A3 Haber

Mansimov’un uçağına ileri teknoloji dinleme cihazı koymuşlar: Hedef Erdoğan mıydı?

Mansimov’un uçağına ileri teknoloji dinleme cihazı koymuşlar: Hedef Erdoğan mıydı?

Mansimov’un uçağına ileri teknoloji dinleme cihazı koymuşlar: Hedef Erdoğan mıydı?
Şubat 15
07:38 2022

15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası Türkiye’de hukuk neredeyse askıya alındı.
Binlerce insan Olağanüstü Hal önlemleri kapsamında işinden, mesleğinden hatta özgürlüğünden oldu.
Böyle bir dönemde elbette soruşturmalar da tartışıldı.
Halen süren tartışmaların bitmeyecek gibi görünmesinin nedeni de iktidarın “fırsat” olarak gördüğü uygulamalarının hukuk sisteminde yarattığı derin yaralar.

Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu’nu çoğunuz anımsarsınız.
Azerbaycan kökenli Türk iş insanı.
Bir dönem Erdoğan ailesine çok yakın isimler arasındayken, hakkındaki iddialar yüzünden bir yıla yakın cezaevinde kaldı.
Örgüt üyesi olmamakla birlikte “örgüte yardım” suçlamasıyla beş yıl ceza aldı.
Mahkeme kararı şu anda istinaf aşamasında.

Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu hakkında açılan soruşturmayı anımsayalım.
20 Aralık 2019’da Gurbanoğlu’nun eski çalışanlara Fatih Berber, Alaattin Aykaç, Mehmet Ercil ve Ali Kemal Çelikten “vatandaşlık görevlerini yapmak” istediklerini söyleyerek savcılığa gitti.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Gurbanoğlu’nun eski çalışanlarının ifadelerine dayanarak soruşturma başlattı.
Daha önce soruşturma açılmış ve “kovuşturmaya gerek yoktur” kararı verilmiş olmasına rağmen bu kez Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu 15 Mart 2020’de gözaltına alındı.
Bir gün sonra, yani 16 Mart 2020’de de çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

Aradan geçen zaman içinde İstanbul Cumhuriyet Savcısı Yakup Ali Kahveci tarafından hazırlanan iddianame ile Gurbanoğlu’nun yargılanmasına başlandı.
İddianamede görüldü ki, Gurbanoğlu’nun şikayetçi olan eski çalışanlarının yanı sıra, yönetici asistanlığını ve basın danışmanlığını yapan kişilerin de “tanık olarak” ifadelerine başvurulmuş.
Savcılık makamı tanıkların ifadelerine dayanarak Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu’nun “örgüt üyeliği” ve “örgüte yardım ettiği” gerekçeleriyle deliller sundu.
Bu delillerden biri de tanıkların çoğunun Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu’nun “Örgütün sözde Moskova imamı Ahmet Hamdi Vural ile çok yakın ve samimi olduğu” yönündeydi.
Zaten mahkeme de bu ifadeler ışığında örgüt üyesi olmasa bile örgüte yardım ettiğine “kanaat” getirdi.
Gerçek böyle miydi?

Alaattin İlyas Yağmur.
Polis memuru.
9 Temmuz 2015 Saat 10.30’da başlayarak İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde İstanbul Cumhuriyet Savcısı Okan Özsoy’a ifade vermeye başladı.
Sivas Emniyeti’nde verdiği ifadede unuttuğu konular olduğunu söyleyen Yağmur, 85 sayfalık ifadesinde “önemli” konular anlattı.

Lisede okurken gittiği dershanede “cemaat” ile tanıştığını daha sonra da cemaat içinde “abi” konumuna kadar yükseldiğini anlatan Alaattin İlyas Yağmur, yine cemaatin isteği üzerine polis okuluna gittiğini ve mezun olduktan sonra da İstanbul Emniyet Müdürlüğü Atatürk Havaalanı Koruma Şube Müdürlüğü’nde görevlendirildiğini anlattı.
Yağmur, havaalanında görevli iken pek çok “yasa dışı” olaya karıştığını/tanık olduğunu isimler de vererek uzun uzun anlattı.

İstanbul Atatürk Havaalanı’na “cemaat” tarafından yerleştirildiğini söyleyen polis memuru Alaattin İlyas Yağmur, ifadesinin 12 ve 13. sayfalarında ilginç olaylar anlattı.
Yağmur’un ifadesinin ilgili kısmı aynen şöyle:

….. Hatırladığım kadarıyla 2008 Ekim ayı içersinde Oğuzhan KARAASLAN ile yapmış olduğumuz yüz yüze görüşmede benden havaalanında bulunan Özel Hangarlar Büro Amirliği’nde çalışabilecek teknik yeteneklere sahip iki tane polis memuru bulmamı, bulacağım iki memuru büro amirime söyleyerek pasaport büro amirliğine bağlı özel hangarlar kontuar görevlisi olarak çalışmalarını sağlamamı söyledi.
Konuşmamızdan sonra Ayarladığım Zühtü̈ AKSOY ve Ali Osman UÇ isimli polis memurlarının yeteneklerini övmek sureti ile büro amirime söyleyerek her iki polisinde Özel Hangarlar Büro Amirliği’nde çalışmaya başlamalarını sağladım. Sonrasında gerek Oğuzhan’dan gerekse Zühtü̈ ve Ali Osman ile yapmış olduğum görüşmelerde; Oğuzhan bana Ali Osman UÇ’un Pallmall Hava Yolları sahibi Mübaris Mansimov ’un aynı havayolu şirketi ile kimlerle nereye gittikleri hakkında, bilgi ve uçuş manifestolarını aldığını almış olduğu bilgiler doğrultusunda eski İçişleri Bakanı- Emniyet Genel Müdürü̈ Mehmet AĞAR’ın Mübaris MANSUMOV’la İstanbul’dan Bodrum’a 4 kez birlikte direkt uçuş yaptığını, uçağın Bodruma iner inmez tekrar kalkarak Mehmet AĞAR ve Mübaris MANSUMOV’un geri İstanbul’a geldiklerini uçakla bu şekilde seyahat etme sebeplerinin Mehmet AĞAR’ın devletin birtakım gizli bilgilerini Mübaris MANSUMOV’a vermiş olabileceğini düşündüklerini, şahısları uçakta takip yapamadıklarını bu sebeple Mübaris MANSUMOV’un Pallmall havayolları ile yaptığı uçuşlar sırasında kimlerle ne konuştuğunu tespit etmek, Mübaris MANSUMOV’un Türkiye’deki yapmış olduğu tüm faaliyetleri tespit etmek, ayrıca Mübaris MANSUMOV’un Beşiktaş kulübü̈ başkanlığına gelerek Türkiye’deki yapmış olduğu gizli işlerini kamufle etmek sureti ile Türkiye’yi Rusya’ya pazar yapmak amacında olduğunu, hatta holdingin CEO’su Alaattin AYKAÇ isimli şahsı kulübe üye yaptığı bu yüzden şahsın yaptığı ve yapacağı faaliyetleri deşifre etmek amacıyla uçağın içerisine daha ileri seviyede dinleme imkanı sağlayan bir cihaz yerleştirmek istediklerini hatta özel hangarın bulunduğu yerdeki bekleme salonuna da yine aynı teknolojiye sahip dinleme cihazından yerleştirmek istediklerini, bu vesile ile Mübaris MANSUMOV ve bekleme salonuna gelen bütün şahıslar ve bu hangarı kullanan  özel havayolu şirketlerinin yolcuları ve şirket yetkililerini dinleyeceklerini, cihazı yerleştirme işlemini Zühtü̈, Ali Osman veya bu ikisi üzerinden kendi ayarlayacakları 3. bir şahsın hangar büroya getirilerek yapacağını söyledi, bana anlatmış olduğu konu ile ilgili ben devre dışında olduğum için uçak içerisine cihaz yerleştirme işinin yapılıp yapılmadığını görmedim ancak; Oğuzhan ile aramızdaki bu konuşmalar geçtikten 15-20 gün kadar sonra yani 2008 Kasım veya aralık aylarında yapmış yüz yüze olduğumuz görüşmede bana “Mehmet AĞAR’ın yatacak yeri yok biz çok iyi iş başardık” diyerek konuşmasının devamında Mehmet AĞAR’ın kurmuş olduğu partiyi cemaatin Ak parti dışında sigorta bir parti olarak gördüğünü, cemaatin Mehmet AĞAR’la yakınlaşmak amaçlı partisi hakkında görüşmeler yaptığını, Mehmet AĞAR’ın cemaatin kendisine yaklaşmasına müsaade etmediğini bunun üzerine cemaatin Mehmet AĞAR hakkında kullanma amaçlı bilgiler edinmek istediğini yukarıda anlatılan Mübaris MANSUMOV ile Mehmet AĞAR arasındaki görüşmelerden kaynaklanan ve elde edilen bilgileri Mehmet AĞAR’ı cemaat tarafına çekmek amacıyla ikna etmek için kullanmak istediklerini söyledi. Benim bu konuşmadan anladığım bahsettikleri cihazları istedikleri yerlere koymuşlar, fakat Oğuzhan bana cihazları koydukları yerleri söylemedi sadece her şeyin yolunda olduğunu ve istediklerini yaptıklarını anlattı.
Şu anda bildiğim kadarıyla Ali Osman Uç ve Zühtü̈ Aksoy cemaatin önemli adamlarındandır.
….. Ben uçağa dinleme cihazı yerleştirdikleri bilgisini Oğuzhan’dan tevili olarak aldım ancak şu anda bu cihazlar uçakta mıdır değil midir bilmiyorum geri almışta olabilirler.
Bu uçuşların manifesto kayıtlarını ben gözlerimle gördüm bu uçuşların gidiş geliş kayıtları vardır. Özel hangarlardan bakılırsa o yıllarda kayıtlar bulunabilir. Ayrıca ben Şevki’den Mehmet Ağar ve Mübaris Mansumov ile ilgili olarak geniş çaplı bir brifing aldım.
Bu brifingde Mübaris Mansumov ile ilgili detaylı bilgiler mevcuttur
…..
Mubaris Mansumov’un faaliyetlerinin çok iyi bilinmesi gerektiği, Mehmet Ağar ile ilgili ise alttan sarkan bıyıklı takımını( ülkücü̈) emniyetin başına bela ettiğini, Emin Arslan, Hanefi Avcı, Mustafa Gülcü̈ gibi üst düzey yetkilileri Susurluk operasyonundan önce emniyete yerleştirdiği ve bu gurubunda cemaatin kadro oluşturmasını engellediği, çeteleşmelere izin verebileceği için Mehmet Ağar’ında Mubaris Mansumov’a geçmişe de yönelik ve bugün de bazı arşiv bilgilerini devletin önemli hususlarını anlatabileceği bilgileri verdi. Aldığım brifingi özet olarak bu şekilde anlatabilirim. Biz o zamanlar bu bilgilerin doğruluğunu yanlışlığını kontrol etme gibi bir düşünceye sahip değildik. Bunları katıksız ve şartsız doğru olarak kabul ediyorduk ve bunları sorgulama imkânımız yoktu.
…..
Oğuzhan ile yaptığımız görüşmelerden bir tanesinde bana Mübaris MANSUMOV’a ait Pallmall havayolunda çalışan bir bayan mürettebatın Rus gizli servis adına çalıştığını bu konuyu Mübaris MANSUMOV’ün da bildiğini bayanın bir Çeçen kökenli şahısla görüştüğünü bu Çeçen şahsın ileride meydana gelecek bir suikast olayında kullanılacağını suikast olayını Mübaris MANSUMOV’un da bildiğini bu sebeplerden dolayı Mübaris MANSUMOV hakkında daha ciddi çalışma ve araştırmaların yapılması gerektiğini söyledi. Sonrasında birlikte bahsettiği konu hakkında çalışmalara başladık.
Hatırladığım kadarıyla 2009 yılının şubat mart aylarıydı, Mübaris Mansumov ile ilgili olarak Hava limanı İstihbarat gurup amirliği tarafından İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğüne Kod ismi ile rapor yazıldı. Ben bu raporu bizzat gördüm. Rus Gizli İstihbarat servisinde görevli kadın ile ilgili olarak nasıl bir işlem yapıldı bilmiyorum.

İki soruşturmayı da yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı.
Polis memuru Alaattin İlyas Yağmur’un 9 Temmuz 2015’te verdiği ifadeye göre Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu “cemaat” için tehlikeli bir isim.
Hatta neredeyse Rus ajanı.
Yine Yağmur’un ifadesine göre Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu’nun özel uçağına “ileri seviyede” dinleme cihazı yerleştiriyorlar.

Şimdi biraz geriye gidelim.
“Mecbur değildi” başlıklı yazımda Haziran 2011 milletvekili genel seçimleri için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın Çankırı’da yapacağı mitinge devletinkiler yerine özel uçakla gittiğini belittim.
TC- MMG kuyruk tescilli, Dassault Falcon 900EX tipi uçağın sahibi kimdi?
Palmali Hava Taşımacılığı A.Ş.
Sahibi de Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu.

9 Temmuz 2015’de İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde ifade veren “cemaatçi” eski polis Alaattin İlyas Yağmur ne demişti?
“Cemaat” özel görüşmeleri de dinlemek için Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu’nun uçağına 2008 Ekim ayında ileri teknik dinleme cihazı yerleştirdi.
Tayyip Erdoğan Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu’nun uçağını ne zaman kullandı?
6 Haziran 2011.
Yani “cemaat” tarafından Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu’nun uçağına “ileri teknoloji” dinleme cihazı yerleştirildikten iki yıl sonra.

Şeytanın soruları:
Dinleme cihazını Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu için mi, eski bakan Mehmet Ağar için mi yoksa dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı dinlemek için mi koydular?
Yoksa bir taşla üç kuş birden vurmayı mı amaçladılar?
İstanbul Başsavcılığı’na Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu ne zaman şikâyet edildi?
20 Aralık 2019.
Soruşturma sonucu Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu ne zaman tutuklandı?
16 Mart 2020.
Tutuklanma nedeni ne?
“Örgüt üyeliği…”
Yargılama sonucu hapis cezası verilmesinin nedeni ne?
“Örgüte yardım etmek…”
Tanıkların ifadesine göre “cemaatin Moskova imamı Ahmet Hamdi Vural” ile samimiyeti.

Bu “cemaat” nasıl bir yapıdır ki, önce Mubariz (Mansimov) Gurbanoğlu’na “Rus casusu” diyerek özel uçağına “dinleme cihazı” yerleştiriyor sonra da “Moskova imamını” Gurbanoğlu’nun özel uçağı ile gizlice taşıyor?
Eski polis Alaattin İlyas Yağmur’un ifadesine dayanarak yapılan operasyonlar mı doğru yoksa Gurbanoğlu’nun çalışanlarının ifadeleri mi?
İşte bu yüzden “adalete” olan güven azalmıyor mu?
İşte bu yüzden binlerce insan “terörist” diye cezaevlerinde değil mi?
Artık doğru bir karar vermenin zamanı gelmedi mi?

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER