkence edilmesi halinde faillere yetersiz cezalar verilen bir düzen söz konusu. İnsanların köpekler üzerindeki etkisi yok sayılarak hayvanlar, tek başlarına fail ilan ediliyorlar. Bu hayvanlar sırf çene kasları güçlü diye bir grup insan tarafından alıkonuluyor. Daha yavruyken alınıp; dövülerek, aç bırakılarak, birbirlerini parçalatarak bir vahşet eğitiminden geçiriliyorlar. Bu şekil saldırganlaştırılan hayvanların rehabilite edilmesini defalarca talep ettik.

Onlar için de yaşam hakkı

Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği’nden Fatma Gülşen Balkanlı ise sokak köpekleri için dışarıda yaşanabilir uygun ortamların oluşturulması gerektiğine vurgu yaparak “Devlet eliyle parklara kulübeler konabilir, yeşil alanları olan sitelerde onlara yaşam alanı açılabilir” diyor. Köpeklerin çocuklara sevgi aşıladığını söyleyen Balkanlı konuşmasına şöyle devam ediyor: “Hayvanlarla aynı ortamda yaşamayınca birçok duygudan mahrum kalıyorsun. Karşılıksız sevginin insan enerjisini nasıl temizlediğini bilmiyorlar. Onları barınakta mahkûm gibi yaşatamayız.”