Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilk yurtdışı ziyaretini Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuzeyine yaptı. Erdoğan, “KKTC” Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile yaptığı ortak basın açıklamasında “Kıbrıs Türkü asla azınlık olmamıştır, olmayacaktır. Kimsenin bir 50 sene daha kaybetmeye tahammülü yok. Müzakere masasına geri dönülecekse bunun yolu KKTC’nin tanınmasından geçmektedir” dedi.

Erdoğan, cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilk yurtdışı ziyaretini gerçekleştirmek üzere Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuzeyine gitti. Erdoğan, ziyareti kapsamında “KKTC” Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile bir araya geldi. Erdoğan ile Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki başbaşa görüşmesi yaklaşık bir saat sürdü. Görüşmenin ardından iki lider kameralar karşısına geçti.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

• Elektrik sorunuyla ilgili Türkiye’den kablo yoluyla Kuzey Kıbrıs’a elektrik naklinin sağlanması en önemli adımımız olacak. Bununla artık Kuzey Kıbrıs’ta elektrik kesintileri gibi bir sorun inşallah kalmayacak.
• Kıbrıs meselesinde Türk tarafı her zaman yapıcı ve sonuç odaklı tutum benimsemiştir. Ada’nın kadim ve asli unsuru özellikle Kıbrıs Türklerinin haklı talepleri açık ve nettir. Kıbrıs Türkü asla azınlık olmamıştır, olmayacaktır. Bu gerçekleri görmezden gelenlere saplantılarını artık bir yana bırakıp Ada’nın gerçekleriyle yüzleşmelerini tavsiye ediyorum. Yarım asırdan fazla bir süre Rum tarafının uzlaşmaz ve maksimalist yaklaşımları nedeniyle heba edildi. Kimsenin bir 50 sene daha kaybetmeye tahammülü yok. Müzakere masasına geri dönülecekse bunun yolu KKTC’nin tanınmasından geçmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın Cenevre’deki son gayriresmi toplantıda ortaya koyduğu, bizim de desteklediğimiz gerçekçi ve sonuç odaklı vizyon esasen bundan ibarettir.

Ersin Tatar’ın konuşmasından satır başları şöyle:

• Gelinen noktada sizlerin destekleriyle biz yeni siyaseti sonuna kadar sürdürmenin azmi içindeyiz. Bu saatten sonra eskiye dönemeyiz. Ortaya yeni bir siyaset çıkmıştır. Sizlerin, ana vatanın desteğiyle bütün dünyaya bunu anlattık. Şu anda resmi müzakerelere geçemiyoruz ancak Kıbrıs’ta yapıcı önerilerle karşı tarafı bir bakıma uyarıyoruz. Kıbrıs’ta 2 ayrı halk vardır; bu 2 halk aynı adayı paylaşırken egemenlik zemininde mutlak surette iş birliği olabilir. Bütün dünyaya bu mesajı tekrar veriyoruz. Bu adada her iki halkın da yararlanacağı işbirliklerine varız.
• 20 Eylül’de New York’taki konuşmanızda dünyanın gözünün içine baka baka Kıbrıs halkına yapılan zulümlere, bütün girişimlere artık dur deyiniz dediniz. Artık KKTC’yi tanıma zamanı geldi dediniz. Mavi Vatan şu an emin ellerdedir. Kıbrıs Türk halkı her zaman ana vatanla birlik içerisinde.