A3 Haber

Ruhsatı nerede: Amaç tarihe sahip çıkmak mı, yandaşa iş yaratmak mı?

Ruhsatı nerede: Amaç tarihe sahip çıkmak mı, yandaşa iş yaratmak mı?

Ruhsatı nerede: Amaç tarihe sahip çıkmak mı, yandaşa iş yaratmak mı?
Ekim 14
08:07 2022

Hamparsumyan Hanı.
Böyle söylendiğinde çoğu İzmirlinin bilgisini ve ilgisini çekmeyen yapı.
“İzmir (Türkiye) İktisat Kongresi’nin yapıldığı yer” dediğinizde ise bilinen ve önemsenen yer.
İlginç bir tarihi var aslında.
1905 tarihli Charles Edouard Goad tarafından hazırlanan İzmir sigorta haritalarına göre Osmanlı Bankası’nın antrepoları.
Yine Temmuz 1927 tarihli tapu belgesi ve krokisine göre ise Ziraat Bankası ile “Tebai Osmaniyeden Bedros Bakırcıyan evladları Agup ve Rant ve Takfor ve Markos”ın tasarruf hakkına sahip oldukları anlaşılan iki katlı bina.
O dönemde zemin katta dokuz büyük depo ve üst katta iki büyük imalathane, salon ve büro var.

Resmi tarihin yazdıklarının dışında Cumhuriyet’in ilk yıllarında Hamparsumyan Han’ın sahibi olarak görünen ise 1940’lı yıllarda İzmir Ticaret Odası Başkanlığı da yapan, İzmir’in gayrimenkul zengini olarak bilindiği için “deste anahtarlı Şerif Bey” olarak tanınan Şerif Remzi Reyent’e devredildiği ortaya çıkar.
Söylentilere göre binanın asıl sahibi Aram Hamparzum olmasına rağmen, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ermenilerin de içinde bulunduğu kesimlerin İzmir’de ticaret yapmaları zorlaştığı için Şerif Remzi Reyent’e devredildiği belirtilir.
Bunun delili olarak da o döneme ait fotoğraflarda Şerif Remzi Reyent ile binanın asıl sahibi olduğu söylenen Aram Hamparzum’un “A.H.” ve “R.C.H.” markalı reklam tabelaları ve incir paketleriyle birlikte fotoğrafları gösterilir.
Şerif Remzi Reyent’in önemli bir özelliği de o dönem İsmet İnönü ile yakın ilişkileridir.
Reyent, 1932’de Dünya Güzeli seçilen Keriman Halis’i İzmir’e getirterek incir paketleriyle resimlerini çektirerek ürünlerinin reklam yüzü olarak kullanır.

Aradan zaman geçer.
Lozan barış görüşmeleri başlar.
Zorlu süreçte kimi anlaşmazlıklar çıkar.
14 Şubat-4 Mart tarihleri arasında İzmir’de İktisat Kongresi toplanır.
Gazi Mustafa Kemal ile İktisat Vekili Mahmut Esad ve Kazım Karabekir açılış ve kapanış konuşmalarını yapar.
Kongre çiftçi, tüccar, sanayi ve işçi gruplarının toplantılarına, ülke ekonomisinde karma ekonomiyi savunan “Misak-ı İktisadi Esasları”nın kabul edilmesine ev sahipliği yapar.
İzmir (Türkiye) İktisat Kongresi’nin yapıldığı bina Hamparsumyan Hanı’dır.
Gazi Mustafa Kemal, bina duvarlarının Uşak halılarıyla kaplandığı bu toplantıya Uşşakizadeler’in kızı ve 29 Ocak 1923’de yeni evlendiği eşi Latife Hanım’la katılır.

Şerif Remzi Reyent’e ait incir işletmesi bir süre daha çalışır.
2. Dünya Savaşı sırasında ihracatta yaşanan sıkıntılar nedeniyle üretime ara verilir.
Bir süre sonra da işletme kapatılarak bina depo olarak kullanılmaya başlanır.
Binanın 1970-80’li yıllarda yıkılmaya yüz tutması üzerine 12 Eylül 1980 döneminde İzmir Belediyesi tarafından yıktırılıp yerine ortasından 860 numaralı sokağın geçtiği iki ayrı açık oto park yapılır.
Türkiye (İzmir) İktisat Kongresi’nin yapıldığı yok olmuş Hamparsumyan Hanı Cumhuriyet’in 75. yılı kutlamaları nedeniyle yeniden hatırlanır ve yer aldığı arsanın kenarına İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından küçük bir anıt yaptırılır.
Boş arsaların mülkiyeti, Şerif Remzi Reyent’in ölümü üzerine kız kardeşi Bedia Reyent (Erden)’in kızı Aylâ Erden (Öktem)’e kalır.
Ayla Öktem’in de 2001’de vefat etmesi üzerine tüm gayrimenkullerin mülkiyeti Amerika’da yaşayan kızı Çiğdem Öktem’e geçer.

Aradan yıllar geçer.
İzmir İktisat Kongresi’nin 100. yılının kutlanacağı 2023 öncesinde İzmir Valiliği yıkılan binanın yeniden yapılması için uzlaşma/anlaşma yöntemiyle arsanın varislerinden 8 milyon liraya satın alındığını duyurur.
Ardından da alınan tapuyu kamuoyu ile paylaşır.
İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 22 Nisan 2022 tarihli, 13915 sayılı kararı uyarınca, İzmir Müzesi’nin denetiminde Akın Ersoy’un başkanlığında iki ayrı noktada sondaj kazısı yapılır.
Kazı sonucunda Osmanlı Dönemi’ne ait bir kısım keramik parçaları çıkarılır.
Alanın denizden dolma olması ve yapılan kazıda rıhtım taşlarına rastlanması nedeniyle Bizans ve Roma dönemleri için daha derin bir kazı yapılmaz.

20 Mayıs 2022’de İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) “İktisat Kongresi Binasının Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon (Rekonstrüksiyon), Zemin Etüdü, Statik, Elektrik ve Mekanik Projelerinin Çizimi İşi”ni ihaleye çıkarır.
İhale kayıt numarası 2022/453063.
14 Haziran-13 Temmuz 2022 tarihleri arasında tamamlanması koşuluyla yapılan ihaleyi 2 milyon 500 bin lira ile Salih Seymen İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kazanır.
Projeler hazırlanır ve sıra gelir binanın yapılmasına.
Projelerin çizim işini açık ihale ile yapan İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, bu kez aynı yöntemi izlemez.
Yapım işi İhale Kanunu’nun meşhur “davetiye” usulüne göre yapılır.
Davet edilen isim, İstanbul’da 400 bin lira sermaye ile kurulan Yılmaz Yapı Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi’dir.
19 Ağustos 2022’de 83 milyon 55 bin liraya verilen ihalenin bitiş tarihi de ilginç.
Bina İzmir İktisat Kongresi’nin 100. yılına denk gelen 17 Şubat 2022 tarihine kılı kılına yetişecek.
İhaleyi kazanan şirket kolları sıvar ve yapıma başlar.

Burada biraz soluklanalım.
Kimdir bu Yılmaz Yapı, bugüne kadar hangi işleri yapmıştır, davet edilecek kadar işin ehli önemli bir firma mıdır yoksa iktidar ile yakınlığı ile mi işi kazanmıştır ona bakalım.
Yılmaz Yapı Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi’nin web sayfasıyla resmi kaynaklara baktığımızda, şirket ortaklarının, şirketin kurucusu olan Mehmet Yusuf Yılmaz’ın akrabaları olan Naciye Hülya Yılmaz, İsmail Hakan Yılmaz ve Recep Zafer Yılmaz arasında devamlı payların devredilmesi suretiyle faaliyette bulunan bir aile şirketi olduğu ortaya çıkıyor.
Şu andaki ortakları da Recep Zafer Yılmaz, İsmail Hakan Yılmaz ve Mehmet Yusuf Yılmaz. Yılmaz yapı bugüne kadar çoğu cami, mescit, tekke, mevlevihane, sebil, namazgâh, minare olmak üzere toplam 31 restorasyon ve inşaat projesi tamamlamış.
11 ayrı projesi de devam ediyor.
En çok önemsediği projelerinden biri nedir dersiniz?
Rize’nin Güneysu ilçesinde bin 130 metre yükseklikteki bir dağın tepesine AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine yapıldığı için “cemaatsiz cami” olarak adlandırılan Hacı Hafız Yusuf Yılmaz Camisi.
Caminin açılışına Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dönemin Adalet Bakanı Kenan İpek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile bölge milletvekilleri bile katılmış.
Hal böyle olunca da Yılmaz Yapı’nın saray nezdinde itibarlı, bu nedenle de korunup kollanan bir şirket olduğu, o nedenle de İzmir’de ya da diğer illerde bu işi yapabilecek onca şirket varken, İstanbul’dan çağrılarak bu işin teslim edildiği söylemek yalan olmaz.

İzmir Kemeraltı Çarşısı girişindeki inşaat hızla devam ediyor.
Sokaklar UKOME kararı ile altı ay süreyle kapalı.
O yüzden inşaat alanına girmek mümkün değil.
Etrafı kapalı inşaat sürerken, dikkat çeken başka bir gelişme vatandaşların dikkatini çekiyor.
İnşaatın yapı ruhsatı numarası yok.
Neden?
Bürokrasi bu konuda yerel yönetimlerde olduğu gibi merkezi hükûmette de duvar gibi.
Kimi arasınız ya “bilmiyor” ya da kimin ilgilendiği konusunda “bilgisi yok.”
Oysa 3 Temmuz 2017 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 56. maddesinin 5. fıkrasında sıralanan yerlerden olmadığından, ruhsat alması şart.
Görünüşe göre alınmamış ya da müteahhit yazmayı “gereksiz” görmüş.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği’nin 60. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre, yapı sahibinin, mimari, statik, mekanik, elektrik, jeoloji, jeofizik ile harita proje müelliflerinin, fenni mesulün ve yapı müteahhidinin isimleri ile pafta ada parsel bilgileri ve yapı ruhsatı numara ve tarihinin inşaat mahalline asılan her iki tabelada da belirtilmesi şart.

Gelinen nokta; “Tebai Osmaniyeden Bedros Bakırcıyan evladları Agup ve Rant ve Takfor ve Markos”ın tasarruf hakkına sahip oldukları iki katlı bina önce “deste anahtarlı Şerif Bey” olarak tanınan Şerif Remzi Reyent’e devrediliyor.
Ardından içinde bulunan incir işletmesi üretime ara verip depo oluyor.
İzmir İktisat Kongresi’nden sonra yıllarca kimse ilgilenmeyince yıkılıyor.
İktisat Kongresi’nin 100. yılında yeniden akıllara geliyor.
Otopark olarak yıllarca kullanıldıktan sonra şimdi de yeniden “bina” yapılıyor.
Amaç tarihe sahip çıkmak mı, yandaşa iş yaratmak mı?
Ona da siz karar verin artık.

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER