A3 Haber

Avrupa’nın enerji krizine dair altı ders: “ABD’nin, Rusya’yı Avrupa enerji pazarından defetme planı hayata geçiriliyor”

Avrupa’nın enerji krizine dair altı ders: “ABD’nin, Rusya’yı Avrupa enerji pazarından defetme planı hayata geçiriliyor”

Avrupa’nın enerji krizine dair altı ders: “ABD’nin, Rusya’yı Avrupa enerji pazarından defetme planı hayata geçiriliyor”
Ocak 06
20:54 2023

Gazeteci ve çevirmen Emre Köse, kişisel blogunda, enerji piyasası analisti Olga Samofalova’nın dikkat çeken bir analizini çevirdi. “Doğalgaz piyasasında 2022’nin öğrettiği altı ana ders” başlıklı analizde, “ABD’nin, Rusya’yı Avrupa enerji pazarından defetme planı hayata geçiriliyor” deniliyor. Olga Samofalova’nın Rus çevrimiçi gazetesi Vzglyad’da yayımlanan analizini Emre Köse’nin çevirisiyle sunuyoruz.

Olga Samofalova (Çeviri: Emre Köse) | Geçtiğimiz yıl, küresel enerji piyasasında ve her şeyden önce doğalgaz piyasasında köklü değişikliklerin meydana geldiği bir yıl oldu. Rusya’nın Avrupa’ya doğalgaz tedarik mekanizmasının dayandığı temel çalışma ilkeleri sarsıldı. Bu dönemin en önemli altı dersi şöyle sıralanabilir.

Doğalgaz piyasasında 2022’nin altı ana sonucu var.

1. Avrupalıların 2022’den çok önce muhatap olduğu enerji krizi muazzam bir ilerleme kaydetti.

Jeopolitik anlaşmazlıklar bu süreci yalnızca hızlandırmış oldu. Rusya Federasyonu Hükümeti ve Ulusal Enerji Güvenliği Fonu’na bağlı Finans Üniversitesi uzmanlarından İgor Yuşkov, “Genel manada mevcut enerji krizine yol açan şey dekarbonizasyon politikasıydı. AB bizzat, düzenli olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına (YEK) geçişin yakın olduğunu belirterek fosil yakıtları itibarsızlaştırdı” dedi.

Yuşkov’a göre 2022, Avrupalılar açısından fosil kaynaklardan yenilenebilir enerjiye mucizevi geçişin işe yaramayacağını anlama senesi oldu. Yuşkov, “Bu geçiş karmaşık bir süreç ve dezavantajları var. Avrupalı ​​​​politikacılar daha önce bu dezavantajlar konusunda sessiz kaldılar ve konunun yalnızca olumlu tarafını vurguladılar” ifadelerini kullandı.

Ancak 2022, yenilenebilir enerjiye geçişin öbür yüzünü de ortaya çıkardı. Yenilenebilir enerjinin pahalı bir lüks olduğu ortaya çıktı ve Avrupalılar bunu ceplerinde ve faturalarında hissettiler. Avrupalılar alışkanlıklarını ve yaşam biçimlerini değiştirmek; örneğin, evleri odunla ısıtmak, ışıksız sokaklarda yürümek ve enerjiyi daha tasarruflu kullanmak zorunda kalıyorlar.

Pahalı enerji, üretim kârsız hale geldiğinden, bazı endüstriyel tüketicileri üretimi azaltmak veya üretimi tamamen durdurmak zorunda bıraktı. AB’de sanayisizleşme süreci başladı. Fabrikalar ve şirketler, iş açısından ölümcül bir yer haline gelen Avrupa Birliği’nden çıkmak için ABD, Çin ve Türkiye’de kendine yer arıyor.

Doğalgaz kıtlığı ve yenilenebilir enerjinin gazın yerini alamaması nedeniyle, Avrupalılar kendi çevre ve sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik ulvi amaçlarını unutarak kömüre dönmek zorunda kaldılar. Gazın bu anlamda kömürden çok daha çevre dostu bir yakıt olduğu aşikar.

Yuşkov, “Avrupalı ​​politikacılar, vatandaşlarına teknolojik keşiflerin tüm sorunları çözeceğine, yenilenebilir enerjiye dayalı enerji sistemini güvenilir, istikrarlı, güvenli ve ucuz hale getireceklerine dair güvence verdi. Fakat gerçeklerin çok daha başka olduğu ortaya çıktı. Teknolojik ilerlemenin enerji geçişine ayak uyduramadığı belli. Avrupa’nın enerji sektörü yenilenebilir enerji üzerinde çalışamadı ve bu seçenek güvenilmez, istikrarsız ve çok pahalı hale geldi” yorumunu yaptı.

Avrupa ülkelerinde rüzgar kesildiğinde, nükleer üniteler arızalandığında veya kuraklık yüzünden su kütleleri kurduğunda, enerji krizi şiddetlenmeye başlıyor.

2. Gaz piyasasında oyunun kuralları değişti ve piyasa mekanizmaları itibarsızlaştı.

Yuşkov, “Avrupalılar sadece kolayca yaptırım uygulamakla kalmıyor, aynı zamanda tavan fiyat getirerek piyasa fiyatlandırması ilkesini de değiştirmeye çalışıyor. Bu daha önce hayal bile edilemezdi. Ve şimdi Avrupalılar doğalgaz ve fiyat ticaretini geri alıyor ve sınırlıyor. Bu, Avrupalıların daha önce beyan ettikleriyle tamamen çelişiyor. Ne de olsa onlarca yıldır gaz takas ticaretini kendileri geliştiriyordu. Avrupalılar kendi ürettiklerini yok ediyorlar, zira onlar için kârsız hale geldi” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupalılar, doğalgaz için bir spot piyasa oluşturdular ve Gazprom ile sözleşmelerde her zaman olduğu gibi, sözleşmelerdeki fiyatlandırmanın petrol fiyatlarına değil, spot piyasaya göre olması konusunda ısrar ettiler. Ancak borsadaki fiyatlar o kadar yükseldi ki Avrupalılar tırnaklarını yemeye başladılar. Birkaç yıl önce Avrupalılar Gazprom’un gazı 1000 metreküp başına 400 dolardan satmasına tepki gösteriyordu, zira fiyat petrole bağlıydı. Ve şimdi borsalarda gazı 1000 metreküp başına en az 1000 dolara almak zorunda kalıyorlar.

3. Avrupa’da doğalgaz fiyatları önümüzdeki yıllarda da yüksek kalacak.

AMarkets analitik departmanı başkanı Artem Deev, “Yüksek enerji fiyatları artık gerçeğimiz. Şu an 1000 metreküpün ortalama fiyatı yaklaşık 600 dolar. Avrupalılar, Rusya’dan gelen kaybedilen hacimlerin ikamesi zaman alacağından — en az iki yıl — yüksek fiyatların baskısını uzun süre hissedecekler. Önümüzdeki yıllarda fiyatlar, arz talep dengesine bağlı olarak 1000-4000 dolar gibi geniş bir yelpazede dalgalanacak” dedi.

FG Finam analisti Sergey Kaufman ise, “Önümüzdeki yıl gaz fiyatları genel olarak 1000 metreküp başına 800 doların üzerinde kalacak. Bu, öncelikle Gazprom’un sorunları, Çin’in LNG talebindeki toparlanma ve sınırlı tedarik kapasitesinden kaynaklanacak” ifadelerini kullandı.

Bu durumun sebebi doğalgaz kıtlığı. Rusya’dan tedarik edilen doğalgazı ikame edecek hiçbir şey yoktu.

Aynı zamanda AB, Rusya’nın doğalgaz tedarikindeki azalmayı da engelleyebilirdi. Keşke “Kuzey Akım-1” kompresör istasyonlarına kurulan Kanada türbinlerine yönelik yaptırımları kaldırsalardı ve “Kuzey Akım-2”nin sertifikasyon sürecini durdurmasalardı.

Ve son olarak, keşke denizde olup bitenlere — yani Rus boru hatlarının Baltık Denizi’nde sabotaja maruz kalmasına — göz yummasalardı.

4. Şimdiye dek Rusya, gaz tedarikini batıdan doğuya kaydırmadı.

Doğalgazın deniz yoluyla taşınması için sıvılaştırma ve sıvılaştırmaya uygun bir altyapının oluşturulmasına, özel gaz taşıyıcılarına vb. ihtiyaç duyuluyor. Rusya’nın, büyük kapasiteli LNG tesisleri inşa etmeye yönelik teknolojilerinin eksik olması da dahil, tedarikin Avrupa pazarından kaydırılması için zamana ihtiyacı var. En nihayetinde Rusya hala üretimi azaltmak zorunda.

Geçen yıl BDT dışındaki ülkelere sadece 185 milyar metreküp ihracat yapan Gazprom’un bu yılik ihracatı 100,5 milyar metreküpe düşebilir. Sergey Kaufman, “Tahminlerimize göre bu yıl AB, yalnızca yaklaşık 50-55 milyar metreküp gaz alacak ve geri kalanı, ilk başta Çin ve Türkiye’ye gidebilir. Karşılaştırmak açısından: Geçen yıl Gazprom’un AB’ye yaptığı ihracat 140 milyar metreküpü geçmişti. Yıl sonunda durum daha da kötüleşti: Kasım ayında Gazprom’un BDT dışındaki ülkelere ihracatı yüzde 68,5 azaldı” diye kaydetti.

Deev, “ABD’nin Rusya’yı Avrupa enerji pazarından defetme planı hayata geçiriliyor. Beyaz Saray bunu birden fazla kez dile getirdi ve bu yıl, söz konusu hedeflere ulaşmak için AB’ye zarar veren yaptırım ve kısıtlamalardan, mevcut tüm serbest piyasa ilkeleri ve ticaret kurallarına aykırı olarak üretim ve altyapı kapasitelerinin tamamen kamulaştırılmasına kadar çok çeşitli yöntemlerin kullanılabileceği netleşti” diye konuştu.

Kaufman, AB pazarını kaçınılmaz olarak tamamen kaybedecek olan Gazprom’un 2021 ihracat hacimlerini önümüzdeki on yılın başına kadar eski haline getiremeyeceğine inanıyor.

5. Yırtıp atılan sözleşmeler ve yükümlülükler.

İgor Yuşkov, “2022’nin sloganı ‘Kim daha zenginse o haklıdır’ oldu. Bu, gazı daha zengin olanın hak edeceği anlamına geliyor. Ve kim daha yoksulsa, uzun vadeli tedarik sözleşmeleri olsa bile kaybedecek. Artık hiçbir şey gaz kaynaklarının güvenilirliğini teminat altına alamaz. Örneğin uluslararası bir tüccar, Pakistan’la sözleşmesini feshederek bu ülkeyi açıkça aldattı, ceza ödedi ve bu hacimleri daha fazla kazanmayı başardığı Avrupa pazarına satmaya başladı. Ya da açık açık Hindistan’dan gaz çalmaya başladılar. Hindistan devlet şirketi, ‘Yamal LNG’den gaz tedariki konusunda Gazprom’un Alman iştiraki ‘Gazprom Trading’ ile uzun süredir devam eden bir temasa sahipti. Fakat Almanya, Gazprom’un iştirakini kamulaştırdı ve bu LNG’yi Hindistan’a tedarik etmeyi durdurup Avrupa pazarına dağıttı” diye belirtti.

6. Özel mülkiyetin dokunulmazlığı efsanesi yerle bir oldu.

Başta AB, özel mülkiyetin dokunulmazlığı ilkesinin sarsılmaz olduğu yer gibi görünüyordu: Burada mülkünüz olabilir, mevduatınız olabilir, yatırım yapabilirsiniz, çünkü güvenlidir. Fakat Gazprom’un Almanya’daki bazı varlıkları ve Polonya’da “Yamal-Avrupa” doğalgaz boru hattındaki payı kamulaştırıldı.

Rus doğalgaz boru hatlarının kelimenin tam anlamıyla Avrupa’nın göbeğinde havaya uçurulması, artık Batı’nın hakikaten de hiçbir yöntemden kaçınmadan her şeyi yapabileceğini gösterdi. Bu türden bir eylem Afganistan’da beklenebilirdi ama Avrupa söz konusu olduğunda mantık dışıydı.

İgor Yuşkov, “Bu bir terör eylemidir, gaz sektöründeki olası tüm kırmızı çizgilerin aşılmasıdır. Afganistan’da bunun, bazı yerli çeteler, gruplar tarafından yapılması beklenebilirdi. Ve burada herkes bunun bir devlet tarafından yapıldığını ve ordu kurmaylarının planlamada yer aldığını anlıyor” ifadelerini kullandı.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER