Boğaziçi Film Festivali’nin ödül töreninde, kazandığı ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü Türk Tabipleri Birliği Şebnem Korur Fincancı’ya ithaf etmesinin ardından özellikle AKP’li isimler tarafından hedef gösterilen Özcan Alper, “Ben her düşünceden, her insanın fikir özgürlüğünü savunmaktan yanayım” dedi.

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen 33. Ankara Film Festivali dün akşam Cermodern’de düzenlenen ödül töreniyle sona erdi.

Festivale, Vakıf Başkanı İrfan Demirkol, Ulusal Uzun Yarışması Jüri Üyeleri, SİYAD üyeleri, çok sayıda oyuncu, yönetmen ve Ankaralı sinemaseverler katıldı. Festivalin sunuculuğunu ise gazeteci Ünsal Ünlü yaptı.

Boğaziçi Film Festivali’nin ödül töreninde, kazandığı ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü, Türkiye’nin PKK’ye yönelik kimyasal silah kullandığı iddialarına yönelik açıklamaları sebebiyle tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya ithaf etmesinin ardından sosyal medyada hedef gösterilen Özcan Alper, festivalde açıklamalarda bulundu.

ANKA Haber Ajansı’ndan Nisanur Yıldırım’a konuşan Alper, “Bir linç filmi yapmış biri olarak sonra bunu özellikle sosyal medyadan başlayan bir linç yaşamam çok üzücüydü” dedi. Alper, “Ama orada da dediğim gibi ben her düşünceden, her insanın fikir özgürlüğünü savunmaktan yanayım. Bu söylediğim de o minvaldeydi. Bunu her yerde ve her zaman da söylüyorum” ifadelerini kullandı.

Özcan Alper, en iyi yönetmen ödülünü Fincancı’ya ithaf etti
33. Ankara Film Festivali’nde ‘Karanlık Gece’ filmiyle En İyi Yönetmen, Jüri Özel, SİYAD En İyi Film ödüllerini kazanan Alper şunları söyledi:

“Kötülük ve linç üzerine bir film”

“Ankara Film Festivali’nin seyircisi gerçekten çok bilinçli ve sinema seven bir seyirci. Bunu genel olarak sinemacılar da bilir. Bu yüzden iki gösterim de daha ilk günden itibaren biletleri tükendi. Seyircinin filmi de sevdiğini düşündüm. Sonrası söyleşiler de çok güzel geçti. Filmin meselesiyle ilgili özellikle kötülük ve linç üzerine bir film. Türkiye toplumundaki bugünkü sıkışmayla ilgili bir film. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, bu suç meselesini kendi üzerine de alma, bunun sorumluluğunu taşıma anlamında bir film. Seyirciden böyle bir dönüş vardı. Bu da beni açıkçası çok memnun eden, filmin anlaşıldığına dair bir şeydi. Umarım gösterimde de seyircinin bu ilgisi devam eder”