Elektrik zamlarına karşı tepkiler dalga dalga ülkenin dört bir yanına yayılıyor. Baroların anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya taşıması ardından İzmir’de üç avukat elektrik zamlarına karşı bireysel başvuruda bulundu. Üç avukatın yaptığı ortak açıklamada, “‘Nasılsa alışırlar, ‘Gündemden düşer’ beklentisine teslim olmamak için, elektrik zammı konusunda tepki hukuk içindeki yollarla canlı tutulmalı, tepki ve mücadele devamlı kılınmalıdır” denildi.

A3 Haber Merkezi| Yeni yılla birlikte elektrik zamları evlere astronomik rakamlarla fatura olarak giderken, Türkiye’nin birçok noktasında yurttaşlar, zamları protesto etmek ve enerji şirketlerinin devletleştirilmesi için sokağa çıkıyor.

Zamlara isyan eden yurttaşlar sokaklara dökülürken esnaf da dükkanlarının camlarına zamlı tarifeleri astı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “faturamı ödemiyorum” çıkışına HDP ve Alevi derneklerinden destek gelmişti. Türkiye Barolar Birliği’nin 1 Ocak’tan itibaren elektrik hizmetinde kademeli tarifeye geçilmesiyle birlikte konut ve ticari işletmelere yönelik fiyat artışını anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya taşıması üzerine önümüzdeki günlerde tarife değişikliği olasılığı ortaya çıktı.

İzmir’de Av. Senih Özay, Av. Murat Fatih Ülkü, Av. Hilal Elbüken, elektrik zamlarına karşı bireysel başvuruda bulundu. Elektrik zammı konusunda yurttaşların tepkilerinin yargıya taşınması gerektiğini belirten avukatlar, “Her geçen gün yükselen kamuoyunun sesine, hiçbir siyasal iktidar sonsuza kadar kulağını kapayamaz” ifadelerini kullandı. Yapılan açıklamada, “Av. Senih Özay’ın bireysel mağduriyeti nedeniyle de elektrik faturalarına karşı Konak Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunduk” denildi.

Av. Senih Özay, Av. Murat Fatih Ülkü, Av. Hilal Elbüken tarafından yapılan ortak açıklama şu şekilde:

Yılbaşı günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, özelikle dar, orta ve sabit gelirli yurttaşların deyim yerindeyse belini büken elektrik zamları olağanüstü bir kamuoyu tepkisi ile karşılanmıştır. Tepki her geçen gün büyümekte, faturalarını ödeyemeyecekleri için meskenlerinde elektrik kesilirse; ısınma, iletişim, temizlik gibi en doğal gereksinimlerini karşılayamayacağı için kara kara düşünen yurttaşlar, dükkanlarının elektrik faturalarını ödeyemeyecekleri için kapatmayı düşünen esnaflar adeta çığlık atmakta, seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar.

Aradan geçen 1,5 ay zamanda siyasal iktidar ve kamu yönetimi bu çığlıklara kulağını kapatmış görünmektedir. Çok da bir şeyi değiştirmeyecek kademeli tarifedeki daha yüksek oranın başlangıcını bir miktar yukarı çekmek dışında bir şey yapmayan siyasal iktidarın, “nasılsa alışırlar”, “gündemden düşer” beklentisi içinde olması kuvvetli olasılıktır. Ülkemizin tarihi bunun gibi önce büyük tepki ile karşılaşan, sonra tepkinin sönmesi nedeniyle ister istemez benimsenmek zorunda kalınan yurttaş aleyhine işlemlerle doludur.

İşte bu kez, elektrik zammı konusunda kamuoyunda oluşan tepkinin canlı tutulması, tepkinin ve mücadelenin devamlı kılınması büyük önem taşımaktadır.

İzmir’de serbest avukatlık yapan Senih Özay da, yaşadığı eve ve mesleğini yaptığı bürosuna gelen fahiş zamlı elektrik faturalarından ağır biçimde etkilenmiş, zarar görmüş ve bu elektrik zammına karşı hukuk yollarına başvurmuştur.

Senih Özay ve vekilleri olarak, Türkiye Barolar Birliği’nin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun elektrik zammına ilişkin kararlarına karşı açtığı davada davacı Türkiye Barolar Birliği yanında müdahale talep ettiğimiz gibi, Senih Özay’ın bireysel mağduriyeti nedeniyle de, elektrik faturalarına karşı Konak Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunduk.

Bu başvuruların yüzlerce, binlerce, onbinlerce yurttaş tarafından yapılması; oluşan kamuoyu tepkisini somutlaştırmak, elektrik zammı konusunda oluşan tepkinin hukuk içindeki yollarla canlı tutulmasını sağlamak, tepkiyi ve mücadeleyi devamlı kılabilmek için büyük önem taşımaktadır. Yurttaşlarımızın Anayasal hak arama özgürlüğü çerçevesinde bu başvuruları yapmalarını önemsiyoruz.

Ülkemizin hemen tamamını, en çok da on milyonlarca dar, orta ve sabit gelirli yurttaşlarımızı etkileyen, böyle yaşamsal bir konuda kamuoyu tepkisi dinmemelidir, hukuk içindeki yollarla devamlı kılınmalı, dinamik tutulmalıdır. Her geçen yükselen böyle bir sese, hiçbir siyasal iktidar sonsuza kadar kulağını tıkayamaz.

Avukatlar örnek dilekçeyi şu şekilde paylaştı: