CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan paylaştığı mesajıyla beşli çete için arabuluculuk yapan isimlere tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu, “Beşli çete ile aramı bulmaya yeltenen sermayedar, holding, piyasa, kim olursa olsun pişman olur; bu böyle biline. Şimdi varsa cesaretiniz, gelin beni ikna edin. Ama haber yollamayı bırakın” dedi.
CHP lideri “beşli çete” nitelendirmesiyle Cengiz Holding, Limak Holding, Kalyon Grup, Kolin Holding ve Makyol Grubu şirketlerini hedef alıyor.
Kılıçdaroğlu’nun bu açıklaması üzerine gözler 2020’de İzmir Karşıyaka Belediyesi’nin kendisine ait arsayı Cengiz İnşaat’a satması tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
A3 Haber’in “Belediyenin denize sıfır arsasını Cengiz İnşaat’a sattılar” haberi Türkiye’de ve CHP içinde çok konuşuldu.
Kimi odalar belediyeyi destekler açıklama yaptıktan sonra tartışma daha da büyüdü.
CHP genel merkezi bu olayla ilgili inceleme başlattığı söylendi.
Genel merkeze giden belediye başkanının Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşemediği yazıldı.
CHP’li Karşıyaka Belediyesi “satışın” hukuki olduğunu savundu.

Aradan iki yıl geçti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun beşli çete açıklamalarından sonra “Acaba ne oldu?” sorusunun peşine düşünce şaşırtıcı olaylarla karşılaştık.
Daha iyi anlaşılabilmesi için 2020’ye yeniden dönelim.

Cengiz İnşaat’ın teklifi üzerine yeniden toplanan Karşıyaka Belediyesi Encümeni,
4 Şubat 2020 gün ve 316 sayılı kararıyla satışa konu 25470 ada 2 parseldeki belediye hissesinin satışına karar verildi.
Belediye encümeni kararında şöyle denildi:
“Karşıyaka-Şemikler Mahallesi 25K-IIa/d pafta 25470 ada 2 parseldeki 27 bin 059,45 metre kare alanlı taşınmazın, belediyemize ait olan 229301/2705945 (2293,01 m2) hissesinin metre karesi 8 bin 700,00 TL. ‘den 20 milyon TL. bedelle parseldeki diğer hissedara satışı 3194 sayılı yasanın 17. Maddesi gereğince uygun görülerek, gereği için evrakın müdürlüğüne gönderilmesine oy birliği ile karar verildi.”

Karşıyaka Belediye Encümeni’nin “satışa onay veren” kararında belediyenin bürokratlarının yanı sıra elbette siyasilerin de imzası vardı.
Peki kimdi onlar?
Bunun için Karşıyaka Belediyesi’nin meclis kararlarına bakalım.
12 Nisan 2019’de yapılan Nisan ayı olağan meclis toplantısı kayıtlarına göre yapılan gizli oylama sonunda CHP’li meclis üyeleri Mustafa Özuslu, Murat Aydın ve Saadet Çağlın bir yıllığına encümen üyesi olarak seçildi.
Aradan altı gün sonra 18 Nisan 2019’da yapılan Nisan ayı olağan meclis toplantısında encümen üyelerinden Mustafa Özuslu’nun istifa ettiği ortaya çıktı.
Aynı toplantıda yapılan gizli oylama sonucunda Mustafa Özuslu’nun yerine yine CHP’li meclis üyesi Ahmet Diker seçildi.
Özetle Cengiz İnşaat’a belediyenin arsasının satışı konusunda “onay veren” encümenin belediye bürokratı dışındaki üç üyesi Murat Aydın, Saadet Çağlın ve Ahmet Diker idi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “beşli çete” diye adlandırdığı Cengiz İnşaat’a arsa satışı konusunda CHP Genel Merkezi’nde tartışmalar yaşandığını hatta inceleme yapılacağının söylendiğini yazdık.
Peki böyle bir inceleme yapıldı mı?
Yapıldı ise satışın “normal” olduğu ya da aksi yönde bir sonucu varılıp kararı alanlar için “yaptırım” uygulandı mı?
Üzgünüm ama edindiğim bilgilere göre ne böyle bir inceleme yapıldı ne de bu inceleme sonucu olumlu/olumsuz bir karar alındı.
Peki neden yapılmadı ya da iki yıl geçtikten sonra gelinin nokta ne?

İki yılın sonunda Karşıyaka Belediye Encümeni’nin “siyasi” üyelerinden ikisi değişti.
Saadet Çağlın ve Ahmet Diker’in yerine Ali Ekber Güneş ve Hülya Polat seçildi.
Eski bir hâkim olan ve geçtiğimiz aylarda İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili seçilen Murat Aydın’ın encümen üyeliği ise devam ediyor.
Peki yeni encümende yer almayan CHP’li diğer iki meclis üyesine ne oldu?
Aldıkları kararlar “doğru” olarak değerlendirilmiş olacak ki, ikisi de Karşıyaka Belediyesi başkan yardımcısı olarak atandı.
Ahmet Diker uzun yıllardır CHP’den meclis üyesi.
Bu nedenle olacak ki başkan yardımcılığı görevinde belediyenin hiçbir müdürlüğü bağlanmayarak “siyasi başkan yardımcısı” olarak görev aldı.
Diğer bir başkan yardımcısı olarak atanan Saadet Çağlın’a ise yeni kurulan iklim değişikliği ve sıfır atık şube müdürlüğü bağlandı.
Kılıçdaroğlu’nun beşli çetesinden Cengiz İnşaat’a arsa satışını onaylayan belediye encümeninin “siyasi” üyeleri bu sonuca göre “terfi” ettirilmiş.

Peki CHP Genel Merkezi’nin “incelemesi” neden yapılmamış.
Onu da iki örnek ile açıklayayım öyleyse.
Abbas Ümit Salıcı.
Soy ismi kiminize yabancı gelmemiş olabilir.
Evet CHP’nin Teşkilatlardan Sorumlu Oğuz Kaan Salıcı’nın yakın akrabası.
Karşıyaka Belediyesi Ulaşım Destek Birimi’nde şoför.
Nasıl işe alındığı konusu malum, siyasi torpil.
Birlikte çalıştığı arkadaşları tarafından “sıkıntılı” biri olarak değerlendiriliyor.
Hatta bir Bolulu Hasan Usta olayı var onu yazmak bile gereksiz.

Cenk Erdöl.
CHP’nin Manisa Gençlik Kolları’ndan.
Resmi olmasa bile CHP TBMM Gurup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’in de danışmanı ve sıkı destekçisi.
Bir süre önce nerede işe başladı?
Karşıyaka Belediyesi’nin sahibi olduğu Kent AŞ’de.
Damatlık ilişkisine hiç girmeyelim, orası özel hayat.

Bu iki örnek bile Karşıyaka Belediyesi’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “beşli çetesinden” Cengiz İnşaat’a sattığı arsa olayının neden parti içinde soruşturulmadığına yeter de artar bile.
Biz buna siyasette “al gülüm-ver gülüm” anlaşması diyoruz.
Böyle olunca soruşturmalar da kapanır, incelemeler de yapılmaz.

Belediyeler elbette kamu kuruluşudur.
Siyasi parti ayrımı yapmaksızın sınırları içindeki vatandaşlara eşit hizmet götürür.
Ancak belediye başkanlarının bir de siyasi kimliği vardır.
Seçildikleri belediyeleri üyesi oldukları siyasi partinin programı ve tüzüğüne göre yönetir ve sonuçta yeniden seçilmek için vatandaşın karşısına çıkar.
İki yıl içinde arsa satışının nereden nereye geldiğini anlatmaya çalıştım.
Son bir örnek ile de belediye başkanlığının sadece bürokratik değil aynı zamanda siyasi bir makam olduğuna örnek vereyim.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kendisini çok sert şekilde eleştirerek “ucuz ırkçı” diyen Zafer Partisi ve onun genel başkanı Ümit Özdağ için “Sureti muhalif görünen ama psikolojik harp dahilinde kurulmuş yapılara dikkat etmeli” sözlerini anımsarsınız.
İki parti arasındaki tartışma öyle bir noktaya geldi ki, geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda iki parti “bayramlaşmak” için bile bir araya gelmedi.
Ama CHP ve Zafer Partisi’nin başka üyeleri bu tartışmalardan haberleri yokmuş gibi başka bir yerde birbirlerine övgüler dizdiler.

Yaptıklarının siyaseten yanlış olduğunu anladılar ki, sosyal medya paylaşımlarını sildiler.
Sanal alemde her istediğinizi “silemiyorsunuz” maalesef.
Cengiz İnşaat’a arsa satışını “hukuki” diye açıklayan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, bu fotoğrafı da muhtemelen “siyasi nezaket” olarak açıklayacaktır.
Nasıl olsa Ankara’dan torpilli.
Yerseniz…