A3 Haber

Hangi 19 Mayıs: 2023 Türkiyesinde gerçekten “kutlu” ve “mutlu” olabilir mi?

Hangi 19 Mayıs: 2023 Türkiyesinde gerçekten “kutlu” ve “mutlu” olabilir mi?

Hangi 19 Mayıs: 2023 Türkiyesinde gerçekten “kutlu” ve “mutlu” olabilir mi?
Mayıs 19
12:40 2023

19 Mayıs, bir ilk adım… Tam 104 yıl önce, yaşadığımız topraklarda emperyalist işgale karşı mücadelenin kritik adımlarından biri… Peki 104 yıl sonra Türkiye, emperyalizmin belirleniminden, tahakkümünden, ablukasından kurtuldu mu? Emperyalist NATO’nun sadık üyesi, uluslararası tekellerin at oynattığı, kamusal varlıkların patronlara kâr edildiği Türkiye’de, tekellere ve tarikatlara dayalı AKP-MHP diktatörlüğünün zulmü altındaki ülkede hangi 19 Mayıs, nasıl 19 Mayıs?

Ahmet Çınar | 19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye’nin ulusal kurtuluş mücadelesinin liderliğini yapan Mustafa Kemal’in Anadolu’ya geçişinin sembolü. Yani bir ilk adım. Dolayısıyla tarihsel öneme sahip.

19 Mayıs, aslında Osmanlı’nın kurtarılması için değil, yeni bir kuruluşun gerçekleşmesi, yepyeni bir ülkenin kurulması için atılan bir ilk adım.

Mustafa Kemal bundan 104 yıl önce Samsun’a çıkarken, çürümüş ve köhnemiş Osmanlı’yı işgal ordularından kurtarmayı değil; emperyalist işgale karşı savaşıp yeni bir ülkeyi, laik cumhuriyeti kurmayı düşünüyordu. Bir devrimci gibi düşünüp davranıyordu ve öyle de oldu.

Milli Mücadele 19 Mayıs’ta atılan ilk adımla başladı, Kurtuluş Savaşı’yla sürdü, laik cumhuriyetin kuruluş ilanıyla taçlandı.

Bugün işte o kritik, önemli ve değerli tarihin yıldönümü: Kutlu olsun. Bu durum 104 yıl öncedeydi.

Bugünse 19 Mayıs 2023… O ilk adımın üzerinden tam 104 yıl geçti. Bu 104 yıla baktığımızda cumhuriyete ihanet edenler, Amerikancılar, tarikatçılar, laiklik düşmanları, köhne ve çürümüş Osmanlı’yı hortlatmaya çalışanlar, padişah bozuntuları, mafya takımı, ülkenin tüm kamusal varlıklarını sömürüp kendilerine rant ve kâr edenler bir film şeridi gibi geçiyor gözlerimizin önünden…

Beş gün önce oluşan parlamentoya bakmak bile, tabloyu görmek için yeter: Tarikatçılardan patron temsilcilerine, domuz bağcılarından kadın düşmanlarına, vahşi özelleştirmecilerden rant avcılarına kadar gericiliğin her rengi, her cinsi, her türü ne yazık ki TBMM çatısı altında! AKP’lisi de AKP artıkları da, MHP’lisi de MHP artıkları da mebus yemini etmeye hazırlanıyor…

Öte yandan bugün çok sayıda kutlamaya, törene, mesaja, konuşmaya, nutka tanıklık ediyoruz. Çoğu da AKP-MHP iktidarının sahipleri, temsilcileri tarafından dile getiriliyor.

Sorular basit, aslında yanıtları da basit:

  • Hem monarşik Osmanlı’yı hayırla anıp neo-Osmanlıcı hayaller kurup “şanlı ecdat” edebiyatı yapıp hem de 19 Mayıs kutlanabilir mi?
  • Hem ülkenin stratejik kamusal varlıklarını ve zenginliklerini türlü çeşitli mekanizmalarla uluslararası tekellere, dev sermaye gruplarına peşkeş çekip hem de emperyalist işgalden kurtuluşun ilk adımı olan 19 Mayıs anılabilir mi?
  • Hem ülkeyi tarikatlar, şeyhler, şeriatçılar, mafyacılar ülkesi haline getirip laikliğin ruhuna fatiha okuyup hem de laik cumhuriyetin ilk adımı olan 19 Mayıs için “fiyakalı laflar” edilebilir mi?

Kelimenin tam anlamıyla ikiyüzlülük, sahtekarlık.

19 Mayıs’ı anmayı ve kutlamayı hak etmek gerekiyor. Amasız fakatsız bir biçimde laikliği savunarak, sosyal hukuk devleti anlayışına sahip çıkarak, kamucu ve dayanışmacı bir zihniyeti güçlendirerek, aydınlanma felsefesine sarılarak… Bu değerleri ve kavramları savunmadan, eşitlik ve özgürlük mücadelesi vermeden 19 Mayıs’ı anmak, kutlamak nostaljiden ve metafizik ritüelden öteye gidemez.

Mesele 19 Mayıs’ın felsefesine sahip çıkmak, o anlayışı içselleştirmek, bu yolda mücadele etmek… 19 Mayıslar ancak o zaman hak edilebilir.

About Author

Ahmet Çınar

Ahmet Çınar

Related Articles

TÜM HABERLER