Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülen Zaman Gazetesi davasında tanık olarak dinlenen bir dönem Fethullah Gülen cemaatinin kurumsal yüzü olarak bilinen Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın eski başkanı, Fethullahçıların resmi yayın organı Zaman’ın eski yayın yönetmeni Hüseyin Gülerce “Bizim bu yapıyla zaten doku uyuşmazlığımız var” dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından kapatılan Zaman Gazetesi eski yazarları Mümtazer Türköne, Ali Bulaç, Mehmet Özdemir, Şahin Alpay ile Ahmet Turan Alkan’ın yargılanmasına İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

Duruşmaya SEGBİS ile bağlanarak tanık olarak dinlenen Zaman gazetesi eski yayın yönetmenin ve Fethullahçıların önde gelen isimlerinden Hüseyin Gülerce, “Bu arkadaşlara bir talimat geldiğini asla düşünmem. Kendi fikirlerini yazıyorlardı. Böyle bir şeye şahit olmadım, bunun dedikodusunu bile duymadım” dedi.

Gülerce, Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantıları konusunda da “MİT krizinde kendi tavrımı ortaya koydum. Benim erkenden tavır koymamım somut örneği, 25 Aralık’tan iki gün sonraki üç paragraftan oluşan bir tweettir. Tweeti silmemi istediler. Bana gözdağı verildi. O tweeti derhal siliyorsun dediler, silmedim. Bizim bu yapıyla zaten doku uyuşmazlığımız var” diye konuştu.

Duruşma ertelendi

Mahkeme heyeti sanıklar hakkındaki yurtdışına çıkış şeklindeki adli kontrol hükümlerinin devamına karar verdi. Heyet, firari sanık Mehmet Özdemir hakkındaki yakalama emrinin devamına hükmetti. Mahkeme dava dosyasının mütalaa hazırlanması için duruşma savcısına gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Davanın geçmişi

Kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarları hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davada karar çıkmıştı. Mahkeme, sanık Mümtazer Türköne’yi örgüt üyeliği suçundan 10 yıl altı ay, Ali Bulaç ile Şahin Alpay’ı aynı suçtan sekiz yıl dokuz ay hapis cezasına çarptırmış, Mehmet Özdemir ise beraat etmişti. Davada kararın açıklanmasının ardından yapılan temyiz incelemesinde Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi, hükmü “eksik inceleme” yapıldığı gerekçesiyle bozmuştu. Sanıkların eyleminin “örgüte yardım” suçunu oluşturduğunu kaydeden Yargıtay, Türköne’yi tutuklu kaldığı süre nedeniyle tahliye etmişti.