Kulis: Altılı masanın adayı 13 Åžubat’ta netleÅŸecek, ibre KılıçdaroÄŸlu’ndan yana

Güçlendirilmiş parlamenter sistem hedefiyle ilk toplantısını 12-13 Şubat 2022’de gerçekleştiren altılı masa, kuruluşunun birinci yıldönümü olan 13 Şubat’ta cumhurbaşkanı adayını belirleyecek.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın Ankara kulislerinden derlediği habere göre aday belirleme trafiğini, son toplantıya ev sahipliği yapacak olan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun yürüteceği belirtilirken, bu toplantıya kadar yapılacak yoğun ikili-üçlü görüşmeler sonrasında büyük ölçüde üzerinde uzlaşılmış bir isim masaya getirilecek.
İYİ Parti dışındaki siyasi partilerde ise ağırlıklı görüş, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun masadan aday olarak çıkabileceği yönünde.
Altılı masa, geçen Perşembe günü yapılan toplantıda, yola “Millet İttifakı” olarak devam etme kararı almıştı.
Partiler, cumhurbaşkanı adayının da 13 Şubat’taki ikinci turun son toplantısında netleştirilmesinde uzlaştı.
Adayın aynı gün açıklanıp açıklanmayacağı liderlerin takdirinde olacak. Ancak kulislere yansıyan bilgilere göre cumhurbaşkanı adayı için bir tanıtım toplantısı düzenlenecek ve aday geçiş sürecinde ülkeyi nasıl yöneteceği de kamuoyuna açıklanacak.
Kulislerde “sürpriz isim olmaz” beklentisi var
Kulislerde uzun süredir adaylık için CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adı konuşuluyor.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da “Altılı masa beni aday olarak desteklerse hem seçilebilirim hem de en iyi şekilde yaparım” açıklaması ile adaylık yarışında olabileceği mesajını vermişti.
İYİ Parti tarafından gündeme getirilen adayın “kamuoyu anketi ile belirlenmesi, parti tabanlarına sorulması” yöntemi ise masadaki diğer beş parti tarafından hem zaman hem de yöntem olarak sağlıklı sonuç vermeyeceği düşünülerek kabul görmedi ve bu nedenle adayın ismi, masa iradesine bırakıldı.
Altılı masa kulislerinde, liderlerin “ortak aday çıkarma” konusunda uzlaştığı ve “sürpriz” bir isim değil, kamuoyunun bildiği, tanıdığı ve konuştuğu isimlerden biri olacağı ifade ediliyor.
13 Şubat’a kadar siyasi partiler arasında yoğun bir görüşme trafiği yürütüleceği belirtilerek, “Herkes önce gönlünden geçen adayı söyler ama sonrasında üzerinde büyük ölçüde uzlaşılmış, bir veya iki isim masaya gelir ve aday o toplantıda netleşir” görüşü dile getiriliyor.
Siyasi parti liderlerinin “kapı arkası diplomasisi” olarak da nitelendirilen yöntemle kendi aralarına görüşmeler yapacağı, Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun da partilerin eğilimlerinde öne çıkan isim veya isimleri müzakereye açacağı belirtiliyor.
Altılı masa kulislerinde, “13 Şubat’a kadar bir hayli hareketli trafik olacak. Ama 13 Şubat’ta da adayın ismi netleşecek” görüşü dile getiriliyor.
İbre kimden yana?
İYİ Parti’nin karşı tutumuna rağmen, altılı masada yer alan siyasi partilerde ağırlıklı görüş, masadan Kılıçdaroğlu’nun aday olarak çıkacağı yönünde.
Mansur Yavaş’ın Kılıçdaroğlu’na yönelik “İnşallah bu parkın açılışına cumhurbaşkanı olarak teşrif edersiniz” sözleriyle adaylık yarışından çekildiği ifade edilirken; İmamoğlu’nun da “siyasi yasak kararının kesinleşme olasılığı” nedeniyle aday olması riskli bulunuyor.
Akşener’in de “başbakan olacağım” diyerek kendisini bağladığı, Kılıçdaroğlu’na rağmen Yavaş veya İmamoğlu’nu bu saatten sonra masaya getirmesinin de zor olduğu yorumu yapılıyor.
CHP’de İYİ Parti kanadından son anda bir sürpriz gelmezse, 13 Şubat’ta Kılıçdaroğlu’nun masadan aday olarak çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor.
CHP kurmayları, Yavaş ve İmamoğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu’na desteklerini ifade ettiğine dikkat çekerek, bu aşamadan sonra İYİ Parti’nin masaya bu iki ismi getirmesini beklemediklerini ifade ediyorlar.
Aday partisinden istifa edecek mi?
Güçlendirilmiş parlamenter sistemin yol haritası üzerinde büyük ölçüde uzlaşma sağlanmasına karşın, cumhurbaşkanın partisiyle bağını sürdürüp sürdürmeyeceği ve liderlerin ülke yönetiminde nasıl görev alacağı konusunun da son toplantıda karara bağlanması planlandı.
Güçlendirilmiş parlamenter sisteme ilişkin mutabakat metninde sistem değişikliği halinde cumhurbaşkanının, partisiyle bağının kesilmesi öngörülüyor.
Ancak, geçiş sürecinde cumhurbaşkanı mevcut anayasaya göre yürütmenin başındaki konumunda. O nedenle de masadaki bazı siyasi partiler, geçiş sürecinde adayın partisinin başında kalmasını gerektiğini savunurken, bazıları adaylıktan itibaren parti rozetini çıkarması gerektiğini savunuyor.
İYİ Parti ve CHP’de başlangıçta adayın parti ile bağının koparılması gerektiğini görüşü dile getiriliyordu. Ancak adayın masadan bir isim olması halinde, bunun “iki başlılığa” yol açacağı endişesini dile getirenler çoğunlukta.
