A3 Haber

İyimser ayrımcılık: İYİ Parti lideri Akşener’in eleştirisine birebir uyuyor

İyimser ayrımcılık: İYİ Parti lideri Akşener’in eleştirisine birebir uyuyor

İyimser ayrımcılık: İYİ Parti lideri Akşener’in eleştirisine birebir uyuyor
Eylül 29
07:41 2022

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçtiğimiz gün Haber Türk televizyonunda Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına katıldı.
Pek çok kişi gibi ben de ilgiyle izledim.
Rahat ve içten konuşmasını beğendim.
Sorular karşısında teklemeden, ezberden değil de doğaçlama olarak verdiği yanıtlar muhtemelen seçmen üzerinde de etkili olacaktır.

Akşener, partisinin bir milletvekilinin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı ihale konusundaki soruya da net yanıt verdi.
Özetle İYİ Parti Genel Başkanı, “Ortaya çıkan şeyde hukuki bir problem yok. Nepotizmden nefret ederim. Dolayısıyla ahlaki olarak doğru bulmam. Yapmaması gerekiyordu. İş olarak hiçbir problem yok ama sakıncalı. Çünkü akıllarda iyimser ayrımcılık olması bile kötü. Bence doğru değil” dedi.
Ailesi ve birinci derece yakınlarının Türkiye’deki hiçbir belediye ile ekonomik ilişkisi olmadığını da vurgulayarak görüşlerini dile getirdi.

Günler, haftalar hatta aylardır aynı şeyi tekrar ediyorum.
Özellikle muhalefet belediyeleri, iktidarın iki yüze yakın kez değiştirdiği ihale yasasının “yandaşlarına” ihale kazandırma biçimine bulaşmamalı.
Çünkü eleştirdiğin uygulamayı kendin yapıyorsan seçmen bunu görüyor.
Gördükleri karşısında da “kararsız” kalıyor.
Çünkü vatandaşın en çok sorduğu soru şu:
İktidar giderse ne değişecek?

Tutarlı muhalefet, zamanında yapılacak seçimlere dokuz ay kala bu kadar kararsız seçmenin neden olduğunu doğru sorgulamalı.
Anket şirketlerinin “kime oy vereceksiniz?” sorusunun sonucu muhalefet için tek başına “doğru” sonuç vermiyor.
O sorunun altındaki yatan “neden?” sorusu daha önemli.
Eğer seçmen sadece “kötü yönetildiğini” düşünerek muhalefete oy vereceğini söylüyorsa bu tehlikeli bir sonuçtur.
İyi yönetilmek bireysel “ihtiyaç” karşılığıdır ve Türkiye’de seçime giderken bütün iktidarlar kesenin ağzını açarlar.
Tansu Çiller’in “iki anahtar” sözü ile Süleyman Demirel’in “ne veriyorlarsa beş lira fazlasını veriyorum” sözleri buna en iyi örneklerdir.

Yirmi yıllık AKP iktidarı karşısında belki de ilk kez bu kadar şanslı durumda olan muhalefetin tam da bu yüzden seçmene kendilerini “tercih” etmesi için seçenek sunması gerekiyor.
Enflasyonu düşürmek, hayat pahalılığını azaltmak, demokrasiyi yaymak, fırsat eşitliği, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar güzel.
Seçmen bunların birçoğunun kısa sürede gerçekleşmeyeceğinin farkında.
İlk etapta “ev ekonomisinin” düzeltileceği sözü en tutarlı olanı.
Bir de “onların yaptığını” yapmayacağız sözü.
Bu yüzden de Meral Akşener’in ağzından dökülen “iyimser ayrımcılık” ve “nepotizm” tanımı bence iktidar ile muhalefet arasındaki ince çizgi.
Çünkü bu tanımlar aynı zamanda siyasetin finansmanına da dikkat çekiyor.

Sözlük anlamı ile, akraba kayırma veya adam kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık olarak söyleyebileceğimiz Nepotizm, bu yolla elde edilen gelirle siyasetin finansmanını sağlama ile birleşince tehlikeli bir hal alıyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in partisinin milletvekili üzerinden yapılan eleştirilere verdiği yanıt, tam da çağdaş siyasetçilerin vermesi gereken yanıt.
Kamu kaynaklarının dağıtılması konusunda sadece hukuka değil, aynı zamanda ahlaka da uyulması gerektiğini vurgulayan önemli bir tespit.
Peki gerçekte olan biten İYİ Parti liderinin söylediği gibi partisi için tek örnek mi?
Neden “tek örnek” olmadığını anlatayım.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Ünibel Özel Eğitim Bilgi Teknolojileri Kültür Tanıtım ve Yayıncılık isminde bir şirketi vardı.
Vardı diyorum, çünkü şirketin adı Mayıs 2021’de değiştirildi.
Yeni adı İzmir İnovasyon ve Teknoloji Anonim Şirketi oldu.
Üç ay sonra yani 25 Ağustos 2021’de de bütün hislerini yine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi olan İzbeton’a devretti.
Belediyenin şirketinin şirketi haline dönüştü.

Elbette yeni şirketin de bir yönetim kurulu var.
Kimler olduğunu uzun uzun yazmayayım isteyen internetten bulur.
Çünkü anlatacağım olay yönetim kurulu üyelerinin kim olduğu ile ilgili değil.
Kafaları karıştırmayalım.

İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ’nin Genel Müdürü Nihal Ağca.
Kimdir Nihal Ağca?
ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunudur.
Uzun yıllar yerli ve uluslararası bankalarda çeşitli görevlerde çalışmıştır.
Bir dönemin Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçim kampanyasında “siyasi partiler koordinatörü” olarak görev yapmıştır.
Capital Turkish Connections isimli düşünce kuruluşunun 6 yönetim kurulu üyesinden biridir.
27. dönem İYİ Parti Adana milletvekili adayıdır.
Halen İYİ Parti GİK (Genel İdare Kurulu) üyesidir.
Ağca’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ’de Genel Müdür olması parti içinde de tartışma yaratmıştır.
Nedeni de İYİ Parti GİK üyesi bir ismin, CHP’li belediye başkanından emir alacak olmasının etik olmayacağı olarak açıklanmıştı.

İYİ Parti GİK üyesi Nihal Ağca’nın genel müdür olarak görev yaptığı İzmir İnovasyon Teknoloji AŞ 1 Kasım 2021’de bir ihaleye çıktı.
İhale Numarası: 2021/676874.
Entegre Yönetim Sistemi Dokümantasyon Danışmanlık, Eğitim Ve Belgelendirme Hizmeti
Alım İşi ihalesi iki şirket katıldı.
İhale muhalefet partilerin çok “tartıştığı” “pazarlık” usulü ile yapıldı.
Yaklaşık maliyeti 317 bin 750 lira olan ihaleyi 178 bin liraya Bayraklı İzmir’de kurulu IFC Global şirketi kazandı.
Neredeyse kurumun belirlediği yaklaşık maliyetin yarısına.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir İnovasyon ve Teknoloji şirketinin çıktığı ihaleyi kazanan Bayraklı İzmir’de kurulu IFC Global şirketi olduğunu belirttim.
Peki kimdir bu IFC Global şirketi ve sahibi/sahipleri?
IFC Global Sertifikasyon Muayene ve Eğitim Hizmetleri AŞ 2016’nın Aralık ayında Manisa 2. Noterliği’nin onayı ile Manas Bulvarı Bayraklı İzmir adresinde kuruldu.
Kurucusu ve tek ortağı Manisa Güzelyurt Mahallesi’nde oturan Deniz Alya Eryılmaz.
Peki kimdir Deniz Arya Eryılmaz.
Açık kaynaklara göre Manisa’da internet üzerinden bebek ürünleri satmakla ticarete atılan başarılı bir kadın girişimci. Evli ve bir çocuk annesi Eryılmaz kendi işini kurma hayali peşinde koşarken babasına ait eczanenin bir odasında internet üzerinden başladığı satışlarda ilk ayda 450 bin liralık ciroya ulaştı.

“Bu kadar başarılı bir iş kadınının ne işi var kamu ihalelerinde?” dediğinizi duyuyorum.
Acele etmeyin onu da açıklayacağım.
Manisa’ya yaşayan, İzmir Bayraklı da şirket kurup İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirket ihalelerine giren Deniz Arya Eryılmaz aynı zamanda İYİ Parti Manisa İl Başkanı Hasan Eryılmaz’ın da eşi.
Hasan Eryılmaz MHP’li Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ile ters düştükten sonra hem belediyeden hem de MHP’den ayrılıp İYİ Parti’ye geçmişti.

Ortaya çıkan sonuç şu:
CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ’nin Genel Müdürü İYİ Parti GİK üyesi Nihal Ağca.
Ağca’nın genel müdür olduğu şirketin açtığı ihaleyi alan İYİ Parti Manisa İl Başkanı Hasan Eryılmaz’ın eşi Deniz Alya Eryılmaz.
Eryılmaz’ın şirketinin İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden aldığı tek ihale bu değil.
Benzeri bir ihaleyi de yine büyükşehirin İzdoğa şirketinden aldı.

Şimdi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sözlerine geri dönelim.
“Nepotizmden nefret ederim. Dolayısıyla ahlaki olarak doğru bulmam. Yapmaması gerekiyordu. İş olarak hiçbir problem yok ama sakıncalı. Çünkü akıllarda iyimser ayrımcılık olması bile kötü. Bence doğru değil.”
Yukarıdaki ihale tıpkı Akşener’in anlatmaya çalıştığına örnek değil mi?
Alın size Nepotizm, alın size iyimser ayrımcılık.
Bakalım İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bu ilişkiyi duyunca ne yapacak?
Eleştirecek mi sessiz mi kalacak?

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER