A3 Haber

Millet ittifakının Maltepe buluşması: Yüz binlerce yurttaş alana aktı…

Millet ittifakının Maltepe buluşması: Yüz binlerce yurttaş alana aktı…

Millet ittifakının Maltepe buluşması: Yüz binlerce yurttaş alana aktı…
Mayıs 06
18:35 2023

Millet ittifakının İstanbul mitingi Maltepe Meydanı’nda yapıldı. Mitinge cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte ittifaka dahil beş partinin lideri katıldı.

Seçime sekiz gün kaldı. 14 Mayıs’ta milyonlarca seçmen 13. cumhurbaşkanı adayını belirlemek için sandık başına gidecek. Seçime geri sayım başlamışken cumhurbaşkanı adayları ve ittifaklar da son mitinglerini gerçekleştiriyor.

Millet İttifakı’nın büyük İstanbul Mitingi Maltepe Meydanı’nda gerçekleştirildi.

Mitinge millet ittifakının Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve altı partinin vekilleri ve milletvekili adayları katılıyor.

Vatandaşlar saatler öncesinden meydanı doldurmaya başladı.

İlk çıkan isim Karamollaoğlu oldu

Millet İttifakı ortaklarında Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Maltepe miting alanında kurulan sahneye ilk çıkan isim oldu. Vatandaşlara adalet üzerinden vaatlerde bulunan Karamollaoğlu gelecek sene yapılacak icraatlar için yeniden buluşmayı teklif etti.

“İstanbul düşerse, Kudüs düşer dediler, İstanbul düştü ama her şey çok güzel oldu”

Temel Karamollaoğlu’nun ardından sahneye Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı yardımcı adayı Mansur Yavaş çıktı. Mansur Yavaş, belediye seçimleri öncesi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve kendisi için yapılan suçlamaların boşa düştüğünü vurgularken “İki büyük şehir düşerse Türkiye, Kudüs düşer diyorlardı, düştü ama siz düştünüz ve her şey çok güzel oldu” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son ılımlı mesajlarına sevindiklerini belirten Mansur Yavaş, sonrasında verdiği mesajları görünce kendilerini için sandıkları mezar yapacağını görünce şaşkınlıklarının geçtiğini söyledi. Artık birleştirici ve barışçıl bir dile sahip olunması gerektiğini söyleyerek sözü Ekrem İmamoğlu’na bıraktı.

İmamoğlu: Miting alanlarında eşlerimizin görüntülerini yayınlayarak oy kapmaya çalışıyorlar

Ekrem İmamoğlu şunları söyledi:

  • İstanbul tarihi mitinglerle iz bırakmış şehirdir. Bu milletin en güçlü en gür sesi, her zaman İstanbul’dan yükselmiştir, yükselmeye devam edecek. İstanbul mitingleri Türkiye’nin tarihini değiştirmiştir, değiştirmeye devam edecek. Türkiye değişiyor, sevgili hemşerilerim; aramızda kalsın kazanıyoruz.
  • İstanbul’un iradesini beğenmeyenler seçimi iptal etmişlerdir. Sandıktan biz çıkmazsak geçerli sayılmaz dediler. Sonra millet onlara öyle bir demokrasi tokadı attı ki yerle bir etti. Hem milletin kararına saygı göstermeyi öğrendiler hem de bu kararın önünde hiçbir şey olmadığını öğrendiler.
  • Tek tek oyları saymayı öğrettik onlara. Saygı duyacaksınız kardeşim. 806 bin oy farkını millet onlara tek tek saydırdı. Milyonlarca oy farkını onlara tek tek saydırmaya hazır mıyız? İktidarı millete teslim edecekler. O kötü dillerini ne yazık ki fütursuzca milletimizi bölmek için kullanıyorlar. Millet uyandı.
  • Bunlar kötülüğü o kadar büyüttüler ki artık miting alanlarında eşlerimizin görüntülerini yayınlayarak oy kapma ucuzluğunu başlattılar.

“2009’da 200 lira tedavüle çıktı, 134 dolar ediyordu. Bugün 10 dolar bile etmiyor”

Ekrem İmamoğlu’nun ardından DEVA Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı yardımcılığı adayı Ali Babacan, eşi Zeynep Ülkü Babacan ile sahneye çıktı. Babacan yaptığı konuşmada şu sözleri sarf etti:

  • Ülkemizin her yerinden yükselen demokrasi çığlığını İstanbul’a getirdik. Demokrasi çığlığını tüm dünya duyuyor. Tüm dünya izliyor. Sağcı solcu demeden, sünni alevi demeden hep beraber daha fazla demokrasi diyecek miyiz? Hep beraber, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13. Cumhurbaşkanı yapacak mıyız? TBBM’de çoğunluğu sağlayacak mıyız? Sözümüzü aldık.
  • Pahalılığı, yolsuzluğu en iyi bilenlersiniz. Hey gidi İstanbul. 2010’da İstanbul Avrupa Kültür Başkenti olmuştu. Yaptığımız reformlarla yapmıştır. Ülkeyi şimdi getirdikleri noktaya bakın. 200 liralık banknotun hikayesini anlatayım. 2009 yılında tedavüle çıktı. Kaç dolar ediyordu, 134 dolar ediyordu. Bugün ne kadar, 10 dolar bile etmiyor. Döviz bürosunda 20,5 oldu. Herkesin cebindeki 200 liranın 134 dolar iken 9 dolara düşüren yani 124 doları kim çaldı? Herkesin cebindeki 200 liradan 124 doları kim çaldı?
  • Bu enflasyon tam baş belasıdır. Ekonomiyi kötü yönetirseniz yüksek enflasyona mahkum edersiniz. Türkiye’de kurum kalmadı. Patates soğan diyoruz. Gerisini siz tamamlarsınız.

“Bu ülkenin kaynaklarını resmiyete uydurarak yağmaladılar, haram saltanatı kurdular”

Ali Babacan’ın ardından sahneye Millet İttifakı ortaklarından Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal çıktı. Uysal alandaki vatandaşlara şu sözlerle seslendi:

  • 14 Mayıs 2023 milletin yeniden kaderine hakim olacağı bir gün olacak. Türkiye’yi vazgeçilmez zannedenlere, kendi varlıklarını kaçınılmaz kadere dönüştürmek için Türkiye’yi risklere mahkum edenlere, kaynaklarını bir avuç insana sunanlara karşı elbette ‘yeter’ diyeceğiz.
  • 14 Mayıs’ı çağın ritmini yakalayacağımız bir gün haline getirmek durumundayız. Bu güne 1 günde gelmedik. Bugün milyonlarca insanımız eğer sefalet içindeyse bunun sorumluluğu elbette yönetenlerdedir. Cumhuriyette demokrasiye ruhen inanmıyorlar. Demokrasi ve hukuk onların lehine işliyorsa kabulleri, işlemiyorsa değil. Şimdi birileri çıkmış diyor ki 14 Mayıs bir darbe girişimidir.
  • Seçimleri iptal mi edeceksiniz? Bunların düşünceleri ortaya döküldü. Demokrasiye, hukuka, Türkiye’ye dair hiçbir hayalleri yok. 21 yılın sonunda Sayın Erdoğan seçim beyannamesini açıkladı. Mülakatı kaldıracağını taahhüt ediyor. Bozduğu ekonomiyi 2002 şartlarına getirmeyi taahhüt ediyor. İktidarı döneminde çıkan imar aflarını yasaklarını taahhüt ediyor.
  • Geldikleri noktada söz bitmiş, yalanları da bitmiş. Bu ülkenin kaynaklarını resmiyete uydurarak yağmaladılar, haram saltanatı kurdular.

Gültekin Uysal’ın sonrasında Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “14 Mayıs, siyasi darbe girişimidir” sözlerini hatırlatan Davutoğlu, “İstanbul anlayana hocadır, anlayana derse verir ders. İstanbullular bugün bir milli irade dersi veriyor. Seçimlere siyasi darbe diyen bir bakana, toplumu bölerek kardeşi kardeşe düşman kılan bir söylem kullananlara milli irade dersi veriyor İstanbul” dedi.

Hükümetin tarım ve hayvancılık politikalarını eleştiren Davutoğlu, “Sadece geçen yıl 1 milyon büyükbaş, 1 milyon 300 bin küçükbaş hayvanımızı kaybettik. Siz niye pahalı et yiyorsunuz biliyor musunuz? Çünkü hayvancılığı öldürdüler, çünkü bunlar toprakla savaşanlardır” diye konuştu.

AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’ın “Bu seçim, işgalcilere karşı istiklal mücadelesi seçimidir” açıklamasına tepki gösteren Davutoğlu, “Girdiği her seçimi kaybeden, Başbakanlık makamını gasp eden bir adam çıkmış bizi yabancı işgalcilerle bir arada tutuyor. Haddini bil haddini! Millet İttifakı işgalcilere de toprağı istila eden rantiyeye de karşı kurulmuştur” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sahneye torunuyla birlikte çıkarak mitinge katılanları selamladı.

“Başbakan Akşener” sloganları üzerine Akşener, “Öyle Başbakan demekle olmaz. Oylarınızı istiyorum oylarınızı. Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e. Burada hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem İYİ Parti’nin seçmeleri var. Birleşe birleşe kazanıyoruz. Ortada bir sorunumuz yok. Ama minicik bir isteğim var sizden. Her CHP’li aileden tek bir oy istiyorum. Ama biz bütün İYİ Partililer çok çalışıp, bütün oylarımızı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyları için oraya şak diye basacağız” dedi.

Muhalefete yönelik üsluba tepki gösteren Akşener, “Hayatımda bu kadar rezil bir seçime ilk defa gidiyoruz. hakaretlerin, küfürlerin, iftiraların, tehditlerin havada uçuştuğu bir seçim. Milletine işgalci diyen bir dil. Türk milletine darbeci diyen bir dil. Bütün psikiyatrları bu abileri tedavi için davet ediyorum. Gerçekten cezai ehliyetleri kalmadı” ifadelerini kullandı.

Ali Yeşildağ’ın Antalya Havalimanı’nda yolsuzluk yapıldığı iddialarını aktaran Akşener, “Bir firma 5 milyar dolar veriyor, o firmanın dosyasından evrak çalınıyor, yakınlardan birine 3 milyar dolara veriliyor, 1 milyar dolar cebelleze ediliyor. Recep Bey tarafından 1 milyar dolar alındığını söylüyor. Recep Bey, hazır video orada, bize küfretmek yerine bunu soruştur bakalım bir milyar dolar kimin cebine gitmiş. Ali Yeşildağ’ın iddiasına göre senin cebine girmiş. Bu sizin paranız” dedi.

“Hırsız Tayyip” sloganı atılınca Akşener, “Bak şimdi ama öyle diyorsunuz. Adam çıkacak diyecek ki, ‘Bu bayanın, bu bayanın dokunulmazlığı da yok, bugünlerin daha iyi günlerin bayan’ diyecek. Ondan sonra al başına belayı adamla beni dövüştüreceksiniz beni” yanıtını verdi.

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı üzerine Akşener, “Bundan uyuz oldu adam şimdi. Kesin uyuz oldu. ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dediniz gıcık oldu, uyuz oldu bilesiniz. Çünkü Atatürk’ü hiç sevmiyorlar, Cumhuriyet’ten nefret ediyorlar” diye konuştu.

Yolsuzlukları durdurmanın seçmene bağlı olduğunu belirten Akşener, “Haram el uzatmayan, dürüstlüğüne hepimizin kefil olduğu Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz” dedi.

Akşener’in ardından Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu, sahneye çıktı ve mitinge katılanları selamladı.

“Değişime hazır mısınız” diye soran Kılıçdaroğlu, “Ben de size söz veriyorum, bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, hiçbir yoksul ailenin elektriği, suyu, doğal gazı kesilmeyecek. Bu ülkeyi cennet gibi yapacağız, birlikte huzur içinde yaşayacağız. 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım, hiçbir ayrım yapmadan söz veriyorum” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun konuşması şöyle oldu:

  • Ben de size söz veriyorum. Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bu ülkede hiçbir yoksul ailenin elektriği kesilmeyecek, hiçbir yoksul ailenin suyu kesilmeyecek, hiçbir yoksul ailenin doğalgazı kesilmeyecek. Bu ülkeyi cennet gibi yapacağız ve birlikte huzur içinde yaşayacağız. Şundan emin olmanızı istiyorum. 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. Hiçbir ayrım yapmadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimsenin kimliğini, inancını, yaşam tarzını sorgulamadan 85 milyon insanın Cumhurbaşkanı olacağım. Ve 85 milyon insana hakkıyla hukukuyla ve adalet içinde hizmet etmeye ben de size söz veriyorum.
  • Ülkeyi huzura kavuşturmamız lazım. Çok kamplaştırdılar. Komşumuzun kimliğini sorgular hale getirdiler. İnsanların inançlarını sorgular hale getirdiler. Türkiye’yi buradan çekip çıkaracağız. Bunun için en büyük güç sizsiniz. Sizlerle beraber yola çıkacağız. Ve gençler, burada mısınız? Yaklaşık 800 bini aşkın genç, İstanbul’da ilk kez gidip sandıkta oy kullanacak. Ve sizler otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceksiniz; sadece bizim siyasi tarihimize değil dünya siyasi tarihine de önemli bir armağan bırakacaksınız. Bu onur size yeter.
  • Birlikte mücadele ettiğimiz zaman Türkiye’nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün sorunlar çözülebilir. Az önce Genel Başkanlarımızı dinlediniz. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarımızı dinlediniz. Birlikte yola çıktık, beraber yola çıktık. Ortak akılla yola çıktık ve Türkiye Cumhuriyeti devletini bir kişiye teslim etmeyeceğiz, bir kişinin iki dudağından çıkan bir sözü hiç kimse kabul etmeyecek. Beraber ve birlikte yöneteceğiz. Akılla yöneteceğiz, bilgiyle yöneteceğiz, birikimle yöneteceğiz, ahlakla yöneteceğiz, erdemle yöneteceğiz, hiçbir ayrımcılık yapmayacağız. Ve bu ülkeye sözüm söz; baharı getireceğim baharı, bu ülkeye huzuru getireceğim huzuru, göreceksiniz bunu. Herkesi kucaklayacağız, herkesi. Hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz.
  • KHK’lılara bahar gelecek mi, haydi. Evet, haydi bahar gelecek hiç endişe etmeyin. Bu kardeşiniz bu meydana Adalet Yürüyüşü’nden sonra da gelmişti. Adalet Yürüyüşü’nü yapmıştım. Adalet, devletin temelidir. Devletin dini adalettir. Adaleti her yerde ve her ortamda savunmak zorundayız. Sadi şöyle söyler; “Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez”. Hepimiz adalete susadık, hepimiz adaleti istiyoruz. Adalet sadece mahkeme salonlarında gerçekleşmez. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa, 85 milyonumuz aç demektir. Bir çocuk eğer soğukta kaldıysa, 85 milyonumuz soğukta kalmış demektir. Dolayısıyla biz, beraber ve birlikte Türkiye’yi yeniden aydınlığa çıkaracağız. En büyük gücümüz sizsiniz ve kendinize güvenin.
  • Türkiye’nin bütün sorunları çözülebilir. Benim saray merakım yok, 6 liderin de öyle, bir saray merakı yok. Ben sizler gibi yaşıyorum. Sizler gibi mütevazı bir hayatım var. Sizler gibi yaşamaktan da onur duyuyorum. Saraya gitmeyeceğiz, Allah nasip eder sizlerin oyuyla Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğumda, yerimiz Çankaya olacak, Gazi Mustafa Kemal’in mütevazı mekânı olacak. Bir şey daha. Söz verdim, en geç iki yıl içerisinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi, Afganlı kardeşlerimizi ülkelerine uğurlayacağım. ‘Staj ve çıraklık’. Meraklanmayın onu gayet iyi biliyorum ve çözeceğim. Çalıştınız, kazandınız, prim yatırtmadılar Borçlanma imkânı getireceğim, hiç meraklanmayın. Bakınız, her hakkı teslim edeceğim, her hukuku uygulayacağız. Asla ve asla birilerinden yana tavır almayacağız.
  • Benim Cumhurbaşkanı olmamı istemeyen iki kesim var. Onları bilmenizi isterim. Birincisi beşli çeteler. Beşli çeteler istemiyorlar. Yuh çekmeyin, sandığa gidip oy kullanın. Ben sizden onu bekliyorum. Yuh çekmek bu işin en kolayı, zor olanı sandığa gitmek. Ama sandığa giderken bir arkadaşını beraber götürmek. Özellikle AK Parti’ye veya MHP’ye veya Cumhur İttifakı’ndan birisine geçen seçimlerde oy veren bir kişiyi ikna edeceksiniz, beraber sandığa götüreceksiniz ve oy kullanacak. O zaman gerçek anlamda her bir birey görevini yapmış olacak. Bunun sözünü istiyorum. Söz mü? Yüz binlerin sözünü dinledik. Yüz binlerden söz aldım. Onu da biliyorum. Beşli çetelerin yurtdışına kaçırdıkları paraları biliyorum. Nerelere götürdüklerini biliyorum. Amerika’da Manhattan’da gökdelenler yaptığını biliyorum. Muhammed Ali Clay’in çiftliğini nasıl satın aldıklarını biliyorum.
  • Londra’da paraları nerelere yatırdıklarını biliyorum. Tamamını, ama tamamını son sentine kadar getireceğim ve bu millete vereceğim. 418 milyar doları götürdüler. Az önce Meral Hanım söyledi, sadece bir işlemden 1 milyarın nasıl götürüldüğünü söyledi. Onların tamamını, 418 milyar doları, kuruşu kuruşuna getireceğim ve size vereceğim, bu halka vereceğim. Söyledim, bir daha ifade edeyim; kul hakkı yemem ve kul hakkı yedirmem. Bakınız hiç onlar diyorlar mı biz kul hakkı yemeyeceğiz diye. Demiyorlar, söyleyemiyorlar. Ben onların neler yediğini biliyorum. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğim. Hiç kimse endişe etmesin.
  • Beni istemeyen ikinci bir grup daha var. Uyuşturucu baronları… Söz veriyorum, uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım. Uyuşturucu baronlarına da bir şey diyemiyorlar. Neredeyse kucaklaşacaklar. Ama bu ülkenin çıkarı için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu ülkeyi aydınlığa çıkaracağız. Beraber, birlikte bunu sağlayacağız. Bundan emin olmanızı isterim.
  • üSon söz; çünkü uzun süre beklediniz. Ekrem Başkanımızın mitingleri bitirirken söylediği bir şey var, güzel bir cümle var, onu kullanarak izin verirseniz bu mitingimizi bitirmiş olalım. Her şey çok güzel olacak. Bütün sorunları biliyorum, emin olun. Bütün sorunları çözmeye ahdettim, emin olun. Ve ben, bu ülkeye arkadaşlarımla birlikte baharı getireceğim, huzuru getireceğim. Kim olursa olsun bu topraklarda yaşıyorsa herkesin sorunuyla ilgileneceğiz. Asla ayrımcılık yapmayacağız. Ondandır, bundandır diye bir şey söylemeyeceğiz ve 85 milyonu kucaklayacağız. Ve benim de size sözüm, 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. 85 milyona hizmet edeceğim. Hiçbir ayrım yapmayacağım ve herkesi kucaklayacağım.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER