Site icon A3 Haber

“Virüse daha geç yakalananların hayatta kalma şansı daha yüksek”

Hale Global’a ait Amerikan yerel haber ve bilgi platformu Patch’de geçen ay yayımlanan bir analiz, Covid-19’a ilişkin bazı güncellemelere işaret etti. Virüsün yayılmaya başladığı Şubat ayında bilinmeyen ama şimdi daha iyi bilinen beş önemli madde sıralandı. Analizde, “Daha geç hastalanan birinin, daha erken hastalanandan daha yüksek yaşama şansına sahip olduğunu akılda tutarsak, ileriye dönük olarak Covid-19 hakkında endişelenecek bir şey yoktur” denildi. Bu analizi Ayşen Tekşen’in çevirisiyle paylaşıyoruz.

Bu salgında üç ay sonra, mesela Haziran 2020’de, hastalık kapanların hayatta kalma şansı üç ay önce, örneğin Şubat 2020’de hastalananlarınkinden daha büyüktür. Bunun nedeni bugün doktorlar ve bilim insanlarının Covid-19 hakkında üç ay öncekinden daha fazla şey bilmeleri ve dolayısıyla hastaları daha iyi tedavi edebilmeleridir. Durumu daha net değerlendirebilmeniz için Şubat’ta bilmediğimiz halde şimdi bildiğimiz beş önemli konuyu belirteceğim.

1) Başlangıçta Covid-19’un zatürreye –bir akciğer enfeksiyonu- bağlı ölümlere neden olduğu düşünüldü ve bu nedenle de nefes alamayan hastaları tedavi etmenin en iyi yolunun ventilatörler olduğu kabul edildi. Şimdi ise virüsün akciğerler ve bedenin diğer bölgelerindeki kan damarlarında pıhtılara neden olduğunu ve bunun da oksijenlenmede düşüşe yol açtığını anlıyoruz. Artık sadece ventilatörlerle oksijen sağlamanın bir faydası olmayacağını ama akciğerlerde mikro kan pıhtısı oluşumunu engellememiz ve olanları da eritmemiz gerektiğini biliyoruz. Haziran 2020’de tedavi rejimlerinde protokol olarak Asprin ve Heparin (pıhtılaşmayı önleyici kan incelticiler) kullanmamızın nedeni de budur.

2) Daha önceleri kanlarında -OKSİJEN DOYGUNLUĞU- oksijen düşüklüğü nedeniyle hastalar hastaneye yetiştirilemez ve yolda düşüp ölürlerdi. Bunun nedeni MUTLU HİPOKSİ’ydi –oksijen doygunluğu yavaş yavaş düşerken COVID-19 hastalarının kritik eşiğe, hatta bazen yüzde 70 seviyesine gelene kadar belirti göstermemesi. Normalde oksijen doygunluğunun yüzde 90’ın altında düşmesi durumunda nefessiz kalırız. Covid-19 hastalarında bu nefessiz kalma durumu tetiklenmediği için Şubat 2020’de hastaları hastaneye götürmekte geç kalıyorduk. Ama artık mutlu hipoksiyi bildiğimiz için ev kullanımına yönelik basit bir puls oksimetreyle tüm covid hastalarının oksijen doygunluğunu izliyor ve %93’ün altına düşerse hastaneye ulaştırıyoruz. Bu da Haziran 2020’de doktorlara kandaki oksijen bozukluğunu düzeltmek için daha fazla zaman ve hastalara daha yüksek bir hayatta kalma şansı sağlıyor.

3) Şubat 2020’de koronavirüsle savaşacak ilaçlarımız yoktu. Yalnızca hastalığın neden olduğu komplikasyonları tedavi ediyorduk… hipoksi. Bu nedenle hastaların çoğu şiddetli biçimde enfekte oldu.
Artık iki önemli ilacımız var.
FAVIPIRAVIR VE REMDESIVIR
Bunlar koronavirüsü öldürebilen ANTİVİRALLER. Bu iki ilacı kullanarak hastaların ağır biçimde enfekte olmasını önleyebilir ve ve böylece, HİPOKSİ OLMADAN ÖNCE onları tedavi edebiliriz. Bu bilgiye ise Şubat 2020’de değil ancak Haziran 2020’de sahip olduk.

4) Pek çok Covid-19 hastası yalnızca virüs nedeniyle değil ama -SİTOKİN FIRTINASI olarak adlandırılan- abartılı biçimde tepki veren kendi bağışıklık sistemi nedeniyle de ölür. Fırtına gücündeki bu bağışıklık tepkisi yalnızca virüsü değil hastaları da öldürür. Şubat 2020’de bu fırtınanın oluşmasını nasıl engelleyebileceğimizi bilmiyorduk. Şimdi, Haziran 2020’de, dünyanın her yerindeki doktorların 80 yıldan beri kullanmakta olduğu ve kolaylıkla erişilebilen steroit adlı ilaçların bazı hastalardaki sitokin fırtınasını önlemede kullanılabileceğini biliyoruz.

5) Artık, hipoksisi olan hastaların basit bir biçimde karın üstü yatarak iyileşebildiklerini de biliyoruz -prone pozisyonu. Bunun dışında, birkaç gün önce bilim insanları hastaların akyuvarlarının ürettiği, Alpha Defensin olarak bilinen bir kimyasal maddenin akciğer kan damarlarında mikro pıhtılara neden olabileceğini ve onlarca yıldır Gut tedavisinde kullanılan Colchicine adlı ilacın bunu önleyebildiğini keşfettiler.
Dolayısıyla, Haziran 2020’de hastaların COVID-19’u atlatma şansının Şubat 2020’de olduğundan çok daha yüksek olduğunu artık kesin olarak biliyoruz.
Daha geç hastalanan birinin, daha erken hastalanandan daha yüksek yaşama şansına sahip olduğunu akılda tutarsak, ileriye dönük olarak, Covid-19 hakkında endişelenecek bir şey yoktur.

Önlemlere uymaya devam edelim ama nedensiz şekilde paronoid de davranmayalım.

Dr. Bülent Serçin: Hastalıkla ilgili bilgiler birikiyor ama bulaştan korunma kısmı hâlâ sıkıntılı

Dr. Bülent Serçin, yukarıdaki bilgilere ek olarak şunları kaydetti:

“Birkaç ekleme yapmak iyi olur.
1. Kan pıhtılaşması tüm enfeksiyonlarda tetiklenebilen bir durum. Ancak viral enfeksiyonlarda Aspirin kullanımı Reye Sendromu adıyla anılan karaciğer yetmezliğine yol açabilir bir durum.
3. Ne yazık ki virüsü öldürerek yok eden ilaçlar henüz yok. Bahse konu iki ilaç RNA polimeraz adındaki bir enzimi bloke ederek virüs çoğalmasını engelliyor. Bir tür virüsü kısırlaştırıyor. Ama var olanları öldürebilme yeteneğinde değil
4. Virüse karşı bağışıklık sisteminin aşırı yanıtı gerçekten de hastalardaki en önemli hasar nedeni. Ancak kullanılan steroid vs bağışıklık sistemi baskılayıcılarının aynı zamanda virüse karşı savaşı da engelleyeceğini göze almak kaydıyla.

Ancak elbette bilgi biriktikçe, daha anlaşılır bir durumla mücadele daha kolay.
Yine de bu ilaçlar hasta olduktan sonra mücadele ilaçları ve kısmen başarılı.
Enfeksiyon bulaşından korunma kısmı hâlâ sıkıntı.
Yine de zaman kazanmak iyidir.”

Exit mobile version