Almanya’nın Köln şehrinde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, ailelerin çocuklarına inanç ve değerlerini öğretmediğinde yanlış inançların tuzakları ile karşı karşıya kaldığını savunarak, “Biliyoruz ki inancını kaybeden kimliğini de kaybeder, kimliğini kaybeden varlığını da kaybeder. Dilimizi çocuklarımıza öğretmemiz lazım. Çocuklarımız mutlaka medeniyetimizi, milli değerlerimizi kendi dilimizden öğrenmelidir” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ziyaret için gittiği Almanya’nın Köln şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Federal Kadın Birliği Temsilcileri ile iftar programında bir araya geldi.

Camii Konferans Salonu’nda gerçekleşen iftar programına Erbaş’ın eşi Seher Erbaş, Türkiye Cumhuriyeti Köln Başkonsolosu Turan Kaya, Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdal Atalay, Almanya DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen ve DİTİB Federal Kadın Birliği Başkanı Safiye Kılıç da katıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, katılımcılara yaptığı konuşmada, “Ramazan ayındaki şu manzaraya bakar mısınız? İftar vesilesiyle toplanmış hepimiz ezan anını bekliyoruz. Dünyada hiçbir yerde böyle bir manzara yok. Hiçbir kimse ne bir lokma ekmek yiyebiliyor, ne bir damla su içebiliyor. Çünkü Rabbimiz böyle emretmiş. Biz onun emrine riayet ederek rahmetinden istifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“En güçlü yanımız ailemiz”

Yeryüzünde iyiliğin ve adaletin hakim olması için çalışma vazifesinin hem kadının hem de erkeğin ortak sorumluluğu olduğunu kaydeden Erbaş, “Biliyoruz ki huzurlu bir insan ve toplum için önce sağlıklı bir aile olmalıdır. Aile rahmetin, sevginin, muhabbetin, sadakatin merkezidir. Aileyi sağlamlaştırdığımızda pek çok sorun kendiliğinden çözülecektir. Bizim en güçlü, en sağlam yönümüzün ailemiz olduğunu sadece biz söylemiyoruz herkes söylüyor. Aile, dünyaya gelen her insanın ilk eğitimini aldığı en temel eğitim yuvası, yaşayarak hissettiği bir sevgi ocağıdır” diye konuştu.

“İnancını kaybeden kimliğini de kaybeder”

Erbaş, ailelerin çocuklarına inanç ve değerlerini öğretmediğinde yanlış inançların tuzakları ile karşı karşıya kaldığını, terör ve istismarcı yapıların eline düşebildiğine vurgu yaparak, “Biliyoruz ki inancını kaybeden kimliğini de kaybeder, kimliğini kaybeden varlığını da kaybeder. Dilimizi çocuklarımıza öğretmemiz lazım. Çocuklarımız mutlaka medeniyetimizi, milli değerlerimizi kendi dilimizden öğrenmelidir. Kendi dilimizden öğrenmediğimiz zaman başka dillerden öğrendiğimiz o medeniyet eksik kalıyor” değerlendirmesinde bulundu.