A3 Haber

HDP’li Sancar’dan muhalefete eleştiri: Tutarlı bir tavır ortaya koyamıyorlar

HDP’li Sancar’dan muhalefete eleştiri: Tutarlı bir tavır ortaya koyamıyorlar

HDP’li Sancar’dan muhalefete eleştiri: Tutarlı bir tavır ortaya koyamıyorlar
Mayıs 24
13:18 2022

Partisinin grup toplantısında muhalefeti eleştiren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Güçlü, sistematik, tutarlı bir tavır ortaya koyamıyorlar” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuştu.

Sancar’ın satırbaşları şöyle:

  • Yerküremiz pandemi sonrası dünyaya yayılma riski taşıyan yeni felaketlerle karşı karşıya. En büyük örneği savaş-silahlanma yarışı yeniden karanlık dönemlere dönüş tehlikesidir. Pandemi ilan edilir edilmez BMGK küresel ateşkes çağrısı yaptı. Bu çağrı yeterli karşılık bulmadı, tanık olduğumuz son aylarda BMGK daimi üyeleri dahil neredeyse bütün dünya çatışmaları engellemek yerine silahlanma ve çatışma yarışına girdi.
  • Rusya’nın işgal politikaları ortada, Ukrayna’ya yönelik savaş politikaları ortada. Dünyayı bu karanlık ortama sürükleyen ateşin kıvılcımlarını görüyoruz. NATO’nun genişlemedeki ısrarı ve silahlanma yarışındaki kararlılığı bu tabloyu iyice karartmaktadır. Biz Ukrayna’da yaşananaların insanlık trajedisi olduğunu, savaş politikalarının kabul edilemez olduğunu hep söyledik.
  • Bu bağlamda İsveç ve Finlandiya halklarının kaygılarını da anlıyoruz, kararlarına da saygı duyuyoruz ama HDP olarak biliyoruz ki askeri rekabet ve silahlanma yarışının, genişlemeci politikaların dünya halkları için büyük tehditler doğuracağı ortada. Bu tehditler iki alanda ciddi tahribatlar yaratacaktır.
  • İlki, insani güvenlik. Bugün devletlerin büyük bir kısmı ulusal, milli veya askeri güvenlikle o kadar yoğunlaşmış durumdadır ki BMGK’nın insani güvenlik olarak tanımladığı ilkelerden uzaklaşmaktadır.
  • Sadece Ukrayna halkı değil, savaşların yaşandığı bölgeler değil dünyanın neredeyse tamamı insani güvenlik hakkından mahrum olacak duruma geldi, Rusya da Avrupa da Orta Doğu da buna dahil.
  • Bu küresel silahlanma politikası ve çatışmacı anlayış sadece ölümleri değil, sivillerin sağlıklı gıdaya erişemediği, kişisel güvenliklerinin sağlanamadığı, politik haklarının tehdit altında olduğu, iklim krizinin derinleştiği bir döneme kapı aralamaktadır.
  • İkinci önemli durum; demokratik istikrardır. Hem uluslararası hem ulusal düzeyde temel hak ve özgürlüklerin belki de tamamıyla yok sayılacağı demokratik kurumların tasfiye edileceği bir zemin oluşturulmaya çalışılıyor. Silahlanma yarışına baktığımızda bu yöndeki gelişmelerin ilerlemekte olduğunu görmekteyiz. Savaşın önüne geçilmesi için devreye girmesi gereken kurumlar iyice etkisizleşmiştir. Dünyanın soğuk savaş döneminde sıcak çatışmaları önlemek için oluşturduğu diplomasi ve demokrasi kurumları işlevlerini yerine getiremez duruma düşmüştür. Bunlardan biri Avrupa Konseyi, diğeri Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatıdır.
  • Biz silahlanma yarışına ve bu çatışmacı güvenlik politikalarına karşı diploması ve demokrasi temelinde işlev görecek kurumların güçlendirilmesini savunuyoruz. Yoksa ortalık sadece silah ve silah ticareti alanında iş gören, pazar arayan aktörlere kalacak. Askeri kurumlar güçlendikçe ve büyüdükçe diplomasi ve demokrasi kurumları daha da zayıflayacaktır. Bu tüm dünya ve insanlık için ne gibi sonuçlar doğuracağını öngörmek için basit bir tarih bilgisi bile yeter. Dünya büyük savaşlardan geçti. Büyük kürsesel savaşlar yanında bölgesel çatışmaların ağır yıkımlarını yaşadı ve bu hep silahlanma yarışı ve askeri yayılma anlayışına dayanıyor.
  • Bu karanlık dönemlere girmemek için silahlanma yarışına, askeri rekabete değil; diplomasiye, özgürlüğe, hukukun üstünlüğüne dayalı kurumları güçlendirmek ve etkili kılmak gerekiyor.
  • Dünya çapında güçlü bir demokrasi ve barış hareketine ihtiyaç var. Dünyada karşılaştığımız tablo umut vermiyor. Büyük bir barış hareketinden yoksunuz, dünyada da ülkemizde de böyle. Büyük barış ve demokrasi hareketinin Türkiye’de hala oluşamamış olması; bizlerin bir kayıp olarak hanemize yazmamız gereken bir gelişmedir. Çalışmaları durdurmanın bir faydası yoktur, savaş karşıtı politikalara karşı çıkmalı, en geniş koalisyonu, ittifakı oluşturma çabalarını ilerletmeliyiz. Hedef; insani temellere dayalı bir istikrar ve güvenlik anlayışını dünyaya da Türkiye’ye de bölgeye de egemen kılmaktır.
  • Askeri anlayışın yarattığı sonuçların; saydığım durumları Türkiye’de en çıplak biçimde görebiliriz. İktidar bloğu Türkiye halklarına pek çok yıkım yaşatıyor. Bunlar savaş politikaları, güvenlikçi anlayıştır. Bu anlayışın geldiği yer ekonomide çöküş; halkın büyük kesiminin yoksullaşması; özgürlüklerin neredeyse tamamen askıya alınması; demokratik kurumların askıya alınması.
  • Türkiye’deki iktidar bloğu; İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği meselesini bahane ederek, bu anlayışı bütün dünyaya yaymaya çabalamaktadır. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda öne sürülen şartlara bakılınca, buradaki otoriter anlayışı, antidemokratik politikaları başka ülkelere ve mümkünse dünyaya dayatma anlayışını da görebiliyorsunuz.
  • Dünyayı da Avrupa’yı da Türkiye’ye benzetme politikaları izleniyor. Kürt sorununda çözümsüzlük noktasına geliyor bu. Pazarlık masasına sürdükleri kozlar ve şartlar; bu iktidarın NATO’nun genişlemesi konusunda tamamı Kürt sorununa çıkıyor, demokrasi sorunu ile bağlantılı… İsveç’e bütün hukuk mekanizmalarını ve demokratik kuralları askıya alın, sizi NATO’ya alma konusunda VETO etmeyelim diyorlar.
  • Halklar bir araya gelebilirlerse, güçlerini birleştirebilirse bu karanlık gücü durdurabilirler. En büyük demokrasi ve barış ittifakını derhal hep birlikte oluşturalım, gecikecek zamanımız yok. Her gün bir yasak, ceza, özgürlükleri baskılama, nefreti canlı tutma otoriter iktidarın günlük faaliyetleri. Kürtçe tiyatrolar, konserler engelleniyor. Yasakçılık batağından beslenen, akıl ve izandan, vicdan ve insaftan yoksun bir zihniyetle, bir politik anlayış ile karşı karşıyayız.

İktidara eleştiri

  • Bu iktidar bütün bu uygulamaları hayata geçirirken yeniden ve yeniden beka söylemiyle ambalajladığı savaş siyasetine dönmektedir. Bölgesel askeri operasyonların daha da yaygınlaşacağını dün AKP Genel Başkanı duyurdu. Bütün bunların yeniden bir kanlı girdabı bu coğrafyaya ve bu ülkeye taşıyacağını mevcut kanlı girdabın ve karanlık döngünün derinleşmesine yol açacağını hepimiz görmek zorundayız. Bu iktidarın Ukrayna savaşında arabuluculuk gibi çabalarının ne kadar iki yüzlüce bir tutum olduğunu burada da görüyoruz. Orada arabulucu, barış güvercini Ortadoğu ve ülkede savaş şahini. Bu politikalar her açıdan bu ülkenin halkların ve Ortadoğu’da halkların birlikte demokratik bir barış kurma çabalarına karşı en büyük tehdittir. Bunu görmek lazım. O nedenle savaş karşıtlığı öyle bir şiar değildir. Barış hedefi öyle kalıplaşmış tekdüze bir söylem olarak algılanmamalıdır. Savaş karşıtlığı ve barış politikası aynı zamana hayatlarımıza sahip çıkma, hayatlarımız hakkında geleceğimiz hakkında karar verme hakkının temelini oluşturmaktadır.

Muhalefete eleştiri

  • Eğer bu konuda kararlı ve tutarlı davranmazsak hayatlarımız üzerinde tasarruf hakkımız azalacak ve bu iktidarın, onun yandaşlarının, onun politikalarından beslenen bir avuç sermayenin insafına terk edilecek. Savaşa karşı çıkmak barışı savunmak aynı zamanda emeğimizi ekmeğimizi onurumuzu ve özgürlüğümüzü savunmaktır. Bu konuda gösterilecek her tereddüt bu iktidarın yıkım politikalarını güçlendirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Her seferinde bütün kesimlere en başta siyasi muhalefete bizim dışımızda kalan muhalefet partilerine de söylüyoruz, üzgünüz ki bu alanda güçlü sistematik tutarlı bir tavır ortaya koyamıyorlar. Buradaki çekincelerin hiçbir karşılığı yoktur. Halkta esas hedefin ve isteğin onuruyla ve refah içinde özgürlüğü ile demokrasi içinde yaşamak olduğunu herkesin görmesi gerekiyor. İktidarın yarattığı algıya teslim olmak bu ülkenin geleceğini bu kirli iktidar oyunlarına terk etmek anlamına gelir. Kimse bu tuzağa düşmemelidir. HDP bu tuzağı bozacaktır. En geniş birlikteliği oluşturacaktır. Bütün demokrasi güçlerini bir araya getirecektir. Bu kapıları açıp belaları savuşturacak anahtar HDP siyasetidir.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER