AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde DSİ tarafından yapımı tamamlanan 34 hidroelektrik santralinin açılış töreninde konuştu. Erdoğan, burada yaptığı açıklamalarda, Tarım Kredi Kooperatifleri’nde büyükbaş hayvan etinde yüzde 30-35 indirimli satışa başlanacağını söyledi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerinde indirimli et satışına başlanacağını açıkladı. “Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerinde büyükbaş hayvanlarda da yüzde 30-35 indirimle satışa başlayacağız. Bu, piyasaların dengesini bozanları da hizaya getirecek” diye konuştu.

Erdoğan, 34 hidroelektrik santralının açılış töreninde açıklamalarda bulundu.

Yapımı tamamlanan 34 hidroelektrik santralının yatırım bedelinin 16 milyar lirayı bulduğunu söyleyen Erdoğan, ”Bu santrallar ülkemize yıllık 2.7 milyar lira ekonomik fayda sağlayacak” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

• Ülkemizin yerli enerji üretiminde en önemli kaynak su kaynaklarıdır. Sudan elektrik üretimi, çevre kirliliğine yol açmayan, su miktarını azaltmayan özelliğiyle öne çıkmaktadır. Hükümete geldiğimizde hidroelektrik yatırımları seferberliği başlattık.
• Su yenilenebilir bir kaynaktır. Türkiye gibi kaynakları sınırlı bir ülke için sudan elektrik üretimi sayesinde yurt içinde kalan paranın kalkınma planlarında kullanılması önemlidir. Kamunun bu yatırımlarla görevli kuruluşu yanında özel sektörü de hidroelektrik santralleri inşasına yönelttik. Yüksek kapasiteli hidroelektrik santrallerini ülkemize kazandırdık.
• Türkiye’nin elektrik üretim kapasitesine yıllık 1,9 milyar kilovatsaate yakın katkı sağlayacak en yüksek barajımız Yusufeli, bitme aşamasına gelmiştir. Hidroelektrik potansiyelimizi daha hızlı harekete geçirmek için tarihi bir adım attık. Hidroelektrik üretim kapasitemizi 2 buçuk kat arttırarak 110 milyar kilovatsaate çıkardık.
• Bugün dünyada 9. sırada yer aldığımız hidroelektrik gücümüze 34 yeni hidroelektrik santrali katıyoruz. Yatırım bedeli 16 milyar lirayı bulan bu santraller kendilerini 6 yılda amorti edecek. Son 20 yılda ülkemize bugün açılışımızı yapacaklarımızla birlikte 605 yeni hidroelektrik santral kazandırmış olmanın gururunu duyuyoruz. Bizden önce bu sayının sadece 125 olduğunu da hatırlatmak durumundayım.
• Sulama ve içme suyu olarak kullanılanlarla beraber baraj sayımız 930’u bulmuştur. Su medeniyettir, suyunuz varsa medenisiniz, suyunuz yoksa gayrimedenisiniz. Hatta ülkemiz sınırlarını da aşıp döşediğimiz borularla Kıbrıs’a kadar su götürdük.
• Ülkemizin en büyük kalkınma projesi GAP’ı hızlandırdık. GAP’ın en büyük adımlarından biri olan 8 barajdan oluşan Silvan Projesini de süratle tamamlayacağız. Projenin ana yapısı olan ve ülkemizin Atatürk Barajı’ndan sonraki 2. büyük eseri olacak Silvan Projesi yakında faaliyette olacak. Proje kapsamındaki diğer barajları da hızla inşa ederek toplamda 2 milyon 350 bin dekar araziyi sulayacak bu projeyi ülkemize kazandırmakta kararlıyız. Neresinden bakarsanız bakın, ülkemizin sınırlı su kaynaklarını en verimli kullanacak projeleri yapmaktayız. Bu yatırımların değeri daha iyi anlaşılacaktır.
• Biz dünyaya sözümüzü, ülkemizi eserlerimizle donatarak söyledik, söylüyoruz. Ülkemizi 20 yılda asırlık eser ve hizmetlere kavuştururken aklımızda hep daha büyük hedefler vardır. Her alanda kalkınmanın alt yapısını önemli ölçüde tamamladık. Şimdi sıra asıl hedeflerimizde; yani 2053 vizyonumuzu hayata geçirmekte. Bundan 11 yıl önce milletimizle 2053 yılı hedeflerimizi paylaştığımızda birileri bize saldırmıştı. Türkiye’nin elde ettiği her kazanımı değersizleştirmeye çalışanları üzüntüyle takip ediyorum. Dünyada kendi ülkesinin felaketinden medet umacak sefil bir güruhun yaşadığı bir başka yer var mıdır, bilmiyorum. 18 Mart Çanakkale Köprüsü, başlarken bizimle dalga geçtiler. Bu olur mu? Tabii bunlara göre olmaz.
• E bunların aklı bunu almaz. Biz oralarda yeri geldi günler bekledik ya ama şimdi 6 dakikada karşıdan karşıya geçiyorsun. Aynı şeyi Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde yaptık. Bunlar kalkacak da Şanlıurfa ile Adıyaman’ı köprü ile ulaştıracak? Bunlar medeniyet dediğin zaman sadece İstanbul, İzmir, Ankara, bunları anlıyorlar. Biz ne dedik? Batıda ne varsa doğuda, güneydoğuda da o olacak. 81 vilayetimizin tamamında üniversitemiz var mı? Var. Bu kadar üniversiteye ne gerek var dediler. Yahu bizim derdimiz Hakkari’deki yavrumuzu İstanbul’a taşımak değil, bütün profesörlerimizi oralara taşımak.
• Hani Tatlıses demişti ya; Urfa’da Oxford vardı da biz mi gitmedik? Şimdi biz de hepsini taa Hakkari’ye kadar taşıdık, Şırnak’a kadar taşıdık, hepsinde var. Hepsinde üniversitemiz var, bütün hocalarımızla beraber buralarda var mıyız? Varız. Medeni olmak budur, çağı yakalamak budur, çağdaş mücadele budur.
• Şehir hastaneleri kuruyoruz değil mi? Ankara’da 2. şehir hastanemizi de bir iki aya açıyoruz. Arkadan Kocaeli ve İzmir geliyor. Bunları iki üç ay içinde yapıyoruz. Biz laf değil, iş üretiyoruz. Marketlerde benim vatandaşımı dara sokanlar, talimatı aldılar, bundan böyle koyun, kuzu etinden yüzde 25 indirim bunu başlattık. Bu sabah Tarım Kredi Kooperatifi Başkanı’yla da konuştum. Büyükbaş hayvanlarda da yüzde 30-35 indirimle onların da satışına başlayacağız. Ülkemizin her yerinde malum koyun-kuzu geçerli değil. Karadeniz’de daha çok büyükbaş makbuldür. Bu piyasaların dengesini bozanları da hizaya getirecek. 1300 tane Tarım Kredi Kooperatifi’nin marketi var. Tarım Kredi’nin diğer ürünlerinde de, şeker, ayçiçek yağ, 30-40 çeşit ürünlerde de süratle indirime gidecek. Talimatımız şu, başa baş noktası. Sen kâr amacıyla çalışmayacaksın, sen sadece başa baş noktasında benim vatandaşımı koruyacaksın.
• Hele hele şu doğal gazı bir çıkaralım. Doğal gazı çıkardığımız andan itibaren tüm bölgede havanın nasıl değiştiğini göreceksin. Geçen gün Abdülhamit Han gemimizi uğurladık ama Yunanistan çok rahatsız olmuş, ‘Erdoğan ne yapıyor’ demiş. Erdoğan bir şey yapmıyor, görevini yapıyor. Bizim şu an 4 tane sondaj gemimiz var. Gençler dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Şunu da unutmayacağız; bize durmak yakışmaz. Durmak yok, yola devam. Süratle, şu salonları biz yaptık niye yaptık? Ankara gibi bir yerde böyle bir salon var mıydı? Yoktu. Bunların hepsini Ankaramıza, İstanbulumuza biz kazandırdık. Hani bunlar sanattan, kültürden yanaydı. Neden yapmadılar?