A3 Haber

Sedat Peker elini kolunu sallayarak dolaşıyor: Kim koruyor?

Sedat Peker elini kolunu sallayarak dolaşıyor: Kim koruyor?

Sedat Peker elini kolunu sallayarak dolaşıyor: Kim koruyor?
Nisan 15
08:06 2021

Asıl adıyla Reis Sedat Peker.
İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve kamuoyunda “FETÖ BORSASI” olarak bilinen 2019/8 esas sayılı davanın sanıkları arasındayken evinde öldürülen AKP İzmir il eski başkan yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un çocukluk arkadaşı.
Sedat Peker, Ahmet Kurtuluş, Mustafa Karslı ve Adem Moğultay gibi isimlerin arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkilerle ortaya çıkan kimi olayları “Mafya düzeni: Sedat Peker operasyonu cinayeti aydınlatır mı?” başlıklı yazımda irdelemiş ve bu tür suç organizasyonlarının uluslararası bağlantılarına da bakılması gerektiğini vurgulamıştım.

Sedat Peker 2014 yılında cezaevinden çıktıktan sonra AKP iktidarının en büyük destekçilerinden biriydi.
10 Ocak 2016’da yayınlanan Barış İçin Akademisyenler Bildirisi üzerine Sedat Peker akademisyenleri ölümle tehdit etmiş ve “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız” demişti.
Sadece bu kadar değil.
2017’de referandum öncesi Almanya’nın “evet” mitingi yapacak olan AKP’li bakanlara yasak uygulamasının ardından “Hayata korkusuzca bakanlar ölümden de korkmazlar öğretisiyle yetişen neslimizin Avrupa’nın her noktasında Gezi olaylarından çok daha beter olan şeyleri nasıl yapabileceğimizi, o gün geldiği zaman tam olarak öğrenecekler” dedi.

Aynı Sedat Peker, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a diktatör diyenlere yönelik “Sayın cumhurbaşkanımızın bu dünyadaki misafirliği biterse, onlar diktatör neymiş görecekler. Yüce Allah’ın izniyle onlara yakınlık duymuş, onlarla yol almış, onlarla daha sonrasında yolunu ayırmamış bütün herkesi en yakın bayrak direklerine asacağız. En yakın ağaçlara asacağız” sözleriyle kamuoyunun gündemine gelmişti.

Köprünün altından çok sular aktı.
Bir başka yeraltı suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın cezaevinden çıkmasıyla, Sedat Peker’in da krallığı sarsılmaya başladı.
2020’nin Şubat ayında -kendi deyimi ile birkaç ay önce- “bir suç işlemediğini ve yurt dışına kaçmadığını, üniversite okumak için birkaç aydır Balkan coğrafyasında olduğunu” duyurdu.
Peker, aynı dönemde paylaştığı bir videoda ise Hazine ve Maliye eski Bakanı ve Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak için “Beni yok etmek istiyor” dedi ve yurtdışına çıkma sebebinin bu olduğunu açıkladı.

Peki Gürcistan, Azerbaycan, Ukrayna gibi ülkelerin yanında Balkanlar, özellikle Batı Balkanlar son 20 yıldır neden yer altı dünyasının suç örgütlerinin üssü oldular?
Kuzeydoğumuz için bilinen en büyük gerekçe Rusya.
Çünkü Rusya bölgedeki varlığını sürdürebilmek için demokratik devletler istemiyor.
Kendi güdümünde, demokratikmiş gibi görünen ülkeleri daha rahat kontrol ediyor.
Bu ülkelerde oluşan mafya benzeri yapıları da bu yüzden destekliyor

Kuzeybatımızda ise Avrupa Birliği, genişleme politikası üzerinden Doğu Balkanların iki ülkesi Romanya ve Bulgaristan’ı Avrupalılaştırırken aynı dönüşümü Batı Balkanlar’da sağlayamadı. Bunun en önemli nedeni elbette ekonomikti.
Doğu Avrupa ülkelerini bünyesine katan Avrupa Birliği özellikle 40 milyonluk Polonya’yı hazmetmekte zorlandı.
İşte bu nedenle de Batı Balkanları bir sonraki döneme bıraktı.

Öte yandan Batı Balkanları siyasi sorunları da büyüktü.
Yunanistan Makedonya ile isim nedeniyle sorun yaşıyor.
Bosna ve Arnavutluk müslüman nüfusun oranı nedeniyle sıkıntılıydı.
Rusya ile Ortodoks hristiyanlık üzerinden çok iyi ilişkiler kurmuş, bölgede etkili, bir zamanlar Yugoslavya’nın yönetim kadrolarını oluşturan Sırbistan ayrı bir dert.
Sırbistan aşırı milliyetçi bakış açısı ile bölgede oluşan Kosova konusunda da Batı’ya sorun yaratıyor.

Sırbistan’dan kopan Karadağ da kendi modelini uygulamaya başladı.
Tabiri caiz ise mafyaya ülke sınırlarını açtı.
Bu gelişmeler eşliğinde uyuşturucu ve insan ticaretinin merkezi bir anda Batı Balkanlar olmaya başladı.
Özellikle Bosna, Makedonya, Karadağ ve Arnavutluk’un Türklerden vize istememesi de Türkiye ve onun doğusundaki ülkelerin Türkiye üzerinden Balkanlarda örgütlenmelerine neden oldu.

Suriye, Irak, Gürcü ve Azeri mafyası da Avrupa’ya bu ülkelerden ulaşmaya başladılar.
Avrupa Birliği bu işe biraz geç de olsa uyandı.
Şimdi genişleme sürecinde Batı Balkanları birliğe dahil etmeye hazırlanıyor.
Böylece Avrupa Birliği Rusya’nın bu ülkeler üzerinden batıyı yönlendirme ve AB içinde sert görüş ayrılıklarının önüne geçmeye çalışıyor.
Sedat Peker ve benzeri yapılanmalarının bu ülkeleri tercih etmelerinin asıl nedeni de yönetim yapılarının zayıf olması.

Ocak 2020’de Türkiye’den kaçan Sedat Peker nereye yerleşti?
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ne.
Aşağı yukarı bir yıl sonra Kuzey Makedonya İçişleri Bakanlığı’na ait resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada Sedat Peker’in sınır dışı edildiği açıklandı.
Gerekçe olarak da kısa süreli kalış amacına aykırı davranması ve belirlenen ikametgahını kötüye kullanımı gösterildi.

Oysa Sedat Peker’in Kuzey Makedonya’da “güçlü arkadaşları” vardı.
Örneğin Makedon Türk Hareket Partisi Genel Başkanı Enis İbrahim, Makedonya Türk Partisi Genel Başkanı Beycan İlyas, OPER Roman Partisi Genel Başkanı Necdet Mustafa Peker ve Boşnak Partisi lideri Munir Kolasinac yakın dostlarıydı ve bu dostluk Peker tarafından sosyal medya hesabından paylaşılıyordu.

Peki Sedat Peker’in “dostları” Kuzey Makedonya’da kendisini neden koruyamamıştı?
Bunca dostluğa rağmen neden sınır dışı edildi?
Kuzey Makedonya İçişleri Bakanlığı Peker’i sınır dışı etmekle kalmamış, Djadin Ademovski adını kullandığı öne sürülen Peker’e bu belgeyi sağlayan polisleri de tutukladı.
Kimi kaynaklar Sedat Peker’in sınır dışı edilmesinin AB’nin ve de özellikle Alman İstihbarat Servisi’nin (BND) Kuzey Makedonya’yı sıkıştırması sonucu gerçekleştirdiğini söylese de bazı kaynaklar ise İstanbul polisinin geçtiğimiz hafta başlattığı operasyon sonunda Sedat Peker’i Türk yetkililere teslim etmek istemeyen Kuzey Makedonya polisinin sınır dışı etmiş gibi göstererek Türkiye’den gelecek “iade talebinin” önüne geçmek olduğunu belirtiyor.
Kuzey Makedonya’dan sınır dışı edilmiş olsa bile, Sedat Peker’in şu anda Kosova’da bulunduğu ulusal ve uluslararası medyada yer aldı.

Peki Kosova Sedat Peker’i iade eder mi?
Türkiye Cumhuriyeti ile Kosova Cumhuriyeti 31 Mayıs 2011’de Priştine’de “Suçluların İadesi Anlaşması” yaptı.
Ancak Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15 Temmuz darbe girişimine katıldığı ve terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla iadesini istediği Uğur Toksoy hakkındaki iade talebi, Aralık 2017’de Kosova yargısı tarafından yetersiz delil sebebiyle reddedildi.
Priştine savcısı Ali Reca, hukuken iadeyi gerektirecek bir delilin ellerine ulaşmadığını belirterek, “Türk hükümetinden iade için somut delil istememize rağmen, bize hiçbir şey sunmadılar. Hiçbir tanık veya banka transferine dair kanıt vermedikleri için, iade talebini reddetmekten başka seçeneğimiz yoktu” dedi.
Sedat Peker’in Kosova’ya gitmesinin bir nedeni bu olabilir.
Zaten 2019’da Kosova’yı ziyaret etmişliği vardı.

Sedat Peker’in sadece Kuzey doğu Avrupa’da dostları yok elbette.
Türkiye’nin kuzey doğusundaki ülkelerde de dostları var.
Bunlardan en önemlisi Telman İsmailov.
Azerbaycan Yahudisi asıllı Rus ve Türk iş insanı.
Azerbaycan Cumhuriyeti çifte vatandaşlık tanımadığından, Telman İsmailov Rus ve Türk vatandaşı.
Kendisini İslam’la şereflendirilmiş milliyetçi olarak tanımlayan Sedat Peker’in en yakın dostlarından biri.

Telman İsmailov’un en büyük iş alanı 2009 yılının Haziran ayına kadar Moskova’daki ünlü “ÇERKİZOV” pazarıydı.
Sadece bu pazardan elde ettiği günlük gelirin 1 milyon doların üzerinde söylenir.
Rusya Lideri Putin’in kontrolündeki Rus oligarklardan bazıları zaman-zaman Putin ile ters düşerler.
Bunun sonucunda da Putin’in gazabına uğrarlar.
İşte Telman İsmailov da bunlardan biri.
Putin’in öfkelenmesinin nedeni olarak ise İsmailov’un Antalya’daki “Mardan Palas Oteli olduğu söylenir.
Putin’in İsmailov’a Rusya’da kazandığı paraları yine Rusya’ya harcaması gerektiğini söylediği, Telman İsmailov’un ise 1,4 milyar dolara Antalya Aksu’da otel yaptırmasının ipleri kopardığı belirtilir.

Rusya Devlet Başkanı Putin ile arası bozulan Telman İsmailov’un başına gelmedik kalmaz.
Çerkizov pazarı Rus polisinin baskınına uğrar.
Rus devlet televizyonu RTR’nin Vesti programında “Çerkez Pazarı oligarkının parlaklığı ve yoksulluğu” adlı programda İsmailov’un Türkiye’de açılışını yaptığı Mardan Otelin maliyeti ve şatafına karşın Çerkez Pazarı’nın da bir o kadar yoksul ve çirkin olduğu” vurgulanır.
Telman İsmailov’un bir dönem Hürriyet, Milliyet ve Vatan Gazetesi, ATV Star TV ile Antalyaspor’u almak için girişimlerde bulunduğu da yazıldı.

Rus devlet Başkanı Putin’in gazabına uğrayan Telman İsmailov’un Türkiye’deki turizm yatırımlarının bir benzeri nerede biliyor musunuz?
Karadağ’da.
Zaten Sedat Peker de 2019 yılının Ekim ayında Karadağ’a giderek Montenegro, Budva ve Tivat şehirlerini ziyaret ettiğini, kendisini Telman İsmailov’un ağırladığını açık açık yazdı.

Ortadaki gerçek şu:
İsrail ve Türkiye Azerbaycan’ı destekliyor ama AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “dostu” Putin, Ermenistan’ın yanında.
Erdoğan, Ukrayna ile özellikle İHA ve SİHA konusunda iş birliği yapıyor.
Putin ise Rusya’ya kattığı Türk kökenli Kırım’a yardım ediyor.
Azerbaycan yönetimi Baba Aliyev zamanında başlattığı İsrail ilişkilerini oğul Aliyev zamanında da tam gaz devam ettiriyor.
Azerbaycan milli petrol şirketi SOCAR, Doğu Akdeniz’de İsrail’in YAM-3 bölgesinde doğal gaz arama ve çıkarma işlerine ortak oluyor.
Türkiye Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan için Mısır, İsrail, Yunanistan, Kuzey Kıbrıs Rum Kesimi ile sıkıntılar yaşıyor.
Sedat Peker Hazine ve Maliye eski Bakanı ve Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak için “Beni yok etmek istiyor” diyerek yurt dışına çıktığını söylüyor.
Boğazlar ve Montrö Sözleşmesi Türkiye’de tartışmaya açılıyor.
Bu konuda açıklama yapan eski amiraller “darbecilikle” suçlanarak göz altına alınıyor.
Son olarak da Sedat Peker ve onun adamları olduğu söylenenlere operasyon yapılıyor.

ABD, Rusya, Avrupa Birliği, İsrail, Türkiye, Azerbaycan ve irili ufaklı pek çok ülkenin içinde bulunduğu bu ilişki ağının sadece diplomatik kanallarla ya da istihbarat savaşları üzerinden yürütüldüğüne inanlardan mısınız?
Vazgeçin.
Sedat Peker örneği, bu gizli savaşın nasıl “kirli” yürütüldüğüne en güzel örnektir.
Yoksa elini kolunu sallayarak dolaşmasını nasıl açıklarsınız?

 

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER