A3 Haber

TTB, deprem bölgesini bekleyen tehlikeye karşı uyardı: Salgın hastalıklar

TTB, deprem bölgesini bekleyen tehlikeye karşı uyardı: Salgın hastalıklar

TTB, deprem bölgesini bekleyen tehlikeye karşı uyardı: Salgın hastalıklar
Şubat 13
08:52 2023

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremin 6. gününde TTB Merkez Konseyi Üyeleri ve TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın katılımıyla bölgedeki durumu değerlendirmek amacıyla çevrimiçi bir toplantı yaptı. Eksiklerin sıralandığı açıklamada özellikle salgın hastalıklara dikkat çekildi.

“Deprem bölgesinde göre yapan arkadaşlarımızın emeğine sağlık. Lojistik ve koordinasyon merkezimiz çok iyi organize oldu. Bölgede gezici ekipler olarak göre yapan Gaziantep’ten arkadaşların da emekleri çok önemli” diyen Fincancı, şunları söyledi:

“Islahiye ve Nurdağı bölgesinde ciddi yıkım olduğunu biliyorduk ama gördük de. Bir haftadır Sağlık Bakanlığı’na sürekli yazı gönderiyoruz ve arıyoruz en sonunda bugün ulaştık. Bizden güncellenmiş gönüllü hekim listesi talep ettiler.

Organizasyonsuzluk had safhada. Meslektaşlarımız birinci basamak sağlık hizmetlerinde çok eksik olmasına rağmen acillerde görevlendiriliyorlar ve hasta bekliyorlar. Motivasyonları da kırılıyor. İletişim kurmaları bir olumluluk. İhtiyaç bildirerek bugün listeyi Sağlık Bakanlığı’na ileteceğiz.

Birinci basamak ve koruyucu sağlık hizmetleri öncelikli. Aşılamanın başlaması gerekiyor. Hem toplu yaşam hem de çocukların aşılarının eksik kalması büyük bir sorun.

En kısa zamanda güncel listeden görevlendirilmiş listeleri de ileteceğiz. Kendisi bizzat depremzede olan arkadaşların da dinlendirilmesini sağlayacağız.

Konaklama olanağı yaratmak için okul yurtlarını kullanıp okulları kapatmak ciddi bir risk barındırıyor. Bu ortamda sosyal alan sağlayan bir rehabilitasyon alanları üniversiteler. Kapatılmamalı.”

Hatay Merkez Konsey Üyesi Onur Naci, bölgedeki durumu şöyle aktardı:

“Burada barınma, ısınma, tuvalet, çöp sorunları devam ediyor. Adım atılmıyor. Dışarıya nasıl yansıyor bilmiyorum ama bir çalışma yok. Çadır kentler kurulduğu söyleniyor ama yetersiz ve şartları uygun değil.

Bununla ilgili bir rapor da hazırladık. Bir diğer konu çok görünmez olan ama özellikle ekiplerimizin kırsala, köye çıktığında gördüğü canlı hayvanların yiyecek eksiği. Tek geçim kaynağı olan hayvanların yemi ulaşamıyor.

Sağlığa bir bütün baktığımızda insanların ellerinde kalan tek geçim kaynağı hayvanlar da yaşam mücadelesi veriyor. Bir diğeri ise gebelerde folik aside ulaşamamakla ilgili sorunlar var. Hızlı bir çalışma yürütülmeli.

Tetanoz aşısı eksik, bir çalışma yok. Gebelik bakımında folik asit için hızlı bir çalışma gerekiyor. Temizlikle ilgili bir adım yok. Halkın kendi çabalarıyla yapılıyor. Konteynır olarak da hizmet vermeye başladık.

Birinci basamak sağlık çalışmalarını çadırda yürütüyorduk. Dört noktada sağlık çalışmaları yürüttük. 400 üzerinde başvuru aldık. Çok ciddi bir başvuru var. Ne kadar gerekli olduğu ortadayken burada ayakta kalan tek özel hastaneye Sağlık Bakanlığı tarafından gönüllülerin çalışmaması için yazı geldiği söyleniyor.

Hastane kadın doğum üzerine çalışıyor ve ebe ihtiyacı çok yoğun ama yazıdan dolayı yapamadık. Çadır kentlere ekiplerimiz gönderdik çünkü çalışan yoktu. Giden ekibin de değerlendirmeleri ve riskli gruplar yani çocuk, yaşlı, gebe için çalışmalar yürütüyoruz. Diş hekimleri de ihtiyaç kapsamında.

Kadın doğumla beraber ise ebe ihtiyacı var. Türkiye psikiyatri Derneği (TPD) ile çalışmaları ilerletiyoruz. Bir merkez daha oluşturacağız. Elimizden geldiğince danışmanlık ve dayanışma ağını oluşturmak için. Çalışanların da ciddi ısınma sorunu var. Bununla ilgili bir çaba da şu an göremedik.”

TTB İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Uzman Dr. Ali Karakoç, göçmenlerin ve dezavantajlı grupların hedef gösterildiğini belirtti. Konuya ilişkin değerlendirme yapan Karakoç, şunları söyledi:

“Emeğinize sağlık ama ne yazık ki hala eksiklikler var. Özellikle göçmenler, dezavantajlı gruplar hedef gösterilerek yeni bir algı yaratılıyor. Kamu otoritesi nefret söylemini göçmenler üzerinden dolaşıma soktu ve alıcısı bol. Sosyal medyada çok görüyoruz. Deprem hepimiz için yıkıcı oldu. Temel görevi bunları engellemek olan kamu otoritesi ancak ne yazık ki şu anda kötü muamele ve işkenceye varan muameleler var. Bu söylemler toplumda yeni bir gerginlik yaratır, önlem alınmalı.”

Fincancı’dan Bakan Koca’ya mektup: Anne ve bebek ölümlerini beraberinde getirecektir
Fincancı, 11 Şubat’ta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya ilettiği yazıda ise şu ifadeleri kullandı;

“Doğal afetlerde ne çok etkilenen grup bilindiği üzere kadın ve çocuklardır. Bu nedenle kadın ve kız çocuklarının ihtiyaçlarına ayrıca dikkat edilmesi gerekmektedir. Deprem bölgesindeki gebelere yönelik özellikli bir planlama yapılması gerekmektedir.

İklim koşulları, gıda ve suya erişimdeki sorunlar, sağlık kurumlarının çökmesi; erken doğumları, düşükleri, anne ve bebek ölümlerini beraberinde getirecektir. Özellikle Kahramanmaraş ve Hatay’da doğum hizmetlerinde çok büyük sıkıntıların yaşandığı bilgileri Birliğimize iletilmektedir.

Gebelere hizmet veren tüm birimlere acilen tetanoz aşısı sevkiyatının yapılmasının ve doğum hizmetleri için başvurabilecekleri ya da sevk edilebilecekleri merkezlerin günlük olarak sosyal medya ya da belirli medya kanallarından duyurulmasının yaşam kurtarıcı olacağını düşünüyoruz.”

About Author

Serdar

Serdar

Related Articles

TÜM HABERLER