24 Ocak 2022.
Yoğun kar Türkiye’nin dört bir yanı ile birlikte İstanbul’u da etkiledi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gün boyunca hem İBB Afet Koordinasyon Merkezi’nde hem sahada çalıştı.
Gece saatlerinde sosyal medya üzerinden önce İmamoğlu’nun bir restoranda, ardından da daha önceden planlanmış resmi yemeğe gittiği yol üzerinde bulunan MOBESE kameralarından alındığı belirlenen görüntüleri yayınlandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu duruma tepki gösterdi.
28 Ocak 2022’de avukatları aracılığıyla yapılan suç duyurusunda, MOBESE’ye erişimi bulunan şüpheli veya şüphelilerin TCK’nın 135. maddesine göre kişisel verilerin kaydedilmesi, 136. maddesine göre verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, 137 ve 275. maddelerine göre ise görevi kötüye kullanma suçu işledikleri belirtildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İngiltere Büyükelçisi’yle yediği yemeğin görüntülerinin, MOBESE kayıtları üzerinden servis edilmesine ilişkin, “Polisin bütün imkânlarını kullanacak kadar da gözleri dönmüş. İnşallah bundan sonra da bu tarz olaylar yaşamayız. Bu olay, Adalet Bakanı’nın kellesini aldı. Birazcık düzgün kim varsa onları herhalde bu iş gibi götürecek görünüyor” değerlendirmesinde bulundu.

İmamoğlu’nun MOBESE üzerinden elde edildiği belirlenen görüntülerinin sosyal medya üzerinden paylaşılması üzerine suç duyurusunun yapıldığı gün Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de şu açıklamayı yaptı:
“Dijital kumpaslarla insanların hayatını tarumar eden, insanlara kumpas kuran, FETÖ’cü zihniyetin asla ama asla unutulmaması gereken bir mücadele alanı olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu FETÖ’vari anlayışın uygulamaları da hiçbir zaman hiçbir suretle ve hiçbir kimse tarafından gerçekleşmemesi yönünde teyakkuzu ve bu konuda da hukukun gerekli tedbirleri alması en esaslı görevlerden biridir…”
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bu açıklamayı yaptığı toplantı gecesi AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararname ile görevden alınarak yerine Bekir Bozdağ üçüncü kez atandı.
Bozdağ’ın Adalet Bakanı olarak atanmasının ardından eski defterler de açıldı.
Bozdağ’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı bir konuşmada, “Fethullah Gülen bu ülkenin yetiştirmiş olduğu değerli bir kıymettir, bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmetini yapıyor. Her şeyi de açık. Devletin denetimi, gözetimi altında her şey açık” ifadelerini kullandığı video en çok izlenenler arasında yer aldı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun MOBESE’den alındığı belirlenen görüntülerin servis edilmesi ve sosyal medya üzerinden paylaşılması üzerine yaptığı suç duyurusunun üzerinden üç aya yakın zaman geçti.
Şikâyet üzerine soruşturmanın sonuçlanıp dava açıldığına veya soruşturmanın ne aşamada olduğuna dair bilgi yok.
Dava açılıp açılmayacağını, takipsizlik kararı verilip verilmeyeceğini de bilmiyoruz.
Bildiğimiz tek şey görüntülerin MOBESE üzerinden “sızdırılmış” olması.

Peki nedir bu MOBESE?
MOBESE, Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu diye biliniyor.
Ancak tam da öyle değil.
Kimilerine göre MOBESE; Murat, Osman, Basri, Erin, Süleyman, Erdoğan isimlerinin baş harflerinden oluşuyor.
Yani sistemi kuran polis ve mühendislerin adlarının baş harfleri.
MOBESE’nin B’si önemli bir ismi temsil ediyor.
Basri Aktepe.

Basri Aktepe polis akademisinden 1987 yılında mezun oldu.
1990’da dil eğitimi için Amerika’ya gitti.
1996’da FBI National Academy’den mezun oldu.
Mezun olduktan sonra Türkiye’ye dönerek Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nde Bilgi İşlem Müdürü olarak çalışmaya başladı.

1999’da Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün hazırladığı “Gülen cemaatine mensup emniyetçiler” listesinde bulunan Aktepe 2006’da Başbakan Erdoğan tarafından Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı Teknik Daire Başkanlığı’na getirildi.
Aktepe’nin adı son yıllarda yasadışı dinleme tartışmalarıyla sıkça gündeme geldi.
Basri Aktepe, hastalığında Başbakan Erdoğan tarafından hastanede ziyaret edilen isimdi.

Aktepe’nin yükselişi bitmedi.
TİB Teknik Daire Başkanlığı’ndan Millî İstihbarat Teşkilâtı Elektronik İstihbarat Daire Başkanlığı’na atandı.
2013 Mayıs ayında Türkiye’deki bütün istihbarat akışının tek bir çatı altında toplanmasına karar verildi.
Bu amaçla Müşterek İstihbarat Koordinasyon Merkezi (MİKM) kuruldu.
Türkiye’de istihbarat çalışması yapan her kurum elde ettikleri bilgileri MİKM’e gönderecekti.
MİKM’in başına da çok tanıdık bir isim getirildi.
Basri Aktepe.

Basri Aktepe, 15 Temmuz başarısız darbe girişimine kadar Türkiye’deki istihbaratın en tepe isimlerinden birisiydi.
Başarısız darbe girişimi sonra görevinden alındı.
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda “terör örgütü üyesi olmak” suçundan 12 yıl ceza aldı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi de bir dönem Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda (TİB) ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nda (MİT) üst düzey görevlerde bulunan Basri Aktepe’ye, silahlı terör örgütü üyeliğinden verilen 12 yıl hapis cezasını onadı.
Bir dönem iktidarın sırtını sıvazladığı, ödüllere boğduğu ve kahraman ilan edilen Basri Aktepe, şimdi “terörist” sıfatı ile cezasını çekiyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun MOBESE görüntülerinin sızdırılmasının ardından “İktidar, muhalifleri izliyor mu?” tartışma yeniden başladı.
Eğer iddialar doğru ise geçmişten bugüne değişen bir şey yoktu.
İsimler değişmiş ama işlemler değişmemişti.

Sadece bugün mü yoksa geçmişte de bu tür “sızdırılma” ya da kişisel çıkarlar için kullanıldığına yönelik tartışmalar yaşandı mı?
İmamoğlu’nun başına gelenler için geçmişte devleti “uyaranlar” oldu mu?
Devlet bu uyarılar için ne yaptı?
Soruşturma açıldı mı, açıldıysa hangi aşamada?
Devletin “mahrem” bilgileri yurt dışına çıkarılmış olabilir mi?
Devlet bu bilgilere ulaşan sivilleri mi yoksa kendi memurlarını mı yargıladı?

Türkiye’de örnek gösterilebilecek bir soruşturmayı, şikayetçilerin başına gelenleri belgeleri ile tek tek açıklama zamanı geldi de geçiyor.
Yaşanmış bu ilginç hikâyeyi ve bir polis amirinin başına neler geldiğini de bir sonraki yazıda anlatayım.
İlginç, hem de çok ilginç…