Site icon A3 Haber

Birleştirilmiş Gezi davasının üçüncü duruşması: 21 Şubat’a ertelendi, tek tutuklu sanık Kavala’nın tahliyesi talebi reddedildi

Birleştirilmiş Gezi davasının üçüncü duruşması bugün görüldü. Sanık avukatlarından Can Atalay, “Bu yargılama yamalı bir yalan bohçasıdır. İddianameniz, direnişimizi karalamaya çalışan iktidarın tarih tezidir; hukuki değil siyasi bir metindir. Gezi direnişi tek bir kör kuruş ile ilişkilendirilemezken; bu iddianameyi yazan Savcı’nın meslek içi eğitim seminerleri Avrupa Birliği tarafından fonlanmaktadır” dedi. Davanın tek tutuklu sanığı Kavala’nın tahliye edilmesi talebi reddedildi. Duruşma 21 Şubat’a ertelendi. 

2013’te Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve Türkiye geneline yayılan protesto eylemleriyle ilgili dava, sekiz yıl sonra sil baştan, üstelik torba dava halinde yeniden görüldü. Gezi’yi organize ettikleri iddia edilen aralarında tutuklu Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 sanık hakkındaki beraat kararının bozulmasından sonra dava torba davaya dönüştü.

Duruşmada Gezi davası sanıklarından Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Hakan Altınay, Mine Özerden ve Yiğit Ali Ekmekçi ile bir kısım Çarşı davası sanığı hazır bulunuyor. Davanın tek tutuklu sanığı olan Osman Kavala duruşmaya katılmıyor.

Kavala’nın serbest kalmasını engellemek amacıyla daha önce tahliye edildiği, Türkiye’nin AİHM’de mahkum edilmesine yol açan iddialar, Türk Ceza Kanunu’ndaki farklı maddelerden yeniden dava konusu yapıldı. Bu dava, Gezi davası ile birleştirildi. Altı yıl önce beraatla biten Çarşı davası da Yargıtay tarafından bozuldu ve bu dosya da Gezi davasına eklendi. Böylece, Gezi davası, her biri daha önce yargılama konusu yapılan, iddiaları defalarca tartışılan ayrı dosyaların birleştiği bir torba dava haline geldi.

“Bu, savunma değil; size Gezi’yi anlatacağız demiştik”

İlk sözü alan Can Atalay, “Bu savunma değildir. Size Gezi’yi anlatacağız demiştik. Çok şey konuşuluyor ama Gezi direnişi konuşulmuyor. Bu yargılama bir çete faaliyetinin ürünüdür; karşımıza yamalı bir yalan bohçasıdır. Bu dava Gezi Direnişimizi anlamama, anlamamazlıktan gelme hali. İddianameniz, Türkiye tarihinin en önemli toplumsal olaylarından biri olan Gezi Direnişimizi onca yıldır karalamaya çalışan siyasi iktidarın tarih tezidir; hukuki değil siyasi bir metindir” dedi.

Atalay şöyle devam etti:

“Gezi direnişinin tek bir kör kuruş ile ilişkilendirilmesi mümkün değil”

Gezi davası sanıklarından Tayfun Kahraman savunma yaptı

Tayfun Kahraman savunmasın şunları söyledi:

Mücella Yapıcı’nın savunması

Yapıcı da şunları vurguladı:

Hakan Altınay: Dosyada tek bir delil yok

Daha sonra söz alan Hakan Altınay, aradan geçen yıllara rağmen ne ile ve neden suçlandığını bilmediğini ifade etti.

Altınay, şunları belirtti:

Çarşı Davası sanıklarının savunması

Gezi davası sanıklarından Mine Özerden savunma yaptı. “İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki beraatın nesini yanlış buldunuz? Ona göre savunma yapalım, delil sunalım” diyen Özerden şöyle konuştu:

“Kavala tahliye olsu meclis grup toplantıları kısalır”

Kavala’nın avukatı İlkan Koyuncu şöyle konuştu:

21 Şubat’a ertelendi

Avukatlar, davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını talep etti. Ara kararlarını açıklayan mahkeme, oy çokluğuyla Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Sanıklara uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamına karar veren mahkeme, vareste taleplerini kabul etti. Dava 21 Şubat’a ertelendi.

Davanın geçmişi

Gezi Parkı protestolarına ilişkin aralarında işadamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora’nın da bulunduğu 16 sanığın Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasından yargılandığı dava, 18 Şubat 2020’de karara bağlanmıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanık Osman Kavala’nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatına, firari sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora’nın ise dosyalarının ayrılmasına hükmetmişti. Savcılığın yerel mahkemenin kararını istinafa taşımasının ardından İstanbul Bölge Adliye 3. Ceza Dairesi 22 Ocak 2021’de 9 sanık hakkındaki beraat kararını bozmuştu.

Bozma kararının ardından İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Nisan 2021’deki duruşmada bu dava ile yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi’nin dosyasının birleştirilmesine karar vermişti. Bunun yanı sıra Osman Kavala ile CIA eski danışmanı Henri Barkey’in Fethullahçıların 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin anayasa’yı ihlal ve devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.

Öte yandan Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince verilen karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Gezi Parkı olaylarına ilişkin dava ile Çarşı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, örgüt üyeliği suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi tarafına gidilmesi, sanıkların hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesi’nin bozma nedeni sayıldığı ifade edilmişti. Davalar verilen bozma kararlarının ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmişti.

İlgili haberler:

Exit mobile version