Yoğun bakımda ‘koronavirüs’ mücadelesi: ‘Yaşamak istiyorum’

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakımında Covid-19’a karşı büyük mücadele veriliyor. Kendilerine bulaş riskini azaltabilmek için koruyucu önlemleri çok sıkı uygulayan sağlık çalışanları, yoğun bakımda bunaltan sıcakta tulumların içinde maske, gözlük ve siperliklerini takıp özveriyle çalışıyor. Doktor ve hemşireler, hastalara tedavinin yanı sıra psikolojik destek de sağlıyor. Sağlık çalışanları, ‘Yaşamak istiyorum’, ‘Kendim nefes almak istiyorum’ diyen hastalarla sık sık konuşarak, moral veriyor.
Yoğun Bakım Uzmanı öğretim üyesi Dr. Gürhan Taşkın, sağlık çalışanlarının verdiği zorlu mücadeleyi anlattı. Sağlık çalışanları ve hastalar açısından çok zorlayıcı süreç olduğunu belirten Dr. Taşkın, “Normal yoğun bakım önlemlerinin ötesinde daha ciddi ve sıkı önlemler alıyoruz. Yoğun bakımlarda normalde hasta ziyareti, iletişim önemli bir konu. Hastalar bir takım ruhsal problemler yaşayabiliyor. Koronavirüs hastalarında bu durumu daha sık görüyoruz. Çünkü tanıdık yüz ve tanıdık simalardan uzaklar burada. Devamlı tulumlar içinde hastaların içine giriyoruz. Bu da aramızda bir iletişim engeli oluşturuyor maalesef” diye konuştu.
Dr. Gürhan Taşkın, son 3-4 aydır en fazla duydukları cümlelerin ‘Yaşamak istiyorum’, ‘Soluk almak istiyorum’, ‘Kendim nefes almak istiyorum’ olduğunu anlatarak, şunları söyledi: “Devamlı cihaza bağlıyoruz, ayırıyoruz. Bu süreçler onlar için de yorucu oluyor. Hastalardan bu cümleleri duymak bizi bir yandan motive ediyor bir yandan da üzüyor. Kandaki oksijen değerleri düşmesine rağmen hastalar çok semptomatik olmadıkları için içinde bulundukları durumun çok farkına varamıyorlar ilk başta. Ama ilerleyen süreçte solunum sayıları artmaya başlıyor, nefesleri yetmemeye başlıyor. Bu evrede, ‘Bana yardım edin’, ‘Beni cihaza bağlayın’ diye talepler de alıyoruz. Ama biz zaten süreci yakın takip ettiğimiz için onlardan bu talep gelmeden biz hasta hakkında solunum yetmezliği planlaması yapmış oluyoruz. Artık solunumunun yetmediğini, uyutarak solunum cihazına bağlamamız gerektiğini hastaya anlatıyoruz. O süreçte ‘Ne olur beni tekrar uyandırın’ gibi cümleler duyuyoruz, bu cümleler de bizi çok etkiliyor. En sevindiğimiz süreç hastaları solunum cihazından ayırdığımız süreç.”
Tüm Haberler
- Süleyman Soylu’nun hedef aldığı Prof. Ergüder’e destek çığ gibi büyüyor: Destek imzaları 3 bin 452’ye ulaştı
- Vergi borcu olanlar hafta sonu kısıtlamadan muaf tutulacak
- Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, DP’den istifa etti
- Valilik duyurdu: İzmir’de koronavirüs salgınına karşı yeni kararlar
- ATM dolandırıcılarına operasyon: 17 kişi gözaltına alındı
- Erdoğan’ın ekonomi danışmanı Yiğit Bulut: Dolar 30 lira da olsa TL’de kalan kazanır, dolar kaç lira olursa olsun getiri sağlamıyor
- HDP’den Nedim Şener ve Mehmet Özhaseki hakkında suç duyurusu
- Aleyna Çakır’ın ailesi Ümitcan Uygun’un ağabeyine karşı altı ay koruma kararı aldı
- 15 yaşında IŞİD’e katılan Begüm’e İngiltere’ye dönüş izni çıkmadı