A3 Haber

76 barodan ortak açıklama: Elektrik tarifesinde yapılan düzenleme Anayasa’ya aykırı

76 barodan ortak açıklama: Elektrik tarifesinde yapılan düzenleme Anayasa’ya aykırı

76 barodan ortak açıklama: Elektrik tarifesinde yapılan düzenleme Anayasa’ya aykırı
Şubat 10
21:51 2022

76 baro yaptıkları ortak açıklama elektrik tarifesinde yapılan düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek bu süreçte tüm hukuki yollara başvuracaklarını açıklamıştı. Manisa Barosu, EPDK’nin hayata geçirdiği elektrik zamlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı.

İstanbul, Ankara’nın içinde bulunduğu 76 baro, “Ucuz enerji kullanımı herkesin hakkıdır” başlıklı ortak açıklama ile elektriğe yapılan zamlara tepki gösterdi.

Zammın vatandaş için hakkaniyetli bir seviyeye indirilmesinin takipçisi olacaklarını açıklayan barolar, bu süreçte tüm hukuki yollara başvuracaklarını açıkladı. Barolar ortak açıklamada, elektrik enerji satış tarifesinde 31 Aralık 2021’de yapılan değişiklik sonrasında tüketim bedellerine fahiş oranda zam geldiğini belirterek, “Elektrik tarifesinde yapılan düzenleme gerek Anayasa’nın 2., 10. ve 167. maddelerine gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. maddesine açıkça aykırıdır” dedi.

Barolar ortak açıklamada, elektrik enerji satış tarifesinde 31 Aralık 2021’de yapılan değişiklik sonrası tüketim bedellerine fahiş oranda zam geldiğini belirterek, şu noktalara dikkat çekti:

“EPDK, 31.12.2021 tarihli 10707 sayılı Kurul Kararında ‘mesken alçak gerilimli tek zamanlı abone grubu için faturaya esas günlük ortalama 5 kwh tüketim miktarına kadar (aylık 150 kilovat/saat) olan tüketimlere düşük kademeli tarife uygulanmasına’ şeklinde bir düzenlemenin yapılmasına karar vermiş; 31.01.2022 tarihinde ise aylık 150 kilovat olan aylık tüketim miktarı Cumhurbaşkanının kararı ile 210 kilovata çıkarılmıştır. Elektrik tarifesinde yapılan düzenleme gerek Anayasa’nın 2., 10. ve 167. maddelerine gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. maddesine açıkça aykırıdır.”

“Kademeli tarife hakkaniyet ve adalet ilkeleriyle bağdaşmıyor” 

Açıklamada ayrıca, “4 kişilik bir aile için en az aylık 230 kilovatlık bir elektrik tüketim miktarının düzenlenmesi yine özellikle çoğu kentlerimizdeki ailelerin geniş aile kategorisinde yer aldıkları da göz önünde bulundurulduğunda bu hususta da bilimsel ve teknik çalışmalar sonucu kademeli geçişlerin yapılması elzemdir. EPDK tarafından yapılmış olan tablolardaki hesaplamalar hiçbir bilimsel veri ve analiz içermeksizin hazırlanmış olup bu hesaplama tablolarına dayanılarak kademeli elektrik tarifelerinin düzenlemesi hakkaniyet ve adalet ilkeleriyle bağdaşmamaktadır” ifadelerine yer verildi.

“Bu süreçte tüm hukuki yollara başvuracağız” 

Enerjinin ulaşılabilir ve insani yaşam koşullarında ödenebilir olmasının temel bir insan hakkı olduğu dile getirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Barolar hizmet üreten, hiçbir ekonomik çıkarı olmayan ve Anayasa’nın 129. maddesinde kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olarak belirtilen; avukatlar ise Avukatlık Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu hizmeti gören, Ceza Kanunu tanımıyla da yargı görevini yürüten kişilerdir. Yapılan zam sonrası avukatlık bürolarına; barolarımızın tesislerine, yerleşke ve binalarına gelen elektrik faturalarının fahiş olduğunu da açıkça belirtmek isteriz. Biz aşağıda imzası bulunan barolar olarak elektrik enerjisine yapılan fahiş orandaki bu zam miktarının karşısında yer aldığımızı, zammın vatandaşlarımız için daha hakkaniyetli bir seviyeye indirilmesinin takipçisi olacağımızı ve bu süreçte tüm hukuki yollara başvuracağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

Ortak metne imza atan barolar şu şekilde:

Adana Barosu, Adıyaman Barosu, Afyonkarahisar Barosu, Ağrı Barosu, Aksaray Barosu, Amasya Barosu, Ankara Barosu, Antalya Barosu, Ardahan Barosu, Artvin Barosu, Aydın Barosu, Balıkesir Barosu, Bartın Barosu, Batman Barosu, Bayburt Barosu, Bilecik Barosu, Bingöl Barosu, Bitlis Barosu, Bolu Barosu, Burdur Barosu, Bursa Barosu, Çanakkale Barosu, Çankırı Barosu, Çorum Barosu, Denizli Barosu, Diyarbakır Barosu, Düzce Barosu, Edirne Barosu, Elazığ Barosu, Erzincan Barosu, Erzurum Barosu, Eskişehir Barosu, Gaziantep Barosu, Giresun Barosu, Hakkari Barosu, Hatay Barosu, Iğdır Barosu, Isparta Barosu, İstanbul Barosu, İzmir Barosu, Kahramanmaraş Barosu, Kars Barosu, Kastamonu Barosu, Kayseri Barosu, Kırıkkale Barosu, Kırklareli Barosu, Kırşehir Barosu, Kilis Barosu, Kocaeli Barosu, Konya Barosu, Kütahya Barosu, Malatya Barosu, Manisa Barosu, Mardin Barosu, Mersin Barosu, Muğla Barosu, Muş Barosu, Nevşehir Barosu, Niğde Barosu, Ordu Barosu, Sakarya Barosu, Samsun Barosu, Siirt Barosu, Sinop Barosu, Sivas Barosu, Şanlıurfa Barosu, Şırnak Barosu, Tekirdağ Barosu, Tokat Barosu, Tunceli Barosu, Trabzon Barosu, Uşak Barosu, Van Barosu, Yalova Barosu, Yozgat Barosu, Zonguldak Barosu

İlk hamle Manisa Barosu’ndan

Manisa Barosu elektrik faturalarındaki artışları yargıya mercilere taşıdı. Elektrik zamlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtıklarını bildiren Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) hayata geçirdiği kademeli tarifeye ilişkin, “Kurul kararların verilen tablolar uyarınca hesaplama yapıldığında da görülecektir ki az kullanım sonucu az çok kullanım sonucu çok şeklinde bir kademelendirme söz konusu olmadığı gibi düzenlemenin tasarrufa teşvik amacı da yoktur.” dedi.

Rona, davayla ilgili şu bilgileri verdi:

“31 Aralık 2021 tarih 31706 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlaman T.C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 10706, 10707, 10708 ve 10709 Karar nolu kurul kararları ile 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) tarafından uygulanacak aktif elektrik enerji satış tarifesinde değişiklik yapılmış olup Anayasa’nın 10. maddesinde gerekse AİHS’nin 14. maddesinde güvence altına alınan eşitlik ilkesine ve sosyal devlet ilkesine açıkça aykırı şekilde, kademeli tarife ile birlikte yüzde 50-yüzde 125 oranlarında yapılan yüksek oranlı zammı içeren kurul kararlarının iptali gerekmektedir.”

“Tüketim miktarına uygun kademe belirlenmeli” 

Rona, elektrik zamlarının yurttaşları her yönüyle olumsuz etkilediğini belirterek şunları söyledi:

Belirlenen kademelerin şeffaf ve vatandaşın faydası gözetilerek düzenlenmesi gerekmekte olup yasal düzenleme de ‘…abone grupları için elektrik enerjisi tüketim miktarına göre farklı…’ kademe belirlemesi gereğini açıkça belirtmişken herhangi bir kriter koymaksızın bilimsel veriler göz ardı edilerek alelade bir düzenlemeye gidilmiştir.

7346 Sayılı Kanun’un 31. maddesinde ifade edilen ‘6446 sayılı Kanunun 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasının üçüncü cümlesine abone grupları ibaresinden sonra gelmek üzere bu abone grupları için elektrik enerjisi tüketim miktarına göre farklı’ ibaresi eklenmiştir düzenlemeye göre tüketim miktarına uygun olarak bir kademe belirlenmesi gerekmektedir.

Örneğin, Türkiye’de dört kişilik bir ailenin aylık asgari elektrik tüketimi 230 kWh olarak kabul edilmektedir. Buna istinaden kalabalık ailelerin kullanımı dikkate alınarak belirlemelerin yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla kademeli tarifenin ilk kademesinde 230 kWh’nin altında bir sınır konulması yüksek oranda zam anlamına gelmektedir. Kurul kararların verilen tablolar uyarınca hesaplama yapıldığında da görülecektir ki az kullanım sonucu az çok kullanım sonucu çok şeklinde bir kademelendirme söz konusu olmadığı gibi düzenlemenin tasarrufa teşvik amacı da yoktur.

Hanedeki kişilerin gelir durumu, meskenin gayrimenkul rayiç değeri gibi unsurlar dikkate alınmaması, günlük 5 kW’lik ayrımın çok düşük olup temel ihtiyaç kalemlerinin harcadığı elektriğin çok altında olması gibi nedenlerle Kurul kararlarının Anayasa’da yer alan sosyal devlet anlayışından uzak olması dikkate alınarak iptali gerekir. Sonuç olarak EPDK’nın 31/12/2021 tarihli açıklamasında; ‘olağanüstü maliyet artışları, enerji ve piyasaların sürdürülebilirliği, maliyet bazlı fiyatlandırmanın ve öngörülebilirliğin sağlanması…’ gibi nedenler öne sürülmüşse de en temel haklardan olan enerjinin ucuz, adil ve imkanına göre ulaştırılması hususu göz ardı edilmiştir. Enerjinin insani yaşam koşulları dikkate alındığında makul ve ödenebilir olması insan haklarının da gereğidir.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER