Site icon A3 Haber

Çanakkale Zaferi 108 yaşında: Tarihin akışını değiştiren zaferi, AKP yıllardır “din savaşı” vurgusuyla nasıl kullanıyor?

Emperyalist paylaşım savaşı olan Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı Devleti açısından önemli dönüm noktalarından biri Çanakkale Savaşı’ydı. 18 Mart 1915’te, bundan tam 108 yıl önce emperyalizmin en güçlü donanması denize gömüldü. Ancak AKP 2002’den beri Çanakkale Zaferi’ni tarihsel ve nesnel bağlamından kopararak bir “din savaşı” vurgusuyla kendi propagandası için kullandı.

A3 Haber Merkezi | Bundan tam 108 yıl önce Çanakkale’de tarihin akışı değişti. 1915’te emperyalist paylaşım savaşı olan birinci Dünya Savaşı’nın en çetin dönemi yaşanıyordu. İşgal güçlerinin Şubat ayından itibaren boğazları ele geçirmek için yaptığı saldırı, Mart ayında Çanakkale’de şiddetlendi. Nusret Mayın Gemisi ışıklarını söndürüp ilerlemeye başladı. Akyarlar’a sessiz bir şekilde mayınlarını bıraktı. 10 gün sonra saldırıya geçen müttefik donanmasından üç büyük gemi, mayınlara çarparak Boğaz sularına gömüldü.

Bu olay savaşın seyrini değiştirdi.

18 Mart günü Türk askeri işgalcileri püskürttü. O gün denizde bozguna uğrayan işgal kuvvetleri, bu kez Çanakkale’ye karadan girmek istedi. Karşılarında Mustafa Kemal komutasındaki Türk birlikleri vardı. 25 Nisan 1915 sabahı tarihin akışını tamamen değiştiren Çanakkale Kara Savaşları başladı. Önce Anafartalar, sonra Conkbayarı Zaferleri geldi. Düşman kuvvetleri çekildi. “Çanakkale Geçilmez” sözü tüm dünyaya kanıtlandı.

Çanakkale Deniz Savaşı’nda iki taraf karşı karşıya gelmişti. Bir tarafta İngiltere, Fransa, Rusya, diğer tarafta Osmanlı ve Alman güçleri bulunuyordu.

Çanakkale Savaşı, Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı Devleti topraklarında yaşanan bir safhasını oluşturuyordu. İşgal güçlerine karşı bir yurt ssavunmasıydı söz konusu olan. 18 Mart 1915 günü Birleşik Filo’nun üç zırhlısı Irresistible, Bouvet ve Ocean mayına çarparak battı.

Bu anın önemi şuradan kaynaklandı:

Çanakkale Savaşı deniz harekâtlarının, özellikle de 18 Mart Deniz Savaşı’nın 20. yüzyılın deniz savaşlarından belirgin farkları var. Bu deniz muharebelerinin en önemlileri hep açık denizde, çok geniş bir alanda yapılmıştı ve hiçbir gözlemci bulunduğu yerden tüm muharebe sahasını gözlemleyememiştir. 18 Mart Deniz Savaşı ise iki kara arasındaki dar bir deniz yolu üzerine, sınırlı manevra olanağı veren bir muharebe alanında yürütülmüştür. Herhangi bir gözlemci, geceleri dahi ışıldakların aydınlattığı kadarıyla tüm savaş alanını gözleyebilmekteydi. Diğer yandan Çanakkale Savaşı deniz harekâtlarının tümü iki deniz gücü arasında değil, esasen bir tarafın savaş filosuyla, karşı tarafın kara topçusu arasında geçen bir dizi çatışmadır. Her ne kadar her şey, 4 mil uzunluğunda ve 1 mil genişliğindeki bir deniz ve çevresindeki sırtlarda gerçekleşiyorsa da, bu su yolunun kaybedilmesi, Osmanlı İmparatorluğu için sadece bir muharebenin değil, savaşın bütün bütün kaybedilmesi olacaktı.

2002’den bu yana AKP ne yaptı?

Her fırsatta Çanakkale zaferini diline dolayan AKP kadroları, bu zaferi eğip bükerek çeşitli manipülasyonlarda bulundu.

Barış Derneği 2015’te yaptığı açıklamada, Çanakkale Zaferi’nin AKP elinde ne hale getirildiğine dikkat çekmişti.

O açıklamanın satır başları şöyleydi:

Exit mobile version