A3 Haber

Bornova Belediyesi’nde işçiler grev kararını astı

Bornova Belediyesi’nde işçiler grev kararını astı

Bornova Belediyesi’nde işçiler grev kararını astı
Eylül 23
17:34 2022

İzmir’de CHPli Bornova Belediyesi’ne ait BORBEL şirketi ve işyerinde örgütlü DİSK Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube arasında süren, yaklaşık bin 580 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşme görüşmelerinde (TİS) anlaşma sağlanamadı. Şube yönetimi ve işçiler geçtiğimiz gün grev kararını astığını duyurdu.

Belediye önünde basın açıklaması yapan işçiler ve şube yönetimi yüzde 30 zam oranını kabul etmediklerini belirtti. “Yaşayamıyoruz” diyen işçiler “Ya sözleşme masası ya da grev halayı”, “Sadaka değil toplu sözleşme” sloganları attı.

‘Taleplerimiz karşılanmazsa davulumuz bu kez grev için çalar’
Genel-İş 7 Nolu Şube Sekreteri Uğur Nazlıoğlu grev sürecini soL’a anlattı. Ekonomik krize dikkat çeken Nazlıoğlu taleplerini sıralarken “Masada bitirmek istiyoruz, taleplerimiz karşılanırsa buna hazırız. Ama bu olmazsa da davulumuz bu kez grev için çalar” dedi.

Nazlıoğlu şunları söyledi:

“DİSK Genel-İş Sendikası İzmir 7 Nolu şube olarak Bornova Belediyesi Personel A.Ş.’de yetkili sendikayız. İlk oturumu 8 Haziran’da başladı, o zamandan bugüne kadar bütün görüşmelerimizi biz BorBel A.Ş.’nin yetki verdiği ve CHP’nin belediyelerinde örgütlü olan SODEM-SEN kısaltma adı Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası’yla görüşüyoruz. CHP kendi belediyeleri için bu yapıyı organize etmişti. Yetkililer, ağırlıklı olarak da Genel-İş’le sözleşme masasına oturuyorlar. Geçen dönem de varlardı ama o zaman bu kadar müzakere etmediler. Bu dönem çok öyle ilerlemiyor. Bu yapının varlığı aslında bizim için problem teşkil ediyor. Çünkü her belediye kendi özgün koşullarıyla bir sözleşme süreci götürürken, burada bir çerçeve zihniyeti var. Bunu ideolojik olarak öncelikle reddediyoruz. Sonuç itibariyle hukuki olarak masada görüşmek zorundayız ve görüşüyoruz.

8 Haziran’da başlayan süreçte ilk 60 günde anlaşmazlıkla sonlandı. Sonra bir arabuluculuk sürecimiz oldu. Beklentilerin uzağında teklifler aldık. İlk 60 günde neredeyse hiç ekonomik madde görüşmedik zaten. İdari maddelerde bile zorlandık. Ardından ilk teklifleri yıllık yüzde 30 oldu. İnanmadığımız TÜİK rakamları 70-80 dolayında açıklanırken, bize 30 önerilmesi kabul edilemezdi. Biz basın açıklamalarımızda ‘Bu rakamlar işçinin emeğini görmezden gelmektir’ dedik. Tarihimizde ilk kez bu kadar derin bir krizle karşılaşmışken, işçinin fedakârlığını bir yere taşımalıyız dedik ve bu çağrıyı taraflara ilettik.

Tekliflerini 45’e taşıdılar ama bu da kabul görmezdi. Biz en azından kimsenin inanmadığı TÜİK rakamlarının 6 aylık enflasyon farklarını bir kere almak istiyoruz. Ne yazık ki CHP’nin genel politikası da TÜİK’in enflasyonu işçinin cebine girecek parayı azaltmak üzerine baskıladığını kabul etmişken bize önerilen rakamlar bir paradoksa karşılık geliyor. TİS süreci biten belediyelerimiz var. Bunların bir kısmında ilk altı aylar güzel bitti. Ancak SODEM-SEN enflasyon yazmaktan imtina etti.

Kasım sonu Aralık başında başlayan 2021’den bugüne kadarki küçülme ortada. Biz bu kaybımızı kapatmak istiyoruz. Burada tabi ki AKP’nin enkazını belediyeler tek başına kaldıramaz. Ancak Bornova Belediyesi’nde bütçenin işçiler lehine çözülebilecek düzeyde olmasından kaynaklı isteklerimizin gerçekleştirilebileceğini düşünüyoruz. Biz hâlâ iki tarafa da görüşmelere açık olduğumuzu söyledik. Masada bitirmek istiyoruz, taleplerimiz karşılanırsa buna hazırız. Ama bu olmazsa da meydanlarda haykırdığımız gibi bütün kararlılığımızla devam etmeye hazırız. Davulumuz bu kez grev için çalar. Grev uygulama tarihi henüz belli değil durum buraya evrilirse kamuoyuyla takvim paylaşmaya hazırız. Sabrımız kalmadı. Muhtemelen Ekim ortalarına kadar uygulama kararı çıkacaktır, biz hazırız. Bu iktidar yanlısı yönetimle kaybeden oluyorsunuz o yüzden tek seçenek karşı durmak.

Tek talebimiz ücret zammı değil. Aslında şirketle ilk yaptığımız sözleşmede regl iznini kazanmıştık. Biz yaptığımızda Türkiye’de ilkti. Yine kadınların yasal doğum izinlerine ek olarak 2 aylık ücretli izin ekledik, kanundaki süt iznine yarım saat ekleyerek 1,5 saatten 2 saate çıkarttık. İstanbul Sözleşmesi’nden çıktık ama biz kendi sözleşmelerimizde İstanbul Sözleşmesi’nin maddelerinin ve içeriğinin işyerinde uygulanacağını ölçü almayı sürdürüyoruz. ILO-190’ın sözleşmemiz içerisinde yer vererek bu kurum içerisinde başta kadın olmak üzere şiddete karşı bir kıstas kabul ediyoruz. Dolayısıyla mesele sadece ücret de değil.”

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER