Kaan Şensoy.
Kocaeli’nde büyümüş ve aynı yerde ticaret hayatına atılmış iş insanı.
Bir dönem Kocaeli eski Büyükşehir ve Kocaeli eski Milletvekili Sefa Sirmen’in oğlu Tolga ile de ortak ticaret yapmış, sonrasında ticarete yalnız devam eden biri.
2012’de evlenen ve 2017’de şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanan Kaan Şensoy’un iki de çocuğu var.

Boşanmanın ardından eski eşiyle aralarındaki tartışmalar yüzünden sık sık mahkemelik olan Kaan Şensoy hakkında 48 ayrı soruşturma ve dava açıldı.
Hatta Wellborn Otel’in sahibi Haluk Ulusoy’un damadı olan eski kayınbiraderi Bora Ulugün ile tartışan ve aracını ruhsatsız silah ile kurşunlayan Kaan Şensoy, olay sonrası gözaltına alınarak 3 gün boyunca tutuklu kaldı.

Kaan Şensoy’un talihi, boşanmanın ve iş ortaklığından ayrıldıktan sonra pek de iyi gitmedi.
Eski eşi ve onun akrabaları ile yaşadığı tartışmalar, karşılıklı iddialar, açılan soruşturmalar ve davalar, hatta TBMM’de İyi Parti Grup Toplantısı’nda kürsüye kadar giden ilginç gelişmeler, genç iş insanının işlerine de yansıdı.

Kamuoyu Kaan Şensoy’un eski eşi ve akrabalarıyla yaşadıklarını tartışırken, madalyonun diğer yüzünde de önemli gelişmeler oluyordu.
Şensoy’un ticari hayatı iyice sıkıntıya girmiş, borçlarını döndüremez hale gelmişti.
Türkiye’nin acı gerçeği, bankalardan kredi bulamazsanız kalan çareniz piyasada “tefeci” diye tanınan isimlerin kapısını çalmaktır.
Kaan Şensoy da bu yolu seçti.
Borçlarını çevirebilmek için artık tefecilerin eline düşmüştü.

Kaan Şensoy’un babası İsmet Şensoy’da Kocaeli’nde ticaretle uzun süre uğraşmış biri.
Oğlunun tefecilerin eline nasıl düştüğünü ve neler yaşadığını Kocaeli’nde yayın yapan KOZ isimli internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Karabulut’a şöyle anlatmış:
“Zaman zaman İsmet Şensoy ile bir araya gelir sohbet ederdik, uzun uzun anlatırdı Şensoy.
Oğlunun ana borçlarını bitirdiğini ama Kaan’ın çekleri çok sayıda tefecinin elinde düştüğünü, faizi ödemekten rahat nefes alamadıkları anlatırdı İsmet Şensoy.
İsmet Şensoy bunları anlatırken uçuk rakamlardan bahsederdi, bende kendisine, nasıl çıkmayı düşünüyorsunuz bu işlerin altından, tefecilerin eline düşen çeklerin faizinin ödenmesi mümkün değil derdim.
Ödemeye çalışıyoruz, çabalıyoruz derdi, çaresizce ve içini çekerek…”

İşte baba İsmet Şensoy, oğlunun içinde bulunduğu durumu böyle anlatıyordu.
Peki kimdi bunlar?
Kaan Şensoy’un borcu bulunduğu belirtilen iki ismi yazayım.
Mustafa Karslı ve Adem Moğultay.
Tanıdık geldi mi?

Çok zaman geçmedi, daha bir yıl önce A3 Haber’de isimleri var.
İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve kamuoyunun “FETÖ Borsası” diye bildiği dosyada bu iki isim de (sonradan evinde öldürülen) Ahmet Kurtuluş’un arkadaşı, iş ortağı.
Hatta Ahmet Kurtuluş aracılığı ile dönemin İzmir İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen’e Kocaeli’nde yaşayan iki kişinin telefon numaraları üzerinden kanunsuz olarak yerlerini tespit ettiren kişiler.
Çek senet tahsilatı, şantaj, adam kaçırma, tehdit ve haraç, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve örgüte üye olmak.
İkisinin de sabıkası kabarık.

Dönelim Kocaeli’ne ve Kaan Şensoy’a.
Şensoy 2020’nin ortalarında önce “uzaklaştırmayı ihlal” suçundan bir süre cezaevinde kaldı, ardından da elektronik kelepçe takılarak ev hapsine çıkarıldı.
İşleri daha da bozulmuştu.
Alacaklılar paralarını istiyorlardı.

1 Eylül 2020 saat 11 sularında Kocaeli Başiskele Fatih Mahallesi Müjde Sokak’taki evinde cezasını çekmekte olan Kaan Şensoy’un evinden üç el silah sesi geldi.
Gece gelen misafiri, Şensoy’un evinden koşarak çıkıp, kapı önünde kendisini bekleyen araca binerek uzaklaştı.
Kasığına ve böbreklerine isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Şensoy Kocaeli Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Bütün müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.

Olayın şüphelisi olduğu öne sürülen ve tetiği çektiği iddia edilen Erhan Dalbudak ile olaya karıştıkları iddia edilen üç kişi, olaydan kısa süre sonra yakalandı.

Dalbudak’ın da bir suç nedeni ile cezaevinde olduğu ancak COVİD-19 tedbirleri kapsamında serbest bırakıldığı anlaşıldı.
Kaan Şensoy’un görüştüğü kişilerce tehdit edildiği ve olaydan yaklaşık 1 saat önce Kocaeli’ne giderek basın açıklaması yapmak istediği öğrenildi.
Neler açıklayacaktı bilmiyoruz.

Eşi ve akrabaları ile yaşadığı olaylar ve davalar nedeniyle kamuoyu cinayeti çoğunlukla bu bağlamda sorguladı.
Oysa detaylarda ilginç tespitler vardı.
Kaan Şensoy’un ablası Selin Babür yaptığı açıklamada, “Kardeşime karşı tamamen o kadının iftira ve iddialarına dayalı olarak sosyal medya linçi başlatılmıştır. Söylediklerinin aksini ispatlayan görüntü, mesaj ve bilgiler dava dosyalarında yer aldığı halde kardeşime yapılan bu linçi engelleyemedik, sonunda ise gencecik yaşında kardeşim cinayete kurban gitti. Olayı sadece tek taraflı olarak dinleyerek kanıtlanmamış̧ iddialarla kardeşimi suçlayan herkes bu cinayetin suç̧ ortağıdır” dedi.

Kaan Şensoy’un ablası Selin Babür geçtiğimiz günlerde A3 Haber ile iletişime geçti.
Kendi halinde yaptığı araştırmalarda Ahmet Kurtuluş, Mustafa Karslı ve Adem Moğultay isimlerine rastlamış ve bizden yardım istiyordu.
Günlerce bilgi/belge paylaştık.
Selin Babür kardeşinin öldürülmeden önce söylediklerini şöyle aktardı: “Abla dedi benim kim olduğumu ben öldükten sonra anlayacaksınız ben itirafçıyım. Derin devlet biliyor benim kim olduğumu dedi. Ama kimseye söylememi istedi. Ben de zaten hayat koşturmasında unuttum bugüne değin…”
Aradan yedi aya yakın zaman geçtikten sonra bakış açısı değişmişti.
Peki bakış açısını değiştiren neydi?

9 Nisan 2021.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın emriyle İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından suç örgütü kurduğu ve yönettiği iddia edilen Sedat Peker ve grubuna yönelik İstanbul, Ankara, Hatay, Konya, Sakarya, Kocaeli ve Trabzon’da eş zamanlı operasyon yapıldı.
Operasyonda Sedat Peker ile bağlantılı 52 şüpheli gözaltına alındı.
Sedat Peker yurt dışında olduğu için sadece evinde arama yapılabildi.

Polisin yaptığı operasyonda Kocaeli’nden de 13 kişi gözaltına alındı.
13 kişiden ikisinin adı önemli.
Mustafa Karslı ve Adem Moğultay.
Acaba evinde elektronik kelepçe ile gözaltında bulunan Kaan Şensoy’un “tehdit edildiği ve cinayetten yaklaşık bir saat önce Kocaeli’ne giderek basın açıklaması yapmak istemesi” bu yüzden miydi?
Ya da ablası Selin Babür’e söylediği “benim kim olduğumu ben öldükten sonra anlayacaksınız ben itirafçıyım” sözü İstanbul polisinin operasyon düzenlediği bu suç örgütü ile mi ilgiliydi?

Kocaelili iş insanı Kaan Şensoy’un evinde öldürülmesi ile ilgili soru işareti çok.
Aradan geçen zaman cinayeti çözdü mü yoksa daha mı karmaşık hale getirdi belli değil.
İstanbul polisinin operasyonunda Kaan Şensoy cinayeti ile ilgili yeni ipuçları çıkar mı yoksa sıradan cinayet olarak mahkeme koridorlarında yankılanır mı bilmiyoruz.
Bildiğimiz, İzmir’de de olsa, Kocaeli’nde de olsa kurulmuş ve işleyen bir yer altı suç örgütü düzeneği var.
Bildik isimler, tanıdık ilişkiler.

Sedat Peker nasıl Türkiye’den çıktı?
Neden gittiği yerlerde yakalanıp Türkiye’ye getirilmiyor?
Bu ve benzeri organizasyonlar yerel ya da ulusal mı yoksa her birinin yurt dışında kendilerine benzer yapılarla ilişkileri var mı?
Bu yapıları kim koruyup kolluyor?
Büyük sermayedarlar ulusal şirketler bu ilişkilerin neresinde?
Bir sonraki yazıda da buna bakalım dilerseniz…